🥊 Muhabbet Kuşunu Yumurtlatmak Için Ne Yapılmalı
Bununiçin öncelikle oldukça ilgili davranmalısınız. Kuş, ilgi gördükçe açılacak konuşmaya başlayacaktır. Yavru muhabbet kuşlarını konuşturmayı sağlamak amacıyla ilk 2 ve 4 ay arasında çok ilgi göstermelisiniz. Bu aylarda ilgi göstererek konuşması için çaba harcarsanız daha çabuk amacınıza ulaşırsınız.
Muhabbet Kuşunu Veterinere Götürürken Dikkat Edilmesi Gerekenler Muhabbet kuşu için gerekli olan zemini hazırladığınız halde konuşmuyorsa, veteriner hekime göstermeniz gerekiyor. Fakat uzman veterinere götürürken bazı detaylara dikkat etmeniz gerekiyor.
Bir muhabbet kuşunun göğsünün boyutu veya şekli, tümör, apse ya da kilo sorunu gibi birkaç farklı nedenden kaynaklanabilir. Kuşlardaki enfeksiyonlar, genellikle bir yumru olarak tanımlanan apse oluşumuna yol açar. Apse, beyaz kan hücrelerinin ve kandaki diğer bileşiklerin oluşmasıdır. Apse, enfeksiyonla savaşmanın bir yolu
Muhabbetkuşu görmenin hayırsız olduğu durumlar ise: Rüyada görülen muhabbet kuşunun kötü görülmesi, rüya gören kişiyi huzursuz etmesi olumsuz gelişmelere, hayırsız durumlara ve gelecek ani ve kötü haberlere yorumlanır. Görülen muhabbet kuşunun yavru olması yeni ve güzel gelişmelerin kapıda olduğuna, evlenmeye ve
Omuzundaki muhabbet kuşu ile dolaşan Yazıcı’yı gören vatandaşlar ise şaşkınlığını gizleyemiyor. Vatandaşlar, sahibinin yanından ayrılmayan kuşa büyük ilgi gösteriyor Muhabbet kuşunu gören vatandaşların merakla yanına geldiğini söyleyen Engin Yazıcı, sahibinden bir an bile uzaklaşmayan muhabbet kuşuna büyük
Papağangillerailesine mensup muhabbet kuşları papağanlara göre daha evcil ve de konuşmaya daha yatkındırlar. Ama yinede bir muhabbet kuşunu konuşturmak sabır işidir. İşte size bazı ipuçları: • Öncelikle seçeceğiniz muhabbet kuşu genç olsun. Bir muhabbet kuşu ne kadar gençse işiniz o kadar kolaylaşır.
İstanbulşehrinde kuş veterineri olarak adlandırabileceğimiz çok az veteriner kliniği vardır.Birçok veteriner kliniği kuş türlerine sağlık hizmeti vermektedir.Ancak bazı klinikler sadece kuş türlerine özel üretilmiş medikal cihazlar kullanmaktadır.Vetclass Veteriner Kliniği kuş veterineri ihtiyaçlarında medikal çözümler üretmektedir.Detaylar yazımızın devamında
Muhabbetkuşlarını öncelikle elinize alabilmeniz için onu korkutmamanız gerekiyor. Bunun için kuşa çok yaklaşmamalı ve elinizi kafese ya da kuşun üzerinde durduğu tele değirmemeniz gerekiyor. Sizden kaçmaması ve korkmaması gerekiyor. Bunu sağlamak için günde 10 kez elinizi kafesin içerisine yavaşça koyun. Bir ya da iki
Albino muhabbet kuşunu sevecen ve popüler yapan ilk özellik insanlar ile olan iletişimidir. İnsanların bulunduğu ortamda keyif alan bir muhabbet kuşu türüdür. Albino muhabbet kuşu özellikleri şu şekilde listelenebilir: Beyaz veya beyaza yakın tonlarda rengi bulunmaktadır. Göz renkleri birbirinden farklı olabilmektedir.
