🥌 Surelerin Faziletleri Ve Sırları Pdf
2tpYeVa. KURAN-I KERİM SURELERİN SIRLARI1 Her kim, FATİHA sûresini vird ederek devam eylerse, Cenabı-Mevlâ o kimsenin dünya ve âhiret bütün maksudunu bahşeder ve o kimseyi bütün âfetlerden muhafaza eder. Doktorların ümit kestikleri herhangi bir hasta için. yazılır ve suyu içirilirse, Allahu teâlânın lûtfu ile gifâyâb BAKARA sûresini okuyan kimseye, asla şe'amet, büyü ve sihir tesir etmez, Hak celle ve âlâ kendisini bunlardan muhafaza ÂL-İ-İMRAN sûresini, her kim üç defa okursa Hak teâlâ ümit etmediği yerden mal verir ve zengin eder. Kul borcundan da NİSA sûresini, erkek veya kadın her kim okursa, Hak teâlâ karı-kocanm aralarını islâh eder, dirlik düzenlik ihsan ve inayet MÂ'ÎDE sûresini, kırk defa okuyan kimseye, Allahu teâlâ bol rızık, mal ve makam ihsan ENAM sûresini, kırk bir defa okuyanların, kapalı kısmetleri açılır, karışık işleri ve halleri düzelir, Allahu teâlâ düşman şerrinden muhafaza Â'RAF sûresini okumaya devam edenler, âhiret azabından ENFÂL sûresini yedi defa okuyan, günahsız ise zindandan kurtulur, bütün kötülüklerden ve şerlerden emin TÖVBE sûresini, on yedi kerre okuyan kimsenin bütün hacetleri, taraf-ı ilâhiden kaza olunur, fena kimselerden ve hırsızların şerrinden emin YUNUS sûresini, her kim yirmi bir kerre okursa, Hak teâlâ düşmanlarına fırsat vermez ve şerlerinden emin HÛD sûresini, her kim üç kerre okursa haceti reva ve denizde boğulmaktan Allahu teâlânın lûtfu ile emin YUSUF sûresini, her kim okursa Allahu teâlânın lûtfu ile hasretine kavuşur ve bütün mahlûkatın gözüne şirin RA'D sûresini, her kim okursa çocuklarım görünmeyen kuvvetlerin şerrinden Allahu teâlâ hıfzeder ve ağlayan çocuğa okunsa derhal susar. Gerek okuyan ve gerekse çocukları yıldırım ve şimşekten İBRAHİM sûresini, her kim yedi kerre okusa, Hak teâlâ okuyanın düşmanlarına fırsat vermez, ana ve babasının rizasmda HICR suresini, üç kerre okuyan kimse alışverişinde bereket NAHL sûresini, her kim yüz kerre okursa düşmanı zafer bulamaz ve Allahu teâlânın keremi ile her türlü maksuduna nail İSRÂ sûresini, yedi kerre okuyanlar; gammazların, hasetçilerin şerlerinden emin olurlar, Hak teâlâ düşmanlarına fırsat vermez. Yazılarak suyu küçük çocuklara içirilirse, fiilleri açılır.18 KEHF sûresini, her kim cuma günü bir kerre okursa, ertesi cuma gününe kadar bütün kazalardan, belâlardan hak teâlâ kendisini korur, âhir zaman fitnesinden, Deccal'dan ve şerlerinden emin olur, sıhhat ve afiyet ihsan MERYEM sûresini, her kim kırk bir kerre okursa, Hak teâlâ rızıklar ihsan buyurur ve yoksulluktan TÂ-HÂ sûresini, her kim yirmi bir kerre okursa, evde kalan kız evlâdına kısmet çıkar, salih bir er nasip ENBİYÂ sûresini, her kim yetmiş kerre okursa, gizli korkulardan kurtulur, okumağa devam ederse Hak teâlâ kendisine salih çocuk ihsan HAC sûresini, her kim devamlı olarak okursa, kıyamet korkusundan emin olur ve ölümü de asan MÜ'MİNÛN sûresini, her kim devamlı okursa, Hak teâlâ kendisine salâh-ı hal, tövbe tevfik ve müyesser NÛR sûresini, her kim daima okursa, Hak teâlâ kalbinde iymanını muhkem kılar ve şeytanın vesvesesinden halâs FÜRKAN sûresini, her kim yedi kerre okursa, Hak teâlâ o kulunu düşman şerrinden emin eder ve fena yerlere gitmekten ŞU'ARÂ sûresini, yedi kerre okuyan kimseye, Hak teâlâ bütün mahlûkatı muhabbet ettirir ve hepsi ile hoş-hal NEML sûresini, her kim daima okursa, Hak teâlâ o kimseyi zâlimlerin şerlerinden KASAS sûresini, yedi defa okuyan kimseyi, Hak teâlâ büyük bir kazadan ve büyük bir düşmandan emin ANKEBÛT sûresini, her kim yazarak suyunu içerse, Allah'ın keremi ile unutkanlığı gider ve kuvve-i hafızası sıhhata RÛM sûresini, harp zamanında zafer niyyeti ile üç kerre okursa, islâm askerine nusret-i ilâhi yetişir ve düşmanı mağlûp LOKMAN sûresini, yedi kerre okuyan kimsenin, maddî ve manevî hastalığı ve karın ağrısı ve benzeri illetlerine Allah şifa ihsan SECDE sûresini, yazarak bir şişeye koysa ve şişenin ağzını sıkıca kapattıktan sonra evin bir tarafına gömse, o ev ateşten korunur ve her türlü düşman şerrinden, emin AHZÂB sûresini, kırk bir kerre okuyanın, işi ticaret ve kazancı bol olur, Hak teâlâ bütün müşkillerini kolaylaştırır ve kendisine bereketini ihsan SEBE' sûresini, yetmiş kerre okuyan kimsenin büyük yanındaki karışık hacetini, Hak teâlâ FÂTIR sûresini, her kim okursa görünmeyen kuvvetlerin, şeytanların ve insan şeytanlarının şerlerinden emin olur, Hak teâlâ bu sûreye devam edenlerin ömürlerine bereket YÂ-SİN sûresini, yetmiş kerre okuyan kimsenin muğlâk hacetleri reva olur. Ölen kimsenin, yıkandıktan sonra yanında kıraat edilse, kabrinde defni sırasında da okunsa, o cenazeye sayılarını ancak Allahu teâlânın bileceği rahmet melekleri tâbi olurlar ve o meyyitin suali asan olur, kabir azabından emin olur. Eğer, yazılarak suyu içilse, Hak teâlâ o kimsenin gönülüne öyle bir nur ihsan buyurur ki, bu nur ile gamı, kasaveti ve bütün endişeleri zail olur ve sıkıntılarından kurtulur. Akşam - sabah okunması vird edinilse, dünya fakirliğinden kurtulur, âhiret azabından emin olur ve kendisine cennette yüksek bir makam ihsan buyurulur. Zira, Resul aleyhisselâm Her şeyin kalbi vardır. Kur'an-ı azimin kalbi de Yâsin-i şeriftir. yaranlarYâsin sûresini çokça okuyun, feyzini ve bereketini yakın bir zamanda SAFFÂT sûresini, her kim yedi kerre okursa, kendisine rızık bereketi ihsan SAD sûresini okumaya devam eden, şeytanın ve insan şeytanlarının şerlerinden emin ZÜMER sûresini, okumaya devam eden kimse, hak katında aziz olur ve kerem-i ilâhiyye nail MÜ'MÎN sûresini, yedi kerre okuyan kimsenin istek ve hacetini Hak teâlâ reva FUSSİLET sûresini, bir kerre okuyan kimse hırsız, yankesici ve eşkiya şerrinden emin ŞURA sûresini, otuz üç kerre okuyan kimseyi, Allah celle düşman korkusundan emin ZUHRUF sûresini, okuyan kimsenin gönlüne şeytan vesvesesi yol DUHÂN sûresini, devamlı olarak okuyan kimselere, bütün halk muhabbet CÂSÎYYE sûresini, sefere çıkan bir kimse, kırk kerre okursa, seferi mübarek olur, selâmetle vatanına avdet AHKAF sûresini, bir kimse yazarak sandığı veya dolabı içerisine koysa, Hak teâlâ kumaşlarını güve denilen hayvanın yemesinden MUHAMMED sûresini, harp vaktinde her gün kırk bir kerre okurlarsa, Allahu teâlâ islâm askerine nusret, muvaffakiyet ve selâmet ihsan buyurur, düşmanlar ise kahr-ü perişan FETH sûresini, kırk bir kerre okuyan kişinin işlerini Hak teâlâ feth-i asan buyurur. Harp vaktinde, her gün MUHAMMED sûresi ile birlikte okunsa, düşman harp meydanından firar eder.İstiklâl savaşı sırasında, Sakarya meydan muharebelerinde, tabur imamı merhum gazi Naci Efendi, harbin en kritik bir anında bu iki mübarek sûreyi, askerler arasında bulanan hafızlara okutmuş ve bi-nusretillahi teâlâ düşman harp meydanından münhezim ve perişan bir halde mağlûp olarak firar etmiştir. O günden sonra da, hiç bir tarafta tutunamayarak İzmir'den denize dökülmüşlerdir. Hadiseyi, merhum Naci Efendiden bizzat dinlemiş bulunuyorum. Rahmetullahi aleyhi rahmeten vasi'a..49 HUCURAT sûresini, derdine derman bulamayan kimse, yedi kerre okuyacak olursa, Allah celle o kulunun derdine derman verir ve kendisini sıhhatine KAF sûresini, her cuma gecesi üç kerre okuyan kimsenin, gözü nurlanır, görme hassası asla azalmaz, daima gözü aydın ve mesrur ZÂRÎYAT sûresini, kıtlık vaktinde yetmiş kerre oku-salar, Hak teâlâ lûtfu ile o kıtlığı giderir, bolluk ve ucuzluk verir, bütün ekinler bereketli TÛR sûresini, üç kerre hastaya okusalar, Allahu teâlâ sıhhatini iade eder. Geçimsiz eşlere okusalar, karı-koca arasında ülfet ve muhabbet ihsan NECM sûresini, yirmi bir kerre okuyan, matlûp ve maksuduna nail KAMER sûresini okuyan, korktuğundan, emin olur, korktuğu kimsenin şerrinden RAHMAN sûresini okuyanın gönlü mesrur olur, evinde ve ticaretinde bereket VAKIA sûresini okuyanı, Allah celle zengin ve bay eyler. Nâmerde muhtaç kalmaz. Kendisine ululuk ihsan buyurur. Dünya zenginliği isteyenler, bu sûre-i celileyi her gün akşam ile yatsı arasında okumağa devam etsinler. Yakın bir zamanda faydasını görürler.57 HADİD sûresini, yetmiş kerre okuyanın işi açılır, gücü artar, sıkıntılardan halâs MÜCADELE sûresini, bir kimse bir avuç toprak üzerine üç kez okusa ve düşmanı üzerine saçsa, bi-iznillah düşmanı münhezim HAŞR sûresini, hacet için üç kerre okuyanın ne muradı varsa Hak teâlâ acilen MÜMTEHİNE sûresini, vird ederek daima okuyanın gönlündeki nifakı, Allah celle SAF sûresini, üç kerre okuyarak üstüne üfürene, düşman zafer CUMA sûresini, dargın olan karı-kocaların aralarını bulmak için İslahları niyyetine beş kerre okurlarsa, karı-koca barışır ve birbirlerine muhabbet MÜNÂFIKUN sûresini, yüz kerre okuyan kimse, gammaz ve hasetçilerin dillerinden emin TEGABUN sûresini, yedi kerre okuyanın, sakladığı eşyayı Hak teâlâ TALÂK sûresini, yedi kerre okuyan kötü avrat şerrinden emin olur, borçlu ise borcundan kurtulur, ummadığı yerden zengin TAHRİM sûresini, karı-kocanm iyi geçinmeleri için okurlarsa, maksatlarına nail MÜLK sûresini, yedi kerre okuyan belâlardan emin olur, kaybettiği şeyi bulur. Akşam-sabah