Muhabbetkuşunu yumurtlatmak için ne yapılmalı BY admin 2022 Gürültü olmadan ve muhabbet kuşlarının sağlıklı beslendiğinden emin olarak bu yumurtlama dönemine girmesine destek olunabilir.
Muhabbetkuşlarının hayranlık uyandırıcı bir kelime dağarcığı olsa da, bunu anlamak zor olabilir. Çünkü kelimeleri yüksek bir hızda çıkarırlar. Erkek ve dişi kuşlar konuşmayı öğrenebilir, ama erkekler sözlük dağarcıklarına sık sık yeni kelimeler eklerler ve sözcükleri daha doğal çıkarmaya başlarlar.
Muhabbet Kuşunu Ejderha Sanan Adam. Bir muhabbet kuşu ne kadar yırtıcı olabilir ? Isırdığında en fazla ne kadar acıtabilir? Tüm bunları kafasında büyütüp muhabbet kuşunu ejderha sanan adamı izliyoruz.
A15n. Muhabbet kuşları ortalama sekiz sene yaşayan canlılardır. Özellikle bir takım kelimeleri öğretilmesi halinde telaffuz edebilen bu hayvanlar en yardımsever kuş türlerinden biridir. Fakat muhabbet kuşlarının konuşması için belirtilmiş bir süre ve emek harcanması gerekmektedir. Muhabbet Kuşunun Konuşması İçin Ne Yapılmalı? Bir muhabbet kuşunu konuşturmak, zaman alabilir. Ama kişiler belirli bir emek ve vakit vererek muhabbet kuşlarını konuşturabilirler. Muhabbet kuşunun konuşabilmesi için ilk kez onunla çoğu kez konuşmanız gerekmektedir. Hem açıklanmış kelimeleri söylemesini istiyorsanız, çoğu kez ona bakarak bu kelimeleri telaffuz etmeniz gerekmektedir. Muhabbet kuşları son derece oyuncu ve tez öğrenen hayvanlardır. Kısa süre içerisinde baştan ettiğiniz kelimeleri söyleyebilirler. Fakat normalden hızlı bir şekilde konuşmasını istiyorsanız, söylenecek olan kelimeleri kayıt ederek sürekli olarak kuşunuza istediğiniz kelimeleri dinletebilirsiniz. Her muhabbet kuşu besleyen kişi, kuşunun konuşmasını ister. Bir muhabbet kuşunun konuşması, en ince ayrıntısına kadar sahibine ast olarak değişmektedir. Erkek muhabbet kuşları, dişi muhabbet kuşlarına tarafından daha seri konuşmaktadır. Bir Takım durumlarda, dişi muhabbet kuşları konuşmaz. bununla birlikte kadınsı muhabbet kuşlarının kelime haznesi daha düşüktür. Ancak erkek muhabbet kuşları daha çok sözcük tekrarlama yetisine sahiptir. Özellikle yavru muhabbet kuşları, erişkin muhabbet kuşlarına göre daha hızlı bir şekilde öğrenmektedir. Yavru muhabbet kuşunuzu eğitirken, konuşmaya da hazırlayabilirsiniz. bununla beraber eğitim esnasında, kuşunuza herhangi bir şekilde oyuncak vermeyiniz. Oyuncakla oynarken, sizi dinlemesi daha güç olacaktır. İki muhabbet kuşunu aynı anda eğitmeye çalışmakta bu konuda sizi zorlayabilir. Başta bir muhabbet kuşunu alarak eğitime başlayınız ardından muhtemelen ikinci muhabbet kuşu, ilkini taklit ederek kısa sürede konuşmayı öğrenecektir.
1 Yumurtlamış Muhabbet Kuşuna Bakım Nasıl Yapılmalı ? Bu konu;yumurtlamış muhabbet kuşuna bakım nasıl yapılır hakkında bilgiler vermektedir. Sevgili melekler, siz de bir kuşseverseniz ve evinizde muhabbet kuşu besliyorsanız bu sayfamızda ki konumuz sizi ilgilendiriyor demektir. Aldığınız muhabbet kuşu dişiyse ya da erkek muhabbet kuşunuza bir dişi almayı düşünüyorsanız, ilerde yumurtlayacak olan dişli muhabbet kuşunun bakımının nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgileri bu sayfamızdan sizlerle paylaşıyoruz... Muhabbet kuşları 12 aylıkken en iyi yaşlarındadırlar erişkin . Dişiler 4 yaşından sonra, erkekler 6 yaşından sonra yaşlanmaya başlar. Cinsiyet ayrımında ; gaga üzerindeki burun bölgesinde bulunan etli dokunun rengine bakılır. Bu bölge mavi olanlar erkek, soluk veya et renginde olanlar dişidir. Muhabbet kuşları eş kabullenmede oldukça seçicidir. Çiftler birbirlerini benimsediklerinde çiftleşmek için uygun zamanı beklerler. Kuşlarda seksüel istek güneş ışığıyla uyarıldığından doğru zaman baharın gelmesiyle başlar. Yuva kurma hazırlıklarına başlayan çiftler için gerekli malzemeleri kafes içine yerleştirmelisiniz. Dişi birer ve ikişer gün arayla 3 ile 10 yumurta arası yumurtlar. ortalama 6 18. gününde yavrular yumurtadan çıkar. Yumurtadan çıkan yavrular tüysüz, çıplak ve kördür. Gözler 6. gün açılır. İnanılmaz bir hızda büyüyen yavrular 28. günlerinde yuvayı terkedecek duruma gelirler. 5-6 haftalıkken kanat ve kuyruk tüyleri gelişimlerini tamamlar, uçmaya ve kendi başlarına beslenmeye başlarlar. Bu dönemde yavru yemi kullanmanızda fayda vardır. Yumurtlama dönemindeki ve yavru besleme dönemindeki anneler için katı yumurtayla hazırlanan mama iyi bir protein kaynağıdır. İçine ufalanmış yumurta kabuğu konarak ihtiyacı olan Ca Kalsiyum takviyesi yapılır.
Muhabbet kuşları evin neşesi olan minik hayvanlardır. Onların cıvıltıları eve ayrı bir neşe katar. İş çıkışı eve yorgun geldiğiniz zaman muhabbet kuşunuz ile geçirdiğiniz 5 dakika bile sizin bütün yorgunluğunuzu almaya yetebilir. Muhabbet kuşu sahiplerinin zaman zaman aklına gelen sorulardan birisi de "Muhabbet kuşu yıkanır mı" sorusudur. Evet, muhabbet kuşları yıkanır. Hem de muhabbet kuşları banyo yapmayı en çok seven dostlarımızın arasında yer alır. Fakat muhabbet kuşları hem minicik bedenleri hem de narin yapıları ile dikkatli bir şekilde yıkanmalıdır. Muhabbet kuşlarının da banyo yapmaya dolayısıyla temizlenmeye hakkı vardır. Onun bakımından siz sorumlu olduğunuz için belli aralıklar ile ona banyo yaptırmanız hem minik dostunuz hem de sizin için keyifli bir aktiviteye dönüşecektir. YIKAMA YÖNTEMLERİ Biz insanlar duş alırken ya da banyo yaparken keselenmekten tutun şampuanlanmaya kadar farklı yöntemler kullanırız. Aynı durum muhabbet kuşları içinde geçerlidir. Muhabbet kuşları bazı yıkama yöntemlerini çok severken bazılarından hoşlanmayabilir. Yeşillik banyosu Kuşların kendilerini doğal ortamlarında hissettiği yıkanma şeklidir. Onun için toplayacağınız taze otlar ya da birkaç parça marulu ıslatıp kuşunuzu bu otların arasına bırakın. Minik dostunuz bu otlar arasında neşe içinde taklalar atarken aynı zamanda suyun tüylerine temas etmesini sağlar. Kuşunuz kendini adeta sabahın nemli vakitlerinde ormanın derinliklerinde gibi hissedecektir. Duş altında banyo Kuşların en sevdiği ve en keyif aldığı yıkanma türleri arasında yer alır. Kuşunuzu elinize oturtarak musluğun altına tutun. Yalnız dikkat etmeniz ve oldukça önemli iki nokta var. Birincisi suyun çok sıcak ya da çok soğuk olmaması ikincisi ise suyun akarken çok sert olmamasıdır. Bu ikisinin ölçüsünü iyi bir şekilde ayarladığınız zaman kuşunuzun anın tadını çıkardığını ve ne kadar keyiflendiğini göreceksiniz. Bu banyo yönteminde kuşunuzu zorla avcunuza alarak suyun altına tutmayın. Böyle bir hareket sadece onun korkmasını sağlar. Bu durum bir başkasının sizi zorla denize atmasından ya da sırılsıklam yapmasından farksızdır. Böyle bir durumun yaşanmasını hiç birimiz istemeyiz. EVCİL DOSTLARINIZI YAYINLAYALIM... evcildostlar
Muhabbet kuşları nasıl mutlu edilir sorusu, özellikle evinde tek bir muhabbet kuşu besleyenlerin merak ettiği ve yanıtını almak istediği bir sorudur. Muhabbet kuşlarını mutlu edecek şeyler yaparak, kafesteki sevimli arkadaşınızın monotonluk psikolojisinden çıkmasını istersiniz. Gerçekten de sürekli kafeste olan ve yalnız kalan bir muhabbet kuşunun psikolojisi zaman içerisinde bu durumdan çok olumsuz etkilenir. İşte muhabbet kuşunun mutlu olması için yapabilecekleriniz. Muhabbet Kuşlarını Mutlu Edecek Şeyler Muhabbet kuşları nasıl mutlu edilir sorusunun ilk yanıtı, onu kafesten olabildiğince çıkartmaktır. Bunun için iki farklı seçeneğiniz var. İlk olarak şunu unutmayın Bir muhabbet kuşu, mobilyadan tele, naylona, koltuğa… kadar her şeyi kemirebilir. Dolayısı ile onu gözetiminiz dışında kafesinden çıkartacaksanız, ilk olarak güvenliğini garanti altına almalısınız. Kemirebileceği ve ona zarar verecek her şeyi kaplayabileceğiniz bir muhabbet kuşu odası yapabiliyorsanız, onu her an kafesinden dışarı çıkartabilirsiniz. Ancak bunu yapabileceğiniz bir oda yoksa, muhabbet kuşlarını mutlu edecek şeyler arasında yine de kafesten çıkmak söz konusu olduğu için, kuşunuzu gözetiminiz altında, bulunduğunuz odada kafesinden çıkartın ve uçmasına izin verin. Ancak bu esnada, kapılar ve pencereler kapalı olmalı ve odada, arkasına düşebilme ihtimali bulunan bir dolap bulunmamalı. Muhabbet kuşunu olabildiğince, sürekli aynı odada kafesten çıkartın ki uçtuğu yerleri tanıyabilsin. Böylece etrafına çarpıp canını yakma ihtimali daha az olacaktır. Pencerelerin perdesini de kapatın ki, camı, dışarı çıkıp gidebileceği bir yer olarak düşünerek cama çarpmasın. Muhabbet kuşlarını mutlu edecek şeylerden bir diğeri de kuşun kafesinin, evin aile fertlerinin faaliyetlerini görebilecekleri bir yere yerleştirilmesi gerektiği. Sevimli arkadaşınız bu şekilde kendini bir kuştan çok bir insan gibi hissedecek, muhtemelen sizin konuşmalarınızın aynısını konuşacak, sizden hiç ayrılmak istemeyecek… yani siz muhtemelen onda bağımlılık yapacaksınız ama böylece o çok mutlu olacaktır. Ayrıca muhabbet kuşu kafesi olabildiğince büyük olmalı, onun kaçıp tırmanabileceği, uçup yürüyebileceği, içgüdüsel faaliyetlerini gerçekleştirebileceği çubuklara sahip olmalıdır. Böylece kendini daha mutlu hissedecek olan muhabbet kuşunuzu, aynı zamanda temiz bir kafes içerisinde bulundurmanız gerektiğini de unutmamalısınız. Veterinerlere göre bu durum, onu sadece mutlu etmekle kalmayacak, sağlıklı olmasını da sağlayacaktır. Muhabbet kuşlarını mutlu edecek şeylerden bir diğeri ise farklı yerlere yiyecekler saklamak ve onların bu yiyecekleri bularak mutlu olmalarını sağlamaktır. Vahşi papağanların, gün içerisindeki enerjilerinin yarısından çoğunu yiyecek bulmak için harcadıklarını biliyor muydunuz? Muhabbet kuşuna da mutlu olması için doğal ortam sağlamalısınız. Bu noktada yiyecek aramak ve sonrasında da bularak farklı bir lezzet tatmak onu çok mutlu edecektir. Yazar Hakkında admin
evdeki bireylerden biri haline gelen bir dostunuzun ölmesi insana gerçekten çok acı veriyor. on yaşındaki muhabbet kuşumun iki ay içerisinde mutfaktaki ocağın üstüne konup , yavaş yavaş ayaklarını yakması sonucunda kangrene benzer bir şekilde tek tek tırnakları dökülmüştü ve ayakları kanıyordu . o gün acıdan ayakta duramıyordu zavallı kuş. normalde kafesi benim odamda dururdu. uykusu geldiği zaman gagasıyla elbisemi çekiştirir , odaya gidelim diye beni dürterdi. ben de onu alır odanın ışığını açar kafesine götürürdüm. o gün daha önce olmadığı kadar yorgun bir halde omzumda duruyordu , tüylerini kabartmış gözleri yarı kısık uykulu bir halde bütün gün beraber oturduk. akşam olduğunda da gitmek istemedi. sonra ayağının kanadığını farkettim, tutup yıkadağımızda tırnakları elimizde kalmıştı kanıyordu. aceleyle veterinere götürdük suyuna damlatmamız için bir damla ve ayakları için bir de krem verdi , eve gelince gagasına damlayı damlatıp ,kremi sürdük fakat kafesine götürdüğümde tüneğin üstünde duracak hali kalmamıştı, her zaman uyuduğu salıncağında durmak istiyor ama dengesini de sağlayamadığı için düşüyordu. o her düştüğünde benden bir parça kopuyor gibi hissediyordum ve gerçekten acı veriyordu. onu ilk aldığımızda sekiz yaşındaydım , dokuz yıl boyunca aynı odayı paylaştığım kardeşim gibiydi resmen, şimdi ise gözlerimin önünde eriyordu zavallıcık. sabah olduğunda kalktım kafesinin yanına koştum, kafesinin tabanında uyuyordu ,ben de giyinip okula gittim. giderken aklımda o vardı gerçi , ne oldu acaba ?... düzelmiştir herhalde ya, tabi canım nolcak zaten bütün gün uyuyamadı yorgunluktan kafesinde uyur artık deyip kendi kendimi telkin ediyordum. akşama doğru eve geldiğimde kapıyı annem açtı, donuk bir surat ifadesi ile bana bakıyordu. hiçbir şey söylemedi ben de ona hiçbir şey sormadan odama gittim. kuşum kafesin tabanında boylu boyunca uzanıyordu . kafesin kapısını açıp elime aldım , seslendim , salladım ,uyanır belki diye ama gözleri kapalıydı uyanmadı uykusundan. sonra annem geldi "bu sabah onbirde elimize aldık kan kaybetmiş çok üşüyordu dedi , onbirbuçuğa kadar elimde öylece durdu sonra hafifçe inlemeye başladı. ben gidiyorum der gibi yüzünü bana çevirdi ve gözlerini kapattı." dedi. ben inanamadım uyansın diye hafiçe salladım, kalbi atıyor mu diye kulağımı gövdesine dayadım . sonra orada öylece kalakaldım annem mutfağa gitti ben kafesine tekrar geri koydum sonra hıçkırarak ağlamaya başladım insan inanmak istemiyordu. uzun yıllar herhangi bir hayvan beslememiş bir insan anlamayacaktır bunun ne demek olduğunu , belki düşüneceklerdir o kadar insan ölüyor her gün bu alt tarafı bir kuş ama işte değildi on yıl boyunca çaktırmadan bir parçamız olmuş kerata.. ertesi gün , o zamanlar oturduğumuz eski evin bahçesine gömdük onu. tüyleri sarı renkliydi, sapsarıydı. kanaryaya benzetirlerdi çoğunlukla. bahçeye gömüp mezarının üstüne de sarı bir menekşe diktik. bazen yolum eski evimizin oraya düştüğünde ,evin önünden geçerken gider bakarım , her ne kadar artık orada olmadığını bilsemde o sarı menekşeyi arar gözlerim .... akabinde hemen, bir kedi almak acıları hafifletir kediyi mıncırıp sevdikçe yanınıza gelip yatışı sizinle oyunları... korkmadan mıncırılabilcek bir yaratık olması içinizi rahatlatacaktır... her ne kadar kuşunuz ile duygusal bağlantı kurmuş olsanız da, hatta baya kelime haznesi olan bir kuş olsa bile kuşluğunu yapıp ölmüştür toprağı bol olsundur demek, tekrardan aynı hataya düşmemek lazımdır.... evde çok büyük bir bo$luğun olu$masıdır. can sıkıntısında sata$ılan, yaptığı saçma hareketlerle güldüren, cak cak cak diye bağırıp uykunun içine eden hayvan gitmi$tir. mutlaka kafesinin her zaman bulunduğu yere göz takılır. "hatırlıyor musun $öyle yapardı, böyle ederdi..." muhabbetleri yapılır. yeni bir ku$un eskisinin yerini doldurması biraz zaman alır. çünkü bu hayvanların da kendilerine göre bir karakteri var, hepsi aynı olmuyor. bir de eskisi iyice evcille$tiği için, yabani olanına hemen ısınılamıyor ama ısındıktan sonra onu kaybetme korkusu ba$lıyor. ben ve kız kardeşimin başına 5 kez gelmiş olan olaydır. bu ölümlerin hepsi bir yıl içinde gerçekleşmişti. lanetli olduğumuzu düşünüyorduk ve öylesine üzülüyorduk ki annemden ölüm haberini aldığımızda ya da zavallıcığı kafesinde yerde yatarken gördüğümüzde büyükler gibi sessiz ağlamayı da bilmediğimizden sanki düşüp dizimiz kanamış gibi bağıra bağıra ağlıyorduk. cenaze törenleri anne baba tarafından engellendi hep. gömdüklerini söylediler ama sanırım doğal besin zincirinin birer halkası oldular. beşinci ölümden sonra onları hatırlatacak her şey ortadan kalktı konu hakkında da konuşulmadı. yıllar sonra babam sokakta bulduğu bir muhabbet kuşunu getirdi eve geldiğinde ölmek üzere gibiydi. hatta bir kaç gün kafes bile almadık kutunun içinde yaşadı. 