devam eden, kabir azabından kurtulur, kabir suallerine cevabı asan KALEM sûresini, on kerre okuyanın, haceti reva olur ve isabeti ayndan göz değmesi Hak teâlâ kendisini HAKKA sûresini, okuyanın düşmanı defolur ve düşman şerrinden MEARİÇ sûresini, on kerre okuyan kimse kıyamet korkularından emin NUH sûresini, bir kerre okuyanın düşmanı red ve def' CİN sûresini, yedi kerre okuyan kimse nazardan, cin ve şeytan şerrinden, fena sözlerden emin olur. Küçük çocuklar da, her türlü kötü hallerden ÜMMÜ SIBYAN denilen manevî hastalıktan MÜZEMMİL sûresini, korkak çocuk üzerine okurlarsa, korkusu zail MÜDESSİR sûresini okuyan bütün fenalıklardan emin KIYAME sûresini okuyan ve devam eden kişi, kıyamet zorluklarından DEHR sûresini, yedi kerre okuyan kimse, bilcümle şerlerden emin olur, Ehl-i-beyt-i Mustafa'ya komşu ve şefaatlerine nail MÜRSELÂT sûresini okuyan-kimse iftiralardan NEBE' sûresini, her gün ikindiden sonra okuyan kimse, kabir karanlığı görmez, kabri bu sûre-i celilenin nuru ile NÂZÎ'AT sûresini devamlı okuyan kimse, ölüm acısı duymaz, son nefesinde canını kolaylıkla Hazreti Melek-ül-mevt'e teslim ABESE sûresini, bir haceti için üç kerre okuyanın bi-avnihi teâlâ haceti reva TEKVİR sûresini okuyan cümle mahlûkat-ı ilâhiyyeye heybetli İNFİTAR sûresini, devamlı okuyan kimse son nefesinde tövbe ve tevfik ile MUTAFFÎFİYN sûresini, yedi kerre okuyan kimsenin, ticaret ve kazancı bereketli İNŞİKAK sûresini, doğumu güç olan kadına doğumu esnasında yazıp suyunu içirirlerse, doğum meşakkatinden halâs BÜRÛC sûresini, yirmi bir kerre okuyan kimse, düşman şerrinden halâs TÂRİK sûresini, üç kerre okuyan kimse, cinlerin, şeytanın, hırsızların ve haram yiyenlerin şerlerinden halâs ALÂ sûresini yazarak meyve bahçesine asan kimsenin, bağ ve bahçesine asla zarar GAŞlYYE sûresini, her kim yel ve diş ağrısı içim okursa, bunlardan kısa zamanda FECR sûresini, okuyan büyüklerin gazabından emin BELED sûresini, bütün manevî hastalıklara ve has-satan göz ağrısına okurlarsa, derhal def' ŞEMS sûresini, yirmi bir kerre okuyan, bütün korkulardan emin LEYL sûresini, yedi kerre okuyan, gece veya gündüz bütün korkulu yerlerden ve korkulardan emin DUHÂ sûresini, kırk bir kerre okuyanın çalınmış malı eline İNŞİRAH sûresini, yeni elbise giydiği gün üç kerre okuyana, giydiği elbise mübarek olur. Saçını ve sakalını tararken okursa, asla fakirlik TIYN sûresini, yetmiş kerre okuyan, bütün mahlûkatın gözüne güzel ALÂK sûresini, büyükler huzuruna varacak olan kimse yedi kerre okursa haceti verilir ve kendisi mükerrem KADR sûresini, ramazan gecesi bin kerre okuyan, Allahu sübhanehu ve teâlâyı rüyasında görür, pazartesi gecesi beş yüz defa okuyan Nebiyyi ekremi mâna âleminde görür ve bağlı işleri BEYYÎNE sûresini okuyan düşman şerrinden emin ZİLZÂL sûresini, kırk bir kerre okuyanın düşmanları münhezim ve perişan ÂDİYAT sûresini okumaya devam eden kimse, isabet-i ayndan yani şer nazardan emin KARİ'A sûresini, iki kişinin aralarını islâh için okurlarsa, sulh ve selâmetle TEKÂSÜR sûresini, her gün okuyan kabir azabından emin ASR sûresini, yetmiş kerre okuyanın sıkıntıları def HÜMEZE sûresini, yirmi bir kerre okuyan gammaz ve hasetçilerin şerlerinden halâs FİL sûresini, akşam ile yatsı arasında iki yüz elli kerre okuyanın düşmanı def' KUREYŞ sûresini, yedi kerre okuyan kimse, kendisine fenalık edebilecek kişinin korkusundan emin olur, yiyecek ve içeceğe okunur ve üflenirse bereketli MA'UN sûresini, kırk bir kerre küçük çocuk üzerine okurlarsa Hak teâlâ o yavruyu âfetlerden ve beliyyelerden KEVSER sûresini, bin kere okuyan kimse Kevser şarabından Resûl-ü ekremin mübarek elleriyle içmek nasip KÂFİRUN sûresini, günde üç kerre okuyan, bütün belâlardan emin NASR sûresini, üç kerre okuyanın iymanım Hak sübhanehu ve teâlâ şeytanın şerrinden saklar, âhirete iyman ile TEBBET sûresini, bin kerre okuyan düşmanlarına galip İHLÂS sûresini, haksız olarak hapsedilenler için bin kerre okurlarsa, Hak teâlâ o kimseyi hapisten halâs FELAK sûresini, her namaz sonunda üç kerre okuyan kimse, semavî belâlardan ve dünya kazalarından emin NÂS sûresini, FELÂK ile birlikte her namazın sonunda üçer kerre okuyan kimse, âfat-ı semaviyye ve araziy-yeden ve cümle belâlardan, hasetçilerin şerlerinden ve gammazların dillerinden, kötü nazardan, büyücülerden ve sihirden ve hiylekârların hiyle ve mekirlerinden, cin ve şeytanların vesvesesinden
İhlâs sûresinin fazîletiEbû Saîd-i Hudrî buyurdu ki Eshâb-ı kirâmdan biri, sabaha kadar ihlâs sûresini tekrar eden birini işitir. Sabah olunca Resûlullah efendimize giderek, bütün gece İhlâs okumasını az görerek durumu arz edince Resûlullah efendimiz buyurdu ki "Nefsim yed-i kudretinde olan Allaha yemîn ederim ki, bu sûreyi okumak, bütün Kur'ân-ı kerîmin üçte birine denktir." Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki"Kim İhlâs sûresini gösterişten uzak bir şekilde okursa, Allah onun bedenini Cehenneme harâm kılar." "Kim sabah namazından sonra, İhlâs sûresini on bir defa okursa, o gün kendisine bir günah gelip bulaşmaz. Şeytan gayret etse de korunmuş olur." "Bir yolculuğa çıkmak isteyen kimse, evinin kapısını çekip ayrılınca on bir defa ihlâs sûresini okursa, o dönünceye kadar Allah onu muhafaza eder."! "Kim akşam namazından sonra konuşmadan iki rek'at namaz kılıp, birinci rek'atinde Fâtiha ve Kâfîrun, ikinci rek'atinde Fâtiha ve İhlâs sûrelerini okursa, yılan, derisinden sıyrılıp çıktığı gibi o da günahlarından öylece sıyrılıp çıkar." "Ölüm hastalığı içinde iken ihlâs sûresini okuyan kimse, kabirde fitneye uğramaz. Melekler onu kanatları üzerine alıp, Sırat'ı geçinceye ve Cennete girinceye kadar götürürler." "Yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutan kimse, yemeği bitirince ihlâs sûresini okusun." "Kabristandan geçerken, onbir ihlâs okuyup, imânla vefat etmiş mevtâların rûhlarına hediye eden kimseye, oradaki ölülerin sayısı kadar sevâb verilir." "Yatağa girdiğinde, Fâtiha'yı ve İhlâs sûresini okuyan, ölüm müstesna herşeyden emin olur." "Kim hergün, iki yüz defa ihlâs sûresini okursa, borçları hariç, elli yıllık günahı affedilir." "Kim ölüm hastalığında, ihlâs sûresini okursa, kabir azabı görmez. Kabrin sıkmasından emin olur. Melekler onu kanatlarıyla taşırlar ve Sırattan sür'atli bir şekilde geçirirler." "Kim bin defa İhlâs sûresini okursa, Cennetteki makâmını görmeden vefât etmez." "Kim yatağında uyumak ister, sağ yanına yatar ve yüz defa İhlâs sûresini okursa, kıyâmet günü Allahü teâlâ ona; "Ey kulum! Sağ yanın üzere Cennete gir" buyuracaktır." "Eve girerken İhlâs-ı şerîfi okuyan fakirlik görmez." Eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Süheyl, bu hadîs-i şerîfe uyarak zengin olmuştur. Hazret-i Âişe buyurdu ki. Resûlullah efendimiz bir kişiyi, bir birliğin başkanı olarak gazaya gönderdi. O zat emrindekilere namaz kıldırırken, okuyuşunu daima İhlâs sûresi ile bitirdi. İşlerini görüp döndükleri zaman, onun bu hali Peygamber efendimize anlatıldı. Peygamber efendimiz; "Bunu niçin yaptığını ona sorun bakalım" buyurdu. Sordular. O, "Çünkü bu sûre Rahman'ın sıfatını bildirmektedir. Ben de bu sebeple onu okumayı seviyorum" dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Ona haber verin; muhakkak Allahü teâlâ da onu seviyor" buyurdu. "Cuma namazından sonra, yedi defa İhlâs ve Mu'avvizeteyn yani Felak ve Nâs sûrelerini okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta kazadan, beladan ve kötü işlerden korur." "Üç şey kendisinde bulunan kimse, Cennete dilediği kapıdan girecektir. Kul hakkını ödeyen, her namazdan sonra onbir defa İhlâs sûresini okuyan, kâtilini affederek ölen."
Surelerin ve Ayetlerin Faziletleri, Sırları Surelerin ve Ayetlerin Faziletleri, Sırları Surelerin ve Ayetlerin Faziletleri, Sırları Bir sure ve ayet okunduğu zaman okuyan veya dinleyen kişiye bazı manevi armağanlar verilir. Bunlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Surelerin ve ayetlerin çeşitli faziletleri pek çok hadis-i şerifte ifade edilmişlerdir. Surelerin ve ayetlerin faziletlerini konu alan hadis-i şerifleri inceleyince genellikle bunlarla, ilgili surede ve ayette işlenen tema veya konular arasında yakın bir ilginin bulunduğunu görürüz. Örneğin peygamberimiz bir hadiste Yasin suresini her gün okumaya devam edene şehitliğin nasip olacağını ifade eder. Gerçekten surede şehit edilen bir mümin konu olarak işlenir. Vakıa suresini daima okuyanlara dünya zenginliğinin ihsan edileceği hadis-i şerifte müjdelenir. İlgili surede cennet tasviri ve nimetleri bu dünyadaki zenginliğe işaret eder. Kehf suresi ile ilgili hadis-i şerifler daha ziyade Deccaldan, zalim hükümdarlardan, bela ve musibetlerden korunmaları içerir. Gerçekten de ilgili surede mağaraya sığınan gençler böyle zalim bir hükümdarın şerrinden kaçarlar. Hz. Zülkarneyn de Yecüc Mecüc kavminin şerrinden halkları korumak için bir set inşa ettirir. Hz. Hızır ise ileride bazı kimselere gelecek bela ve musibetlerin daha önceden önünü almak için akıl almaz ve şeriat dışı bazı icraatlarda bulunur. Bunlarla Kehf suresi adeta okuyana ve dinleyene bir zırh gibi işlev görür. Her türlü bela ve musibetten onları korur. Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama ne kadar çoğaltsak da genellikle şunu görürüz Peygamberimiz hangi surenin veya ayetin faziletinden bahsetmişse genellikle ilgili fazilet ile surenin, ayetin teması veya konuları arasında bir ilgi ve ilişki vardır. Sure ve ayet faziletini bildiren hadis-i şerif genellikle adeta surenin ve ayetin içeriğinde bir konuya işaret etmekte, o konunun ilahi bir yasaya dayandığını bildirmektedir. Tabii sure ve ayet faziletinden bahseden bütün hadisi-i şerifleri bu kategoriye sokamayız. Hadis-i şeriflerin bir kısmında sure ve ayet içeriği arasında bir ilgi ve bağlantı yoktur. Bunlar, Hz. Peygamberin nübüvvet nuru ile değerlendirdiği sure ve ayetlerdir. İşte bu ilgilerden dolayı bazı arifler, surelerin ve ayetlerin hadis-i şeriflerce işaret edilmemiş faziletlerinden bahsetmişlerdir. Bu konularda çeşitli hükümlerde bulunmuşlardır. Çünkü onlar bir kısım surelerin ve ayetlerin faziletleri ile ilgili formülü bulmuşlar; yani surelerin, ayetlerin faziletleri ile tema ve konuları arasındaki bağlantıyı, ilgiliyi anlamışlardır. Yüce Allah her şeyi ilahi yasalarla yaratmaktadır. İlahi yasalara sünnetullah da denir. Dünyanın hareketleri, mevsimler, gece gündüz, yağmurun ve karın yağması da ilahi birer yasadır. Bunlar da yüce Allahın sünnetullahlarıdır. İsterse yüce Allah bunları bir sözle değiştirebilir. Allahın sözü olan Kuran-ı Kerim baştan sona değin yaratıcı sözlerle doludur. Yani Kuran-ı Kerimdeki her kelime sihirlidir. Bu sihir, helaldir. Yani surelerin ve ayetlerin faziletleri kısaca helal sihirlerden oluşur. Aslında buna sihir kelimesi pek yakışık almadı, doğrudan doğruya mucize demek daha doğru görünmektedir. Kişi bir sure veya ayet okur, yüce Allah o okunan surenin veya ayetin faziletini okuyan veya dinleyen kişilerin üzerine yağdırır. Sünnetullahları yaratan yüce Allah isterse Kuran-ı Kerimin mucizesini o kişiye gösterebilir. Zikir olan kelimeler gücünü Kuran-ı Kerimde geçtikleri oranda alırlar. Onun için en büyük zikir Allah kelimesi ile yapılır. Çünkü bu kelime hem Allahın zatına işaret eder hem de Kuran-ı Kerimde Allahın en çok geçen adıdır. İnsanlar genellikle suyun kaynamasını, buharlaşmasını, yağmurun ve karın yağmasını birer sünnetullah olarak kabul ediyorlar. Bunda bir sorun yoktur. Ama başlarına gelen bela ve musibetleri, güzellikleri birer sünnetullaha bağlayamıyorlar. Yani hayır ve şerrin Allahtan geldiği yönündeki kader inancında genellikle insanların itikatlarında bir bozukluk vardır. Yüce Allahın kendilerine güç yetiremeyeceklerini, aldıkları tedbirlerle bela ve musibetlerden korunacaklarını sanıyorlar. Dünya hayatına daha çok tamah ederek huzura ve mutluluğa erişeceklerini düşünüyorlar. Hâlbuki bu dünya bir imtihan yurdudur. Başa gelen bela ve musibetler; hayırlar, güzellikler imtihan içindir. Bela ve musibetler genellikle günahlarımız yüzünden peyda olur. İyilikler, hayırlar yüce Allahın lütfu olarak görülmelidir. Aslında onlar da bir zamanlar yapılan küçük iyiliklerin, alınan hayır duaların, tohumlar gibi yüce Allahın lütfu ile neşv ü nema bulmasıyla olurlar. İnsanın yaptığı her şey daha ahrete varmadan bu dünyada hayır ve şer olarak önüne çıkmaktadır. Ama imtihan sırrı bunları çeşitli perdelerle gizlediği için bu gözlerden saklı tutulmaktadır. Zengin insanları herkes mutlu ve huzurlu sanır. Oysa nice zenginin daha bu dünyada iken ne cehennemlerde kavrulduğu imtihan sırrıyla insanlardan gizlenmiştir. Kalpler yüce Allahın elindedir. Asıl bu noktalarda insanlar dünyada iken cennet ve cehennem hayatını yaşamaktadırlar. İntihar eden insanların önemli bir kesimi maddi bir sıkıntısı olmayanlardandır. Bu tür insanlar dünyada iken kalp âleminde yaşadıkları cehennem hayatından kurtulmak için hayatlarına kendi elleri ile son vermektedirler. Huzur, İslamdadır. Yasaklardan kaçınıp bunlardan hemen tövbe ederek yüce Allahın emirlerini hayata uygulamaktadır. İnsanlar tövbe edip hak yola girince Kuran-ı Kerim; sureler, ayetler, zikirler onların üzerine faziletleri yağdırmaya başlar. Sözün özü bu hak kitabın mucizeleri İslami bir yaşantıyla tadılır, anlaşılır. Kalplere büyük bir huzur, nur o zaman dolmaya, insanlar daha bu dünyada iken cennet hayatından esintiler yaşamaya başlarlar. İşte sure ve ayetlerin okunması ile yüce Allah insanların kaderini tayin etmekte; şerleri, kötülükleri üzerinden almakta ve hayırları, güzellikleri üzerine yağdırmaktadır. Çünkü yüce Allah her şeyi sünnetullahla yaratmaktadır. Sünnetullah da yüce Allahın sözlerine dayanmaktadır. Yüce Allahın sözleri de Kuran-ı Kerimde toplanmıştır. Tabii bu noktada şeytan pek çok vesveseyi fısıldamaktadır Öyle ise niçin Müslümanlar dünyada ezilmekte, öldürülmekte; kâfirler ise cennet hayatı yaşamaktadırlar? Çünkü Müslümanların büyük çoğunluğu Allahla bile bile dalga geçmekte; Kuran-ı Kerimdeki ilahi emirleri yerine getirmemekte, ilahi yasakları ise kendilerine hayat prensibi olarak görmektedirler. Bunlar, yani bu tür insanlar gece gündüz Kuran-ı Kerim okusalar da bundan elbette bir hayır göremeyeceklerdir. Başlarında da bela ve musibet eksik olmayacaktır. Ben şahsen Amerikanın zenginliğini ve dünya liderliğini tarihte köleliğin kaldırılmasında en temel adımları atmasında ve bu yolda savaşmasında ve muvaffak olmasında görmekteyim. Bu, dinin en çok sevap getiren emirlerinden biriydi ve Allahın rızasına uygundu. Yüce Allah bir insana veya bir ulusa bir devlet nasip etti mi mutlaka bunun altında bir neden vardır. Bu neden de bir sünnetullaha dayanır. Amerikanın bu hayırlı işi dünyada iken böyle bir nimetle taltif edildi. Ama tabii Amerikanın bu nimetin kadrini bilmesi ve şükrünü eda etmesi mümkün olmadığı için bu nimet onda zulüm ve fesat kaynağı olacaktır. Çünkü kâfirliğin tabiatında Allaha isyan, nankörlük, insanlara zulüm vardır. İsyan, nankörlük; zulüm ise bir zaman sonra yüce Allah tarafından taltif için verilen nimetleri ve sermayeyi tüketebilir, bitirebilir. Biz bu yazımızda bir kısım surelerin ve ayetlerin faziletleri hakkında bir formüle işaret ettikten sonra küçük surelerin faziletleri üzerinde kısaca yoğunlaşacağız. Çünkü Müslümanların belki yüzde doksanı sadece bu küçük sureleri ezberlemişler ve namazlarında okumaktadırlar. Bunların da büyük çoğunluğu okuduklarının anlamını bilmemektedirler. Gerçekte hadis-i şerife göre anlamını bilmeden okumada sevapta bir eksilme olmadığı gibi ilgili surenin veya ayetin faziletleri de birer manevi armağan olarak o kişiye verilmektedir. Fakat bu konuda bilinçli olmak kişiye elbette pek çok şey kazandıracaktır. Küçük surelerden kastımız Kuran-ı Kerimin son sayfalarındaki Fil suresinden itibaren başlayan son on suredir. Mahalle hocaları genellikle çocuklara bunları ezberletirler. Müslümanların büyük çoğunluğu da bu ezberledikleriyle yetinirler ve namazlarında sadece bu sureleri okurlar. Tabii bunlara bir de Kuran-ı Kerimin başında yer alan Fatiha suresini eklemek gerekir. Bu küçük surelerle namazlarını eda edenlere tavsiyemiz bunları namazlarındaki rekâtlarda sondan başa doğru sıra ile okumalarıdır. Ağırlığı birkaç sureye vermeden eşit dağıtmalarıdır. Çünkü her birindeki fazilet bambaşkadır ve hayati bir öneme sahiptir. Bu küçük surelerin en belirgin ortak özelliği müminleri çeşitli bela ve musibetlerden, şerlerden, düşmanlardan, olumsuzluklardan korumalarıdır. Müminler bu kısa surelerle namaz kıldıklarında adeta itibarlı bir devlet adamı gibi, bir cumhurbaşkanı, bir başbakan gibi korunma çemberine alınmaktadır. Niçin? Çünkü mümin kıldığı namazla büyük bir davayı savunmaktadır. Onun gözle görünen ve görünmeyen pek çok düşmanının olacağı tabii bir şeydir. Onun bunlardan korunmaya ihtiyacı vardır. İşte bu küçük surelerin en başlıca faziletleri bunu sağlamaktadır. Namazda rükû ve secdede söylenilen zikirler ise müminin şerefini artırırlar. Bizzat rükû ve secdenin bedensel hareketinin anlamı bile böyle bir fazilete sahiptir. Allah kendisine tevazu ile yaklaşanı insanlar arasında yüceltir. Bu bir sünnetullahtır. Namaz kılmayan bir fasık, bir münafık, bir kâfir namaz kılan insana karşı gayri ihtiyari bir hürmet duygusu duyar. Bu, ellerinde olmadan olur. Mümin rükû ve secdede yüce Allahı ululayıp onu kusurdan, eksiklikten tenzih ederken yüce Allah da ona içerisinde yaşadığı muhitte kimsenin çalışarak ulaşamayacağı bir itibar verir. Bu şeref bu dünyada kişiye büyük bir huzur ve özgüven duygusu sağlar. Bunun elden çıkması ancak günahlarla olur. Leke nasıl beyaz bir elbisede kendisini çok açık bir surette gösterirse günahlar da müminde öyle açıkça sırıtır durur ve onun şerefini ve itibarını hemen yele verir, ortadan kaldırır. O zaman namaz kılan insan alay konusu da olabilir. Acınacak durumlara düşebilir. Allah bizleri bu durumlara düşmekten muhafaza buyursun. Âmin. Namazla mümine öyle bir nur verilir ki, bu nur hemen kendisini belli eder. O mümine ulaşılmaz ve gıpta edilecek bir şeref, namus, haysiyet sağlar. Bir de namaz kendisini kılana bir ruhaniyet verir ki bu da müminin adeta elbisesi gibi üzerinde durur. Ona bir derinlik katar. Mana verir. İnsanları kendisine âşık kılar. Her yerde yıldız gibi parlatır. Asalet ve rütbe verir. Kısacası namaz insana yüce Allahtan gelen bir saygınlık kazandırır. İnsanlara bütün servetlerini harcayarak elde edemeyecekleri büyük bir şan sağlar. Günahlar, surelerin faziletlerinin üzerimize düşmesini engellerler. Bu açıdan namazında niyazında olan Müslümanların başlarına gelen bela ve musibetler hep ısrarla işlenen günahlar yüzündendir. Yoksa bu küçük surelerin koruyuculuğunun delinmesi öyle kolay değildir. Fatiha büyük bir duadır. Allahın engin rahmetine sığınmaktır. Allahtan hidayet istemektir. Doğru yolda yürümeyi, aykırı ve yanlış yollara düşmemeyi talep etmektir. Kuran-ı Kerimin bütününü kapsayıcıdır. Kalplerin şifasıdır. Onun için namazın her rekâtında okunur. Yüce Allah Fatiha suresinin yüzü suyu hürmetine müminin bu duasını kabul eder. Yüce Allah engin rahmetiyle bu duayı bu surenin içerisine yerleştirmiştir. Yoksa iş bizlerin nefislerine kalsa ne duanın ne de hidayetin, hidayette kalmanın kadrini bilirdik. Dünyada en büyük nimet, Allahtan hidayet için, hidayetin devamı için, son nefeste imanla gitmek için dua etmektir, dua almaktır. Fil suresi müminin gönül dünyasını koruyucu surelerdendir. Çünkü bir Müslüman namaz kılmakla büyük bir eylem yapar. Bu nimetten mahrum olan herkes hasetten dolayı ona düşman kesilirler. Şeytanlar vesveseleri ile namaz kılan Müslümanları herkese karşı kışkırtırlar. Kim namaz kılan mümine karşı bir düşmanlık yapmayı niyet kılarsa, bunun için harekete geçerse, yüce Allah onu Fil suresinde anlatıldığı vechi ile Ebrehe ve ordularına yaptığı gibi perişan eder. Üzerine bela ve musibet yağdırır. Kendi derdine düşürtür. Müminin Kâbe gibi olan kalbini ona yıktırmaz. Hadis-i şeriflerde Fil suresini okuma ile düşmanlara galebe çalınacağına işaret edilmiştir. Kureyş suresi de koruyucu surelerdendir. Özellikle müminlerin iş, ticaret hayatları, mal ve mülkleri bu surenin faziletleri ile korunur. İmam-ı Rabbani Hazretleri korkulu yerlerde ve düşman karşısında Kureyş suresini on bir kez okumanın insana güven ve huzur telkin edeceğini söylemiştir. Maun suresi dinin özünü yanlış kavrayanların, Müslüman geçinenlerin, özellikle zekâtla namazın arasını ayırıp da nefislerine uyanların yani zekât vermeyen Müslümanların ve münafıkların şerlerinden müminleri koruyan bir suredir. Kevser suresi ilahi rahmetin bir tecellisidir. İçerisinde yer alan Kevser, müminlerin kıyamet günü suyunu içecekleri bir havuzdur. Ondan içenler kurtuluşa ve nimetlere erişecektir. Cennete kavuşacaktır. Bu kısa surede iki koruyucu dile getirilir. Biri namaz diğeri kurban kesmedir. Namazın koruyuculuğu zaten yazımızın konusu olduğu için ayrıca değinmeye gerek yoktur sanırım. Kan akıtma, eti fakir ve fukaraya verme bela ve musibeti insanın üzerinden atmaya vesile olur. Rüyada kurban kesmek bu anlama geldiği gibi eti fakir ve fukaraya dağıtma da bu anlamı karşılar. Üzerimizdeki olan nimetlerin hakkı büyüktür. Bunlar göze de gelebilirler. Onun için kurban kesme sadece kurban bayramına has olmamalıdır. Bir nimete erişildiğinde de düşünülmelidir. Örneğin bir ev, araba alma, yüksek bir makama gelme, güzel ve kazançlı bir iş elde etme, iş yeri açma gibi durumlarda kurban değerinde bir hayvan kestirip bunun etini fakir ve fukaraya dağıtma bu nimetlere değecek nazarları, görünmez ve görünen kazaları, bela ve musibetleri ortadan kaldırıcıdır. Bu, surenin nasihat ve eylem tarafıdır. Bu surenin en büyük fazileti, müminlerde olan çeşitli nimetlerin devamlığını sağlama ve onları muhafaza etmedir. Kafirun suresi, mümini kâfirlerin tasallutuna karşı korur. Müminin dinini muhafaza eder. Kâfirlere insaf verdirir. Onları azgınlıklarından, anlayışsızlıklarından itidale, anlayışa davet eder. Hadis-i şerifte Kafirun suresinin gece yatmadan önce okunması tavsiye edilmiş olup değişik hadis-i şeriflerde de insanı şirkten muhafaza edeceği özellikle belirtilmiştir. Nasr suresi müminin hayatındaki fetihlere vesile olur. Yani bu sure Feth suresine yakın bir fazilete sahiptir. Müminin çeşitli konularda hayalleri, idealleri, projeleri vardır. Bunları gerçekleştirmek ister. O dava adamıdır. Davasını ailesinde, iş hayatında, çevresinde yaşantıya geçirmek emelindedir. Ama çok çeşitli engeller bunlara mani olur. O istiğfara ve tövbeye yönelir. Surede istiğfar ve tövbenin dile getirilmesi bunların maddi ve manevi fetihlere vesile oluşlarındandır. Hayatını İslama uygun olarak düzenler. Bunun için onu sık sık gözden geçirir. Ondaki eksiklileri giderir. Hayatındaki mânialar kalkar. Allahın izniyle ve namazlarda okunan bu surenin fazileti ile müminin çeşitli konulardaki istekleri gerçekleşir. Maddi ve manevi fetihler müyesser olur. Peygamberimiz bu sureyi okumanın Mekkenin fethinde bulunup şehit olma kadar ecir kazandırdığını müjdelemiştir. Tebbet suresi ise şerli kişilerden koruyucu surelerdendir. Malıyla mülküyle, zenginliği ve çeşitli imkânlarıyla müminleri ezmek, yok etmek isteyen insanları, kitleleri hedef alır. Onların her türlü güçlerini etkisiz kılar. Tebbet suresinde hem Ebu Leheb hem de eşi yerilmektedir. Çünkü her ikisi de peygamberimize eşi görülmemiş zulümlerde bulunmuşlardır. Ebu Leheb peygamberimizin öz amcasıdır. Kendisi ticaretle zengin olmuşlardı. Peygamberimizin getirdiği yeni dinle Arapların Kâbeye artık gelmeyeceklerini, Kâbedeki putlara saygının azalacağını ve bu yüzden fakirleşeceğini düşünerek hak dine düşman kesilmişti. Ebu Lehebin karısı bir gün elinde bir taşla Hz. Ebubekirin yanına gelmiş, Tebbet suresi ile kendisini hicveden peygamberimizi aradığını ve elindeki taşla peygamberimizin kafasını kıracağını söylemişti. Hâlbuki bu sırada peygamberimiz Hz. Ebubekirin yanındaydı. Tebbet suresinin bir fazileti ile olsa gerek peygamberimiz ona görünmemişti. İhlâs suresi kalbi, itikadı, dini muhafaza eden ve derinleştiren, arıtan bir suredir. İnsan kalbi daima harekettedir. Şeytanların ve nefsin vesveseleri ile zaman zaman bulanır, karışır. Münafıklığa, riyaya doğru kayabilir. İman, bir nurdur. Nur, ateş gibi muhafaza edilmediği zaman azalabilir, sönebilir. Onu daima artırmak gerekir. Bu da istiğfarla tövbeyle hayatı ve kalbi daima temizlemekle olur. İstiğfar kalpte geleceğe dönük tasarlanan günahlardan, tövbe ise geçmişteki günahlardan pişman olmaktır. İhlâs, ibadeti yalnız Allah rızası için yapmaktır. Bu, bu surenin kalplere ektiği bir tohumdur. Hak dinin özü ihlâstır. Gerek zikir çekmek olsun gerek sureleri okuma olsun ihlâsla yapılmalı ve anlaşılmalı; bunlarda Allah rızası dışında bir gaye ve beklenti olmamalıdır. Hadis-i şeriflerde İhlâs suresinin Kuran-ı Kerimin üçte birlik sevabına denk geldiği belirtilmiş, onu çokça okuma ile cennete, çeşitli cennet nimetlerine nail olunacağı müjdelenmiştir. Felak ve Nas sureleri gerek insanlardan gerek cinlerden gelebilecek şerlere, kötülüklere karşı korunmada birer zırh gibidirler. İnsanların bir kısmı sihir ve büyü yaparlar. Bu yolda gelebilecek şerlerin önünü bu iki sure tıkar. Şeytanların vesveseleri öyle korkunçtur ki İnsanlara bu konuda perde verilmiştir. Şayet bu perde üzerlerinden kaldırılsa herkes kafayı yerdi. Çünkü size düşman bir insan düşünün. İşte bu insanın belki yüz, belki bin katı daha çok bir kinle size yaklaşan şeytanlar vardır. Mutlaka her Müslümanın üzerinde bu şeytanlar bulunur. Onlara vesvese verirler. Şeytanlar insanların iç dünyasındaki düşünceleri takip edebildikleri için herkese zayıf noktalarından yaklaşırlar. Ona göre vesvese verirler. İnsanlar bu vesveseleri kendi düşünceleri sanırlar. Bunalıma girerler. Bunlarda itikada ve dine yönelik olanları ile suçluluk duygusuna düşerler. Dinden diyanetten, namazdan uzaklaşırlar. Böylelikle kendilerini şeytanlara güldürürler. Vesveseye tutulan kişiler bu iki sureyi bolca okuyarak Allaha sığınsınlar ve vesveseye hiç önem vermesinler. Çünkü bu vesvese konusu olan düşünceler kendilerine ait değildir, şeytanlarındır. Bunlara sadece edeben tövbe ve istiğfar etmek gerekir. Yani bu vesveselerde Müslümanların bir günahları ve iştirakleri söz konusu değildir. Allah bu iki surenin fazileti ile onu çokça okuyanları bu konuda koruyacak ve vesveseyi kısa zamanda geçersiz kılacaktır. Her türlü günahın önce kalpte yer etmesinde mutlaka şeytanların vesveseleri tohum vazifesi görür. Nefis yani içgüdüler, arzular, istekler bu vesveselerden etkilenip günah tohumunu yeşillendirirler. Kişi günah işlemeye azm edinceye kadar bu bitki büyür. Günah işlenince meyvesi yenilmiş olur. Şeytanlar da emeline ulaşarak sevinirler. O kadar ki sevinçlerini içki içerek kutlarlar. Bir insanı, hele bir Müslümanı günah işletmeye muvaffak olma kadar hiçbir şey şeytanları sevindirmez. Çünkü günah küfrün habercisidir. Her günahta küfre giden bir yol vardır. Nasıl basit bir mikrop çoğalarak insanı yatağa düşürüp ölümüne sebep olursa küçük görülen bir günah da böyledir. Kişinin imanına hücum ederek onu çürütebilir ve insanı imansız ahrete yollayabilir. Şeytanlar