7 yıl oldu hala bizimle. istanbulda sonbahar çalarken olup beni daha da çok üzen olay,birkaç gün intiharı bile düşündüren bir parçanızın eksildiğini hissettiğiniz acıların çocuğu bakışıyla dolaşılan korkunç zamanlara neden olan kayıp..24 temmuz 2003 perşembe günüydü one last goodbye çalsın lütfen.zaten uçamayan kuşum ayakta da duramıyordu tülüne takılıp kalmıştı kurtardık onu ordan kafesine koyduk ama dengede durmakta salondaki arkadaşını uğurladı ve birden evde ses olmadığını farkettim çünkü boncuk gerçekten çenesi düşük bir kuştukabul ediyorum bu huyu bana benziyorduben televizyonda istanbulda sonbahar'ın klibini seyredip hüzünlenirkenorada da çocukların dedeleri ölüyorduannem yüzünde hayırlı olmayacağı belli hüzünlü bir ifadeyle geldi ve boncuk dedi..bir an zamanın neden durmadığını merak kafesine baktım ölmüştü beni annemden kıskanıp hepimizi sağır eden türlü türlü işkenceler yaptığımt-shirtüme sarmak ve başı dönene kadar sallamak gibi ama çok sevdiğim muhabbet kuşum ölmüştü..bütün gün annemle birbirimize göstermeden ağladık, garipti. ev kararmıştı sanki ve bir parçam eksilmiş gibiydi ... sona babam eve geldi onu kavanoza koyduk üstüne boncuk yazan bir etiket yapıştırıp kavanozun kapağını deldik.. babam gidip apartmanın bahçesine gömdü..bkz allah kimseye vermesin hala hatırlamak istemediğim içimi burkan bir anı. gerçekten bir hayvanı sevmemiş bir insan için çok da önemsenecek bir konu değil nihayetinde. kuş kadar canı var, ölür ne olmuş dersin, öküzlüğe vurup dalga da geçersin, ama iç yüzü öyle tebessüm ettirecek cinsten değil. içi acıyor insanın, balığı için yaprak dökümü dizi müzikleri eşliğinde ağlayan arkadaşlarım bile var o zamana kadar annemin titizliği yüzünden evde hiç hayvan besleyememiştim. komşularımızda tavşan, su kaplumbağası, papağan, kedi, ördek bile besleyen vardı. fekat annem balık bile aldırmıyordu eve, alma durumumuzda yapacağı çingeneliklerden bahsedip gözdağı kış ortasında çok buhranlı günler geçiriyordum, bir yandan alttan çok dersim olduğu için okulu bitirmekte zorlanıyor, bunun stresi altında eziliyorken, bu stresle biraz olsun baş etmemi sağlayan o zamanlar candır canandır dediğim kişinin anlamsız triplerine bir ilişki kurban etmiştim. yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı daha derde deva olur bir şeylere ihtiyacım vardı. zaman bir şekilde akmalıydı. ders çıkışı gittim eminönü’ne, o kadar kuşun arasında bir mavi kuş ilişti gözüme. sanki diğerlerinden daha tombul, daha sevimliydi. bir de kafes götürünce annem aralarında nefes payı bile olmayan kelimeleri peş peşe diziyordu. hiç oralı olmadım, kuşu kafese soktum, yemini ve suyunu doldurdum. birbirimize alışmamız için zamana ihtiyacımız vardı, ben onu sevmek istiyordum da o benden ürküyordu. hiç kanatlarını kapatacak şekilde avucumda tutmaya çalışmadım. waltz of butterfly dinletiyordum, o kadar ahenkle uçuyordu ki, hiç koreografi çalışmamıştık, bu yetenek allah vergisiydi. sanırım o dönem biraz da oyuncağım olmuştu, bir günlüğe, bir kitaba, aklı olmasa bile canlı olması özelliği kendisini tercih edilebilir kılıyordu. bir gün eve geldiğimde öylece kafesin dibinde kafasını yemliğin altına sokmuş gördüm, yaşıyordu da sanki bişeye küsmüş gibi bir hali vardı. kuşlar ölmeye yakın böyle kafalarını karanlığa sokup yalnız kalmaya çalışırlarmış, maalesef o vakit öğrendim. o akşam hiçbir şeye tepki vermedi, salıncağına bindirip haldır haldır salladım, gözlerini bile açmadı. sadece uyuyordu. alttaki komşumuzun çok kuşu vardı anlıyordu bunların hastalıklarından, onlara götürdüm, sen eve git, ben bizim veteriner dayı var ona göstereyim dedi. üç gün boyunca veterinerden sağlam dönmesi umudumu sıcak bir ekmek gibi taşıdım göğsümde. meğerse onlara götürdüğüm akşam zaten ölmüş, bana söylememişler. tevekkeli değil her “nasıl?” diye sorduğumda iyi değilmiş, zaten hastaymış, altı üstü kuş ne kadar canı olacak ki, boşver başka alırsın gibi şeyler söylüyorlardı. pazar günü artık tak etmişti canıma, getirin lan hayvanı dedim, annem öldü o dedi. nee dedim fatih öldü mü? olamaz mavi tüyleri günlerce gitmedi gözümün önünden, boş kalan çerçeve gibi kaldı kafesi. hülya koçyiğit gibi hıçkırsaydım, “artık hiç kimseyi sevmiycim hiç ama hiç kimseye inanmıycim”, ya da hüseyin efendi gibi “benim yüzümdeeeen” diye bağıraydım, getme diyeydim, getmez miydi ki? 99 yılının ilk baharında aldığımız kuşumuzu yaşında falanken 30 aralık 2011 tarihinde kaybederek 2011 yılının uzatma dakikalarında bir gol yemiş ayrı yaşayan ve kuşu son yıllarda ancak ayda 4-5 gün görebilen beni bile duyduğumda bayağı üzdü. 10 yaşımdan beri vardı.. şu ana kadarki hayatımın %50'sinden fazlasına tekabül eder, bilinçli olan kısmın ise çok daha fazlasına. dışarıdan bakınca "kuş işte ne olacak, beyinsiz bir hayvan vs." gibi şeyler söyleyebilirsiniz ancak sandığınızdan daha bilinçli bir hayvan. bir kere ev halkından olanları tanıyor, hatta evdeki herkesi de basamaklara yerleştirmiş resmen kafasında. en çok kardeşimi severdi, ortaya koyduğumuzda 4 kişi içinden direkt onun çağrısına giderdi. kardeşim ve benim dışımda kimsenin kafesine parmağını sokmasına izin vermezdi. bizim parmağımızla ise oyun oynardı, boynunu kaşıtırdı. evdeki enerjiyi hissedip ona göre davranırdı. evde bir hüzün, gerilim vs. varsa hiç ötmez sadece kıpırdamadan izlerdi. ama evde neşe muhabbet vs. olduğunda o da mutlaka öterek bize gagalayıp kaşıyarak küçük bir bölgeyi yara yapmıştı 1-2 ay önce, farkedince hemen müdahale ettik. boyunluk taktık, kaşıntı ilacı ve yarası için de krem aldık. düzeliyordu.. ama 30 aralık günü kafesinin dibinde otururken bulmuş annem kuşu, geceleyin ölmüş yani .ana kız ağlamışlar sonra işte bu yüzden hayvan beslemekten hep korkarım, çünkü sizden önce öleceği kesin. papağan, kaplumbağa, karga gibi uzun ömürlü olan nadir hayvanları düşünmezseniz vicdan azabı çektirir. aylardır sevmeye üşendiğin sırtı, öpmekten vazgeçtiğin kafası içinde yaradır artık. kocaman bir pişmanlıktır. bir anıyı ve bir şiiri hatırlatır. ah didem * ah ! bkz pollyanna ya son mektup ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
muhabbet kuşunu yumurtlatmak için ne yapılmalı