bunu çok iyi bildikleri için küçük de olsa bir günahı bir Müslümana işlettiklerinde büyük bir zevk alırlar, sevinç duyarlar; bundan büyük bir ümide kapılırlar. Onun için daima bu iki sureyi çok okumak, şeytanların vesveselerinden Allaha sığınmak gerekir. Özellikle Felak suresi hasetçinin şerrinden Allaha sığınmayı sağlar. Hasetçinin hem görünen hem de görünmeyen şerleri vardır. Görüneni, haset ettiği kişi aleyhinde olur ve konuşur. Ona komplolar kurar veya kurulmasına yardım eder. Görünmeyeni ise nazarıdır. Nazar hasetle çok yıkıcı bir tesir kazanır. Arifler sıkıntılı, korkulu, tehlikeli zamanlarda bu iki surenin çokça okunmasını tavsiye etmişlerdir. Yüce Allah kalplerimize Kuran-ı Kerimin; surelerin, ayetlerin, zikirlerin sevgisini koysun. Onlardan gelecek nura, imana kalplerimizi sevk etsin. Faziletlerini üzerimize daim kılsın. Son nefeste Kuran-ı Kerim okunmayı ve imanla göçmeyi nasip eylesin. Âmin. Muhsin İyi To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Surelerin Sırları DUHA SURESİ Duha Suresi, okuyanı; ruhi bunalım, sıkıntı ve sitresten kurtarır. Duha Suresini her sabah 11 defa okuyanın rızkı artar. Yolu açık olur. Farz namazlarının ardından 3 defa okumakta aynı tesiri gösterir. Duha Suresini; sıkıntıdan kurtulmak, fakirlikten refaha kavuşmak için sürekli okumak gerekir. Muharrem ayının ilk gecesi, gece yarısı, 4 rekat ALLAH rızası için namaz kılıp, ardından 1000 defa Duha Suresini okuyup," Ya Rabbi bu surenin hürmetine, Peygamber Efendimizin hürmetine, bu seneyi benim ve ailem için mübarek ve mesud kıl" diyerek dua eden, o sene boyunca sıkıntı çekmez, rızkı artar. VEL ASRI SURESİ Şifa için yazılır, yazı suda silinip 70 defa okunur ve hastaya içirilirse, hasta şifa bulur. Bu sure; misk, safran ve gül suyu ile dört ayrı kağıda yazılıp, mal veya eşya olan yerin dört köşesine konulursa, oradaki mal veya eşya muhafaza olur. Bir düşmandan intikam almak için, o niyetle, siyah bir levha üzerine cumartesi günü zuhal saatinde Vel Asrı yazıp, istediğin maksat üzerine o kişinin hanesine koy, o kişinin hanesinden bereket kalkar ve harap olur. HÜMEZE SURESİ Nazara uğrayan yada nazar olan kişiye; 3-5-7 defa okunursa veya okursa nazar geçer. Hümeze Suresi, iftiradan kurtulmak için 21 defa okunur. KUREYŞ SURESİ Temiz ahlaka sahip olmak ve musibetlerden korunmak için günde 7 defa okunur. Sofraya oturunca okunursa, sofranın bereketi artar. Her gün 21 defa okuyan açlık çekmez, korktuklarından emin olur. Çok okuyan fakirlikten kurtulur. Bir kaba safran, misk ve gül suyu karışımı ile yazılır, içine zemzem veya yağmur suyu konularak yazı silinip, zehir içmiş veya zehirlenmiş kişiye içirilirse, panzehir gibi tesir eder. Aynı uygulama 7 gün ehvamlı ve unutkan kişiye yapılırsa şifa bulur. KEVSER SURESİ Günde 100 defa okuyanın her isteği olur. Çok okuyan ve okumaya devam eden Peygamber Efendimizi rüyasında görür. Peygamber Efendimizi rüyasında görmek isteyen; cuma günü, yatsı namazından sonra Kevser Suresini 1000 defa okur, 1000 defada salatü selam getirip, konuşmadan yatarsa rüyasında görür. Düşman şerrinden korunmak için; gül suyu, safran ve miskle yazıp, naylon veya muşambaya sarıp üzerinde taşırsa, kendini korumaya almış olur. İNŞİRAH SURESİ Okuyanı kalp sıkıntısından kurtarır, rızkını çoğaltır. İnşirah Suresini cam kaba yazıp, gül suyu ile yazıyı silip, içen kişi korku ve endişeden kurtulur. Farz namazlarının ardından 3-5 veya 7 defa okuyan kişinin rızkı artar. Tembellikten ve kederden kurtulur. Sıkıntıdan kurtulmak veya müşkil bir işi olan 2 rekat ALLAH rızası için namaz kılıp, 152 İnşirah Suresini okur ve dua ederse müşkilattan ve sıkıntıdan kurtulur. Unutkanlığı gidermek için bir kaba yazılıp, zemzem veya yağmur suyu ile yazı silinip, içen kişinin hafızası kuvvetlenir. MÜNAFİKUN SURESİ Göz ve tüm beden ağrılarına şifa verir. Çelişkiden, Nifaktan ve kötülüklerden korunmak için günde 7 defa okunur. Okuyanı münafıklıktan korur. 2 Rekatlık namazlarda birinci rekatta Fatihadan sonra Cuma Suresini, ikinci rekatta Fatihadan sonra Münafikun Suresini okuyan düşmanlarının kalbine korku salar. KALEM SURESİ Okuyanın ahlakı güzelleşir. Kötülüklerden korunmak ve istek ile dileklerin geçekleşmesi için günde 70 veya 71 defa okunur. HUD SURESİ Hud suresi, bir kağıda, safran, misk ve gül suyundan hazırlanmış mürekkeple yazıp üstünde taşıyana silah etki etmez. Düşmanlarının zararı dokunmaz. İnsanlar arasında, sevgi, saygı ve itibar görür. Kendini muhafazaya alır. Ayrıca intikam almak için 3 defa okunur. HICR SURESİ Bu sureyi yazıp, üzerinde taşıyan kişinin rızkı kazancı çoğalır. Bu sureyi yazıp, üzerine 101 defa Ya Latif, 101 defa Ya Rezzak, 101 defa Ya Kerim, 101 defa Ya Hayy, 101 defa Ya Kayyum okuyup, bir ticarethaneye asılırsa; o yer her türlü bela ve afetlerden korunur, ticaret kazancıda artar. Her Arabi ayın 15inci günü, sabah namazı öncesi kalkıp, 2 rekat ALLAH rızası için namaz kıldıktan sonra 1 defa Hıcr Suresi, 3 İhlas, 1 Fatiha ve 7 selatü selam okuyup "Ya Rabbi senden başka kimseye muhtaç etme " diyerek dua edenin rızkı genişler, kimseye muhtaç olmaz. Ticarette kazanç için günde 3 defa okunur. NAHL SURESİ Azgınlıktan ve fesattan kurtulmak için günde 10 defa okunur. Bu Sureyi salı gecesi bir kağıda yazıp, gün doğmadan 306 defa Ya Kahhar okuyup, bir düşmanın, zalimin hanesine konulursa o zalim helak olur. Başları beladan kurtulmaz. Bu Sure yazılıp, bir tarlaya gömülürse, o tarlanın mahsülü telef olur. NEML SURESİ Düşman şerrinden korunmak ve emin olmak için okunur. Nahl suresinde olduğu gibi Neml Suresi bir kağıda yazılıp, 306 Ya Kahhar okuyup, zalimin evine konursa, o zalim helak olur. Tarla veya bahçeye konulursa, mahsülü helak olur. Bir paranın veya malın gerçek olduğunu anlamak için; Neml Suresinin 93. ayetini okuyup, o paraya veya mala baktığında, sahtemi, gerçekmi olduğunu anlarsın. RUM SURESİ Düşmana karşı zafer kazanmak için okunur. Bu sureyi yazıp, şişeye koyup, zarar görmesini istediğin bir zalimin evine konulursa; o evdekiler hastalanır. Bu sureyi yazıp, toprak testiye koyup, içine su doldurulur ve bir zalime içirilirse o zalim hastalanır. Yüzünü yıkarsa, gözlerinden rahatsızlanır. Tarlaya veya bahçeye serpilirse, o yerin mahsülü kurur. FİL SURESİ Akşam ve yatsı arası 1000 defa okuyanın her türlü isteği kabul görür. Fil suresi kiremit parçası üzerine yazılır, intikam alınacak kişinin hanesine gömülürse; o hane sahipleri huzur bulamaz. Bir zalimin yanına giderken Fil Suresi okunursa, o kişnin kötülüğü ve düşmanlığından korunur, emin olursun. Her gün sabah namazının sünnetinde veya farzında Fatiha ile Fil suresini 2 rekatındada okuyan kimse düşman şerrinden emin olur. KADR SURESİ Cuma namazından hemen sonra 2 rekat ALLAH rızası için namaz kılıp, 1000 defa Kadr Suresini okuyan Peygamber Efendimizi rüyasında görür. Safran, gül suyu ve misk karışımı mürekkeple Kadr Suresi ile beraber, bir kişinin ismi ile anne ismi yazılıp, o kişi uykuda iken, göğsüne konulursa ; yaşadığı zaman boyunca ne yaptığını haber verir. Kadr Suresi 36 defa okunup, su dolu kaba üflenirse ve o su yeni bir elbise üzerine serpildiğinde; o elbiseyi giyenin rızkı artar. Her türlü zor durumdan kurtulmak için Kadr Suresi 21 defa okunur. ENAM SURESİ Enam suresi ne niyetle okunursa, o niyet halishane ise gerçekleşir. Gece yatarken okuyan; her türlü kötülükten ve afetten korunur. Enam Suresini okuyan hasedden, kötülüklerden ve fitnelerden korunur. Hacet ve dileklerin yerine gelmesi için 7 defa okunur. MÜRSELAT SURESİ Günde 7 defa okuyan göz hastalıklarına yakalanmaz. Sabah namazının ardından 3 defa okuyup, muhasamaya yada muhakemeye giden kazanır. Bir kağıda yazıp üstünde taşıyan düşmanlarından emin olur. Düşmanına her zaman galip gelir. Bu sureyi bir kağıda yazıp, su içine koyarak, o su ile 3 gün gusul abdesti alınılırsa cilt hastalıklarından kurtulup, şifa bulunulur. Vücudunda çıban veya sivilce çıkan bu sureyi bir kağıda yazıp, üzerine 390 defa Ya Şafi okuyup, naylon veya muşambaya sarıp, üzerinde taşırsa; sivilce ve çıbandan kurtulur. İNŞİKAK SURESİ Kolay doğum yapmak için 7 defa okunur. Bir kağıda yazılıp, doğum zorluğu çeken bir kadının üstüne konulursa, kolay doğum yapar. Bu Sure bir yerin duvarına yazılırsa, o yere haşerat girmez. Duvara yazmak mümkün değilse; kağıda yazılıp asılır. İNŞİRAH SURESİ Her gün okuyan kalp sıkıntısından kurtulur. Rızkı artar. VAKIA SURESİ Her gün 41 defa okuyanın her arzusu olur. Fakirlikten kurtulur. Kazancı bereketlenir. Her gece Vakıa Suresi okuyan kişi fakirlik görmez. Gündüzleri okuyanıda ALLAH kimseye muhtaç etmez. Vakıa Suresi zenginlerin suresidir. Vakıa Suresi ölen biri için okunursa azabı hafifler. Hasta üzerine okunursa şifa bulur. Ölüm anındaki birine okunursa imanlı göçmesine vesile olur. Azrail as. o kişiye yumuşak davranır. Hergün sabah, akşam okuyan kişi hayatı boyunca tehlike görmez. Açlık ve susuzluk çekmez. İkindi namazından sonra 14 defa okuyanın rızkı artar. MÜLK SURESİ Mülk Suresi kabir azabına mani olan, azaptan kurtaran bir suredir. Kötülüklerden korunmak ümidiylede okunur. Sabah namazının ardından 1 defa okuyan çeşitli lutuflara mazhar olur. Gece yarısı 2 rekat ALLAH rızası için namaz kılıp; 1inci rekatta Fatihadan sonra Mülk Suresinin 15 ayetini, 2inci rekattada Fatihadan sonra diğer 15 ayeti oku. Namaz bitince; 11 defa "Ya Daim, Ya Hayy, Ya Ferd, Ya Vitr, Ya Kadim, Ya Ehad, Ya Samed SallALLAHü ala Muhammedin ve ala ali Muhammed" oku ve isteğini, hacetini dile getir, kabul görür. Gece, sabaha doğru; ALLAH rızası için 2 rekat namaz kılıp, ardından 21 Mülk Suresi oku, sıkıntının veya derdinin gitmesi için dua et. ALLAH'ın izniyle sıkıntılardan kurtulursun. Günde en az bir kere okuyan kabir azabından ve ölüm anında şeytanın aldatmasından kurtulur. Günde 41 defa okuyan belalardan korunur. Kabir azabı çekmez. YASİN SURESİ Niyet ederek, inanarak Yasin Suresini okuyamanın faydaları Ummadığı yerden rızık gelir, aç olan tok olur, susuz olan su bulur, elbisesi olmayan elbise bulur, eceli gelmeyen hasta şifa bulur, eceli gelen hasta ölüm acısı duymaz, misafir ve garip yardımcı bulur, bekarların evlenmesi kolay olur, kayıp olan şey bulunur, ölürken cennet melekleri gelir ve onları görür, korktuğu her şeyden emin ve muhafazada olur. Ayrıca Yasin suresi okunup, sevabı bir ölenin ruhuna bağışlanırsa; ölenin günahı ve azabı hafifler, makamı, derecesi Amenner resulu okunan eve 3 gün şeytan girmez. Okuyan ALLAH'ın sevgisini kazanır. ALLAH'ın himayesine girer. Okuyana ferahlık verir. Bütün arzuları ayağına gelir. Yatsıdan sonra okuyan geceyi ibadetle geçirmiş gibi sevaba nail olur. SECDE SURESİ Okuyan kıyamet günü dehşetinden muhafaza olur. Secde ve Mülk surelerini gece okuyana 70 sevap yazılır, 70 günahı silinir ve ona 70 derece verilir. Secde Suresini kağıda yazıp, su dolu kapta yazıyı silip, gözüne mesh edenin göz hastalığı geçer. Bir kağıda safran, misk, gül suyu ile Secde Suresini yazıp, bir şişe içine konulup, ev, iş yeri veya depo gibi bir yerin kenarında saklanırsa o yer tüm afetlerden korunur. HAŞR SURESİ 40 Gün 40 defa okuyan her türlü isteğine kavuşur. Haşr Suresinin son 3 ayeti Euzu Besmele ile sabah 3 defa okunursa; akşama kadar 70bin melek ALLAH'dan o kimsenin affını ister. Akşam okunursa yine aynıdır. Bu 3 ayeti sürekli okuyan, öldüklerinde şehit olarak ölür. Haşr Suresini okuyana; tüm varlık alemi, okuyan üzerine salat ve istiğfar getirirler. Vefat ettiğindede şehidlerden olur. Okuyan kıyamet dehşetindende emin olur. FETİH SURESİ Günde 7 defa okuyan her muradı gerçekleşir. Günde en az 1 defa okuyan tüm kötülüklerden ve zararlardan korunur. Her işi hayırlı ve bereketli olur. Zor durumda olup kurtulmak isteyen; cuma gecesi 2 rekat ALLAH rızası için namaz kılıp, 11 defa Fetih Suresi ile 41 defa Salaten Tuncinayı okuyarak durumunu arz edip, kurtuluşu için dua ederse o dertten kurtulup, refaha erer. Savaş halinde, her sabah Fetih Suresini okuyan askeri birlik, düşmana karşı başarı kazanır. Cemaat sabah namazını mütakip, 1001 defa Fetih Suresini okuyup, ordunun galip gelmesi için dua ederse ordu zafer kazanır. Bir kağıda safran, misk ve gül suyu karışımı mürekkeple yazıp, üzerinde taşırsan kendini korumaya alırsın. Aynı şekilde yazılıp bir ticaret hanenin kapısı üzerine konulur ve her gün 1 defa Fetih Suresi okunursa; o yerin bereketi ve saadeti artar. YUSUF SURESİ Baht açıklığı için okunur. Yusuf Suresi bir kağıda yazılıp, hamile kadının üzerine konulursa erkek çocuk doğurur. Çocuğu olmayan; çocuk sahibi olmak niyetiyle 7 gün 1 defa okursa niyeti gerçekleşir. Suçsuz yere hapiste olan; "Felamma dehalu ala Yusufe ava ileyhi" den "el hakim" e kadar olan ayeti; gül suyu, safran ve misk karışımı mürekkeple yazıp, sağ pazusuna bağlar ve ayeti okumaya devam ederse en kısa zamanda kurtuluşa erer. TEVBE SURESİ Kötülüklerden, şerlilerden, her türlü musibetten kurtulmak için günde 7 defa okunur. Bu Sure yazılıp bir meskene asılırsa o yer hırsızdan emin olur, zarar görmez, muhafaza olunur. Okuyan nifaktan ve münafıklıktan kendini korur. Sabah akşam 7 defa okuyana ALLAH tüm işlerinde kolaylık nasip eder. Başarılı olur. DUHAN SURESİ Günde 3 defa okuyan her arzusuna kavuşur. TİN SURESİ Her gün 7 defa okuyan kötü ahlaktan kurtulur. NEBE AMME SURESİ İkindi namazından sonra okuyan dünya ve ahiret saadetine erer. ALLAH azabını hafifletir. Günahları bağışlanır. TAHA SURESİ Taha Suresini okuyana kıyamet günü muhacirlerin ve ensarı kiramın sevapları kadar sevap verilir. Cennet ehli cennete girdikten sonra Taha ve Yasin surelerini okuyacaklardır. Kısmet açmak için 21 defa okunur. BAKARA SURESİ Ruhi bunalıma karşı 3 defa okunur. Tehlikeli durumlarda ve duanın kabulü için okunur. ALİ İMRAN SURESİ Zengin olmak için ya da borçlarını ödeyebilmek için günde 3 defa okunur. Okuyan fakirlikten kurtulur. NİSA SURESİ Akrabalar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan kalkması için okunur. MAİDE SURESİ Her türlü zarardan korunmak için günde 7 defa okunur. ARAF SURESİ Dünya ve ahiret saadeti için okunur. ENFAL SURESİ İftiradan, hapisten kurtulmak için günde 7 defa okunur. RAD SURESİ Düşmanın kahrı için okunur. İBRAHİM SURESİ Güzel ahlak sahibi olabilmek için 10 defa okunur ISRA SURESİ Hilekar ve yalancıların şerrinden korunmak için okunur. KEHİF SURESİ Fitne ve musibetten korunmak için okunur. MERYEM SURESİ Fakirlikten kurtulmak için 41 defa okunur. ENBİYA SURESİ Tehlikeye karşı okunur. HAC SURESİ Mahşer günü dehşetinden ve korkusundan emin olmak için okunur. MÜMİNUN SURESİ Okuyanın imanı ve itikadı düzelir. NUR SURESİ Okuyan vesveseden kurtulur, imanı artar. FURKAN SURESİ Okuyanın düşmanı perişan olur. ŞUARA SURESİ Zarardan korunmak için okunur. KASAS SURESİ Esaretten kurtulmak için okunur. ANKEBUT SURESİ Deliye hergün okunursa, onu sakinleştirir, şifa verir. YUNUS SURESİ Yazıp üzerinde taşıyan ve günde en az 1 defa okuyanın düşmanı hezimete uğrar. LOKMAN SURESİ Hastalıklara karşı şifa için 7 defa okunur. AHZAB SURESİ Kısmet açılması için 7 defa okunur. SEBE SURESİ Her gün okuyan cin ve şeytan şerrinden korunur. FATIR SURESİ Okuyan tüm mahlukat tarafından sevilir. SAFFAT SURESİ Okuyanın rızkı çoğalır, fakirlik görmez. İlk on ayeti cin ve şeytan kovmak ve yakmak için okunur. SAD SURESİ Okuyan zararlı hayvanların şerrinden emin olur. ZUMER SURESİ Okuyan halk içinde itibar görür, sevilen , sayılan biri olur. MÜMİN SURESİ İnsan şerrinden korunmak için 7 defa okunur. FUSSILET SURESİ Yola çıkarken okunursa, tüm tehlikelerden korunulur. ŞURA SURESİ Düşmanı yenmek için okunur. ZUHRUF SURESİ Günde 7 defa okuyan her isteğine kavuşur. CASIYE SURESİ İftiradan kurtulmak için okunur. AHKAF SURESİ Okuyan cin, şeytan şerrinden korunur. MUHAMMED SURESİ Okuyan saadete erer. HUCURAT SURESİ Şifa için 7 defa okunur. KAF SURESİ Okuyan ahiret saadetine erer. ZARİYAT SURESİ 70 defa okuyan kıtlıktan kurtulur. TUR SURESİ Okuyan ALLAH'a yakınlaşır. Dertlerinden kurtulur. NECM SURESİ Günde 21 defa okuyan her arzu ve dileğine kavuşur. KAMER SURESİ 70 Defa okuyan zalimin şerrinden kurtulur. RAHMAN SURESİ 70 Defa okuyana hayır kapıları açılır. HADİD SURESİ Ruhi bunalımdan ve ruhsal hastalıktan kurtulmak için 75 defa okunur. MUCADELE SURESİ Bir avuç toprağa 3 defa okunup düşmana doğru saçılırsa; düşman yenilgiye uğrar. MÜMTEHINA SURESİ Okuyan haramdan korunur. SAF SURESİ Aile huzursuzluğu için 70 defa okunur. CUMA SURESİ Evlenmek isteyen 18 defa okursa nasibi açılır. TEGABÜN SURESİ 7 defa suya okunup içilirse nefes darlığına iyi gelir. TALAK SURESİ Günde 3 defa okuyan eşi ile iyi geçinir. TAHRİM SURESİ 21 defa okuyanın, düşmanı dost olur. EL HAKKA SURESİ 70 defa okuyan ahiret saadetine kavuşur. MEARİC SURESİ Zafer kazanmak için 180 defa okunur. NUH SURESİ Düşmanı yenmek için 1000 defa okunur. CİN SURESİ Ehvamdan, nazardan ve sara hastalığından kurtulmak için 7 defa okunur. Ayrıca cin çağırmak ve kovmak için de okunur. MÜZEMMİL SURESİ Günde 40 defa okuyanın rızkı çoğalır. MÜDESSİR SURESİ Hergün okuyan nefsinin isteklerinden kurtulur. KIYAME SURESİ Okuyan ahiret saadetine kavuşur. İNSAN SURESİ Günde 70 defa okuyan kötü ahlaktan kurtulur. ALLAH dostlarından olur. NAZİAT SURESİ Her gece okuyan imanlı bir şekilde ALLAH huzuruna varır. ABESE SURESİ Yakıne ermek için 7 defa okunur TEKVİR SURESİ Zor durumların halli için 7 defa okunur. INFITAR SURESİ Dilek ve arzuların gerçekleşmesi için 21 defa okunur. MUTAFFIFIN SURESİ Çok ağlayan çocuğun susması için 5 defa okunur. BURUC SURESİ Hasedcilerden ve fitnecilerden korunmak için 10 defa okunur TARIK SURESİ Cin, şeytan şerrinden korunmak ve kurtulmak için 3 defa okunur. ALA SURESİYolculuğa çıkarken veya sefere giderken 3 defa okuyan sağ salim geri döner. GAŞİYE SURESİ Yel çarpmasına karşı 7 defa okunur. FECİR SURESİ Belalardan korunmak için 7 defa okunur. BELED SURESİ Kıyamet hesabının kolay geçmesi için günde 7 defa okunur. ŞEMS SURESİ Belalardan korunmak için 41 defa okunur. LEYL SURESİ 180 Defa okuyan fakirlikten kurtulur. Rızkı artar. ALAK SURESİ Günde 7 defa okuyan kişi toplumda sözü geçen, dinlenen insan olur. BEYYİNE SURESİ Sürekli okuyan ALLAH dostu olur. Kamil insanlar makamına erer. ZİLZAL SURESİ Düşmanın helakı için 40bin defa okunur. Ayrıca debremden korunmak içinde okunur. ADİYAT SURESİ Nazar için 3 defa okunur. KARİA SURESİ Her işin kolaylaşması ve düzenli olması için 100 defa okunur. TEKASÜR SURESİ Dünyevi ve uhrevi musibetlerden korunmak için günde 3 defa okunur. MAUN SURESİ 41 Defa okuyan Peygamber Efendimizi rüyasında görür. KAFİRUN SURESİ Okuyan imanını şeytandan korur. NASR SURESİ Her isteğin, muradın gerçekleşmesi için 1000 defa okunur. TEBBET SURESİ Düşmanın helakı için 1000 defa RESÛLULLAH'IN DİLİNDEN SÛRELER'İN VE DUALAR'IN ESRÂRI, HİKMETİ, FAZÎLETİ Pamuk Yayınları Sübhane zi'l' mülki ve'l-melekut. Sübhane zi'l-arþi ve'l-izzeti ve'l-azameti ve'l-heybeti ve'l-kudreti ve'l-kibriyai ve'l-ceberuti Sübhane'l-meliki'l-mabudi Sübhane'l-meliki'l-mevcudi Sübhane'l-meliki'l-hayyi'llezi Lâ yenâmü ve lâ yemutü sübbuhun kuddûsün Rabbünâ ve Rabbü'l-melaiketi ve'r-ruh
Surelerin ve Ayetlerin Faziletleri, SırlarıBir sure ve ayet okunduğu zaman okuyan veya dinleyen kişiye bazı manevi armağanlar verilir. Bunlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Surelerin ve ayetlerin çeşitli faziletleri pek çok hadis-i şerifte ifade edilmişlerdir. Surelerin ve ayetlerin faziletlerini konu alan hadis-i şerifleri inceleyince genellikle bunlarla, ilgili surede ve ayette işlenen tema veya konular arasında yakın bir ilginin bulunduğunu görürüz. Örneğin peygamberimiz bir hadiste Yasin suresini her gün okumaya devam edene şehitliğin nasip olacağını ifade eder. Gerçekten surede şehit edilen bir mümin konu olarak işlenir. Vakıa suresini daima okuyanlara dünya zenginliğinin ihsan edileceği hadis-i şerifte müjdelenir. İlgili surede cennet tasviri ve nimetleri bu dünyadaki zenginliğe işaret eder. Kehf suresi ile ilgili hadis-i şerifler daha ziyade Deccaldan, zalim hükümdarlardan, bela ve musibetlerden korunmaları içerir. Gerçekten de ilgili surede mağaraya sığınan gençler böyle zalim bir hükümdarın şerrinden kaçarlar. Hz. Zülkarneyn de Yecüc Mecüc kavminin şerrinden halkları korumak için bir set inşa ettirir. Hz. Hızır ise ileride bazı kimselere gelecek bela ve musibetlerin daha önceden önünü almak için akıl almaz ve şeriat dışı bazı icraatlarda bulunur. Bunlarla Kehf suresi adeta okuyana ve dinleyene bir zırh gibi işlev görür. Her türlü bela ve musibetten onları korur. Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama ne kadar çoğaltsak da genellikle şunu görürüz Peygamberimiz hangi surenin veya ayetin faziletinden bahsetmişse genellikle ilgili fazilet ile surenin, ayetin teması veya konuları arasında bir ilgi ve ilişki vardır. Sure ve ayet faziletini bildiren hadis-i şerif genellikle adeta surenin ve ayetin içeriğinde bir konuya işaret etmekte, o konunun ilahi bir yasaya dayandığını bildirmektedir. Tabii sure ve ayet faziletinden bahseden bütün hadisi-i şerifleri bu kategoriye sokamayız. Hadis-i şeriflerin bir kısmında sure ve ayet içeriği arasında bir ilgi ve bağlantı yoktur. Bunlar, Hz. Peygamberin nübüvvet nuru ile değerlendirdiği sure ve ayetlerdir. İşte bu ilgilerden dolayı bazı arifler, surelerin ve ayetlerin hadis-i şeriflerce işaret edilmemiş faziletlerinden bahsetmişlerdir. Bu konularda çeşitli hükümlerde bulunmuşlardır. Çünkü onlar bir kısım surelerin ve ayetlerin faziletleri ile ilgili formülü bulmuşlar; yani surelerin, ayetlerin faziletleri ile tema ve konuları arasındaki bağlantıyı, ilgiliyi anlamışlardır. Yüce Allah her şeyi ilahi yasalarla yaratmaktadır. İlahi yasalara sünnetullah da denir. Dünyanın hareketleri, mevsimler, gece gündüz, yağmurun ve karın yağması da ilahi birer yasadır. Bunlar da yüce Allahın sünnetullahlarıdır. İsterse yüce Allah bunları bir sözle değiştirebilir. Allahın sözü olan Kuran-ı Kerim baştan sona değin yaratıcı sözlerle doludur. Yani Kuran-ı Kerimdeki her kelime sihirlidir. Bu sihir, helaldir. Yani surelerin ve ayetlerin faziletleri kısaca helal sihirlerden oluşur. Aslında buna sihir kelimesi pek yakışık almadı, doğrudan doğruya mucize demek daha doğru görünmektedir. Kişi bir sure veya ayet okur, yüce Allah o okunan surenin veya ayetin faziletini okuyan veya dinleyen kişilerin üzerine yağdırır. Sünnetullahları yaratan yüce Allah isterse Kuran-ı Kerimin mucizesini o kişiye gösterebilir. Zikir olan kelimeler gücünü Kuran-ı Kerimde geçtikleri oranda alırlar. Onun için en büyük zikir Allah kelimesi ile yapılır. Çünkü bu kelime hem Allahın zatına işaret eder hem de Kuran-ı Kerimde Allahın en çok geçen adıdır. İnsanlar genellikle suyun kaynamasını, buharlaşmasını, yağmurun ve karın yağmasını birer sünnetullah olarak kabul ediyorlar. Bunda bir sorun yoktur. Ama başlarına gelen bela ve musibetleri, güzellikleri birer sünnetullaha bağlayamıyorlar. Yani hayır ve şerrin Allahtan geldiği yönündeki kader inancında genellikle insanların itikatlarında bir bozukluk vardır. Yüce Allahın kendilerine güç yetiremeyeceklerini, aldıkları tedbirlerle bela ve musibetlerden korunacaklarını sanıyorlar. Dünya hayatına daha çok tamah ederek huzura ve mutluluğa erişeceklerini düşünüyorlar. Hâlbuki bu dünya bir imtihan yurdudur. Başa gelen bela ve musibetler; hayırlar, güzellikler imtihan içindir. Bela ve musibetler genellikle günahlarımız yüzünden peyda olur. İyilikler, hayırlar yüce Allahın lütfu olarak görülmelidir. Aslında onlar da bir zamanlar yapılan küçük iyiliklerin, alınan hayır duaların, tohumlar gibi yüce Allahın lütfu ile neşv ü nema bulmasıyla olurlar. İnsanın yaptığı her şey daha ahrete varmadan bu dünyada hayır ve şer olarak önüne çıkmaktadır. Ama imtihan sırrı bunları çeşitli perdelerle gizlediği için bu gözlerden saklı tutulmaktadır. Zengin insanları herkes mutlu ve huzurlu sanır. Oysa nice zenginin daha bu dünyada iken ne cehennemlerde kavrulduğu imtihan sırrıyla insanlardan gizlenmiştir. Kalpler yüce Allahın elindedir. Asıl bu noktalarda insanlar dünyada iken cennet ve cehennem hayatını yaşamaktadırlar. İntihar eden insanların önemli bir kesimi maddi bir sıkıntısı olmayanlardandır. Bu tür insanlar dünyada iken kalp âleminde yaşadıkları cehennem hayatından kurtulmak için hayatlarına kendi elleri ile son vermektedirler. Huzur, İslamdadır. Yasaklardan kaçınıp bunlardan hemen tövbe ederek yüce Allahın emirlerini hayata uygulamaktadır. İnsanlar tövbe edip hak yola girince Kuran-ı Kerim; sureler, ayetler, zikirler onların üzerine faziletleri yağdırmaya başlar. Sözün özü bu hak kitabın mucizeleri İslami bir yaşantıyla tadılır, anlaşılır. Kalplere büyük bir huzur, nur o zaman dolmaya, insanlar daha bu dünyada iken cennet hayatından esintiler yaşamaya başlarlar. İşte sure ve ayetlerin okunması ile yüce Allah insanların kaderini tayin etmekte; şerleri, kötülükleri üzerinden almakta ve hayırları, güzellikleri üzerine yağdırmaktadır. Çünkü yüce Allah her şeyi sünnetullahla yaratmaktadır. Sünnetullah da yüce Allahın sözlerine dayanmaktadır. Yüce Allahın sözleri de Kuran-ı Kerimde toplanmıştır. Tabii bu noktada şeytan pek çok vesveseyi fısıldamaktadır Öyle ise niçin Müslümanlar dünyada ezilmekte, öldürülmekte; kâfirler ise cennet hayatı yaşamaktadırlar? Çünkü Müslümanların büyük çoğunluğu Allahla bile bile dalga geçmekte; Kuran-ı Kerimdeki ilahi emirleri yerine getirmemekte, ilahi yasakları ise kendilerine hayat prensibi olarak görmektedirler. Bunlar, yani bu tür insanlar gece gündüz Kuran-ı Kerim okusalar da bundan elbette bir hayır göremeyeceklerdir. Başlarında da bela ve musibet eksik olmayacaktır. Ben şahsen Amerikanın zenginliğini ve dünya liderliğini tarihte köleliğin kaldırılmasında en temel adımları atmasında ve bu yolda savaşmasında ve muvaffak olmasında görmekteyim. Bu, dinin en çok sevap getiren emirlerinden biriydi ve Allahın rızasına uygundu. Yüce Allah bir insana veya bir ulusa bir devlet nasip etti mi mutlaka bunun altında bir neden vardır. Bu neden de bir sünnetullaha dayanır. Amerikanın bu hayırlı işi dünyada iken böyle bir nimetle taltif edildi. Ama tabii Amerikanın bu nimetin kadrini bilmesi ve şükrünü eda etmesi mümkün olmadığı için bu nimet onda zulüm ve fesat kaynağı olacaktır. Çünkü kâfirliğin tabiatında Allaha isyan, nankörlük, insanlara zulüm vardır. İsyan, nankörlük; zulüm ise bir zaman sonra yüce Allah tarafından taltif için verilen nimetleri ve sermayeyi tüketebilir, bitirebilir. Biz bu yazımızda bir kısım surelerin ve ayetlerin faziletleri hakkında bir formüle işaret ettikten sonra küçük surelerin faziletleri üzerinde kısaca yoğunlaşacağız. Çünkü Müslümanların belki yüzde doksanı sadece bu küçük sureleri ezberlemişler ve namazlarında okumaktadırlar. Bunların da büyük çoğunluğu okuduklarının anlamını bilmemektedirler. Gerçekte hadis-i şerife göre anlamını bilmeden okumada sevapta bir eksilme olmadığı gibi ilgili surenin veya ayetin faziletleri de birer manevi armağan olarak o kişiye verilmektedir. Fakat bu konuda bilinçli olmak kişiye elbette pek çok şey kazandıracaktır. Küçük surelerden kastımız Kuran-ı Kerimin son sayfalarındaki Fil suresinden itibaren başlayan son on suredir. Mahalle hocaları genellikle çocuklara bunları ezberletirler. Müslümanların büyük çoğunluğu da bu ezberledikleriyle yetinirler ve namazlarında sadece bu sureleri okurlar. Tabii bunlara bir de Kuran-ı Kerimin başında yer alan Fatiha suresini eklemek gerekir. Bu küçük surelerle namazlarını eda edenlere tavsiyemiz bunları namazlarındaki rekâtlarda sondan başa doğru sıra ile okumalarıdır. Ağırlığı birkaç sureye vermeden eşit dağıtmalarıdır. Çünkü her birindeki fazilet bambaşkadır ve hayati bir öneme sahiptir. Bu küçük surelerin en belirgin ortak özelliği müminleri çeşitli bela ve musibetlerden, şerlerden, düşmanlardan, olumsuzluklardan korumalarıdır. Müminler bu kısa surelerle namaz kıldıklarında adeta itibarlı bir devlet adamı gibi, bir cumhurbaşkanı, bir başbakan gibi korunma çemberine alınmaktadır. Niçin? Çünkü mümin kıldığı namazla büyük bir davayı savunmaktadır. Onun gözle görünen ve görünmeyen pek çok düşmanının olacağı tabii bir şeydir. Onun bunlardan korunmaya ihtiyacı vardır. İşte bu küçük surelerin en başlıca faziletleri bunu sağlamaktadır. Namazda rükû ve secdede söylenilen zikirler ise müminin şerefini artırırlar. Bizzat rükû ve secdenin bedensel hareketinin anlamı bile böyle bir fazilete sahiptir. Allah kendisine tevazu ile yaklaşanı insanlar arasında yüceltir. Bu bir sünnetullahtır. Namaz kılmayan bir fasık, bir münafık, bir kâfir namaz kılan insana karşı gayri ihtiyari bir hürmet duygusu duyar. Bu, ellerinde olmadan olur. Mümin rükû ve secdede yüce Allahı ululayıp onu kusurdan, eksiklikten tenzih ederken yüce Allah da ona içerisinde yaşadığı muhitte kimsenin çalışarak ulaşamayacağı bir itibar verir. Bu şeref bu dünyada kişiye büyük bir huzur ve özgüven duygusu sağlar. Bunun elden çıkması ancak günahlarla olur. Leke nasıl beyaz bir elbisede kendisini çok açık bir surette gösterirse günahlar da müminde öyle açıkça sırıtır durur ve onun şerefini ve itibarını hemen yele verir, ortadan kaldırır. O zaman namaz kılan insan alay konusu da olabilir. Acınacak durumlara düşebilir. Allah bizleri bu durumlara düşmekten muhafaza buyursun. Âmin. Namazla mümine öyle bir nur verilir ki, bu nur hemen kendisini belli eder. O mümine ulaşılmaz ve gıpta edilecek bir şeref, namus, haysiyet sağlar. Bir de namaz kendisini kılana bir ruhaniyet verir ki bu da müminin adeta elbisesi gibi üzerinde durur. Ona bir derinlik katar. Mana verir. İnsanları kendisine âşık kılar. Her yerde yıldız gibi parlatır. Asalet ve rütbe verir. Kısacası namaz insana yüce Allahtan gelen bir saygınlık kazandırır. İnsanlara bütün servetlerini harcayarak elde edemeyecekleri büyük bir şan sağlar. Günahlar, surelerin faziletlerinin üzerimize düşmesini engellerler. Bu açıdan namazında niyazında olan Müslümanların başlarına gelen bela ve musibetler hep ısrarla işlenen günahlar yüzündendir. Yoksa bu küçük surelerin koruyuculuğunun delinmesi öyle kolay değildir. Fatiha büyük bir duadır. Allahın engin rahmetine sığınmaktır. Allahtan hidayet istemektir. Doğru yolda yürümeyi, aykırı ve yanlış yollara düşmemeyi talep etmektir. Kuran-ı Kerimin bütününü kapsayıcıdır. Kalplerin şifasıdır. Onun için namazın her rekâtında okunur. Yüce Allah Fatiha suresinin yüzü suyu hürmetine müminin bu duasını kabul eder. Yüce Allah engin rahmetiyle bu duayı bu surenin içerisine yerleştirmiştir. Yoksa iş bizlerin nefislerine kalsa ne duanın ne de hidayetin, hidayette kalmanın kadrini bilirdik. Dünyada en büyük nimet, Allahtan hidayet için, hidayetin devamı için, son nefeste imanla gitmek için dua etmektir, dua almaktır. Fil suresi müminin gönül dünyasını koruyucu surelerdendir. Çünkü bir Müslüman namaz kılmakla büyük bir eylem yapar. Bu nimetten mahrum olan herkes hasetten dolayı ona düşman kesilirler. Şeytanlar vesveseleri ile namaz kılan Müslümanları herkese karşı kışkırtırlar. Kim namaz kılan mümine karşı bir düşmanlık yapmayı niyet kılarsa, bunun için harekete geçerse, yüce Allah onu Fil suresinde anlatıldığı vechi ile Ebrehe ve ordularına yaptığı gibi perişan eder. Üzerine bela ve musibet yağdırır. Kendi derdine düşürtür. Müminin Kâbe gibi olan kalbini ona yıktırmaz. Hadis-i şeriflerde Fil suresini okuma ile düşmanlara galebe çalınacağına işaret edilmiştir. Kureyş suresi de koruyucu surelerdendir. Özellikle müminlerin iş, ticaret hayatları, mal ve mülkleri bu surenin faziletleri ile korunur. İmam-ı Rabbani Hazretleri korkulu yerlerde ve düşman karşısında Kureyş suresini on bir kez okumanın insana güven ve huzur telkin edeceğini söylemiştir. Maun suresi dinin özünü yanlış kavrayanların, Müslüman geçinenlerin, özellikle zekâtla namazın arasını ayırıp da nefislerine uyanların yani zekât vermeyen Müslümanların ve münafıkların şerlerinden müminleri koruyan bir suredir. Kevser suresi ilahi rahmetin bir tecellisidir. İçerisinde yer alan Kevser, müminlerin kıyamet günü suyunu içecekleri bir havuzdur. Ondan içenler kurtuluşa ve nimetlere erişecektir. Cennete kavuşacaktır. Bu kısa surede iki koruyucu dile getirilir. Biri namaz diğeri kurban kesmedir. Namazın koruyuculuğu zaten yazımızın konusu olduğu için ayrıca değinmeye gerek yoktur sanırım. Kan akıtma, eti fakir ve fukaraya verme bela ve musibeti insanın üzerinden atmaya vesile olur. Rüyada kurban kesmek bu anlama geldiği gibi eti fakir ve fukaraya dağıtma da bu anlamı karşılar. Üzerimizdeki olan nimetlerin hakkı büyüktür. Bunlar göze de gelebilirler. Onun için kurban kesme sadece kurban bayramına has olmamalıdır. Bir nimete erişildiğinde de düşünülmelidir. Örneğin bir ev, araba alma, yüksek bir makama gelme, güzel ve kazançlı bir iş elde etme, iş yeri açma gibi durumlarda kurban değerinde bir hayvan kestirip bunun etini fakir ve fukaraya dağıtma bu nimetlere değecek nazarları, görünmez ve görünen kazaları, bela ve musibetleri ortadan kaldırıcıdır. Bu, surenin nasihat ve eylem tarafıdır. Bu surenin en büyük fazileti, müminlerde olan çeşitli nimetlerin devamlığını sağlama ve onları muhafaza etmedir. Kafirun suresi, mümini kâfirlerin tasallutuna karşı korur. Müminin dinini muhafaza eder. Kâfirlere insaf verdirir. Onları azgınlıklarından, anlayışsızlıklarından itidale, anlayışa davet eder. Hadis-i şerifte Kafirun suresinin gece yatmadan önce okunması tavsiye edilmiş olup değişik hadis-i şeriflerde de insanı şirkten muhafaza edeceği özellikle belirtilmiştir. Nasr suresi müminin hayatındaki fetihlere vesile olur. Yani bu sure Feth suresine yakın bir fazilete sahiptir. Müminin çeşitli konularda hayalleri, idealleri, projeleri vardır. Bunları gerçekleştirmek ister. O dava adamıdır. Davasını ailesinde, iş hayatında, çevresinde yaşantıya geçirmek emelindedir. Ama çok çeşitli engeller bunlara mani olur. O istiğfara ve tövbeye yönelir. Surede istiğfar ve tövbenin dile getirilmesi bunların maddi ve manevi fetihlere vesile oluşlarındandır. Hayatını İslama uygun olarak düzenler. Bunun için onu sık sık gözden geçirir. Ondaki eksiklileri giderir. Hayatındaki mânialar kalkar. Allahın izniyle ve namazlarda okunan bu surenin fazileti ile müminin çeşitli konulardaki istekleri gerçekleşir. Maddi ve manevi fetihler müyesser olur. Peygamberimiz bu sureyi okumanın Mekkenin fethinde bulunup şehit olma kadar ecir kazandırdığını müjdelemiştir. Tebbet suresi ise şerli kişilerden koruyucu surelerdendir. Malıyla mülküyle, zenginliği ve çeşitli imkânlarıyla müminleri ezmek, yok etmek isteyen insanları, kitleleri hedef alır. Onların her türlü güçlerini etkisiz kılar. Tebbet suresinde hem Ebu Leheb hem de eşi yerilmektedir. Çünkü her ikisi de peygamberimize eşi görülmemiş zulümlerde bulunmuşlardır. Ebu Leheb peygamberimizin öz amcasıdır. Kendisi ticaretle zengin olmuşlardı. Peygamberimizin getirdiği yeni dinle Arapların Kâbeye artık gelmeyeceklerini, Kâbedeki putlara saygının azalacağını ve bu yüzden fakirleşeceğini düşünerek hak dine düşman kesilmişti. Ebu Lehebin karısı bir gün elinde bir taşla Hz. Ebubekirin yanına gelmiş, Tebbet suresi ile kendisini hicveden peygamberimizi aradığını ve elindeki taşla peygamberimizin kafasını kıracağını söylemişti. Hâlbuki bu sırada peygamberimiz Hz. Ebubekirin yanındaydı. Tebbet suresinin bir fazileti ile olsa gerek peygamberimiz ona görünmemişti. İhlâs suresi kalbi, itikadı, dini muhafaza eden ve derinleştiren, arıtan bir suredir. İnsan kalbi daima harekettedir. Şeytanların ve nefsin vesveseleri ile zaman zaman bulanır, karışır. Münafıklığa, riyaya doğru kayabilir. İman, bir nurdur. Nur, ateş gibi muhafaza edilmediği zaman azalabilir, sönebilir. Onu daima artırmak gerekir. Bu da istiğfarla tövbeyle hayatı ve kalbi daima temizlemekle olur. İstiğfar kalpte geleceğe dönük tasarlanan günahlardan, tövbe ise geçmişteki günahlardan pişman olmaktır. İhlâs, ibadeti yalnız Allah rızası için yapmaktır. Bu, bu surenin kalplere ektiği bir tohumdur. Hak dinin özü ihlâstır. Gerek zikir çekmek olsun gerek sureleri okuma olsun ihlâsla yapılmalı ve anlaşılmalı; bunlarda Allah rızası dışında bir gaye ve beklenti olmamalıdır. Hadis-i şeriflerde İhlâs suresinin Kuran-ı Kerimin üçte birlik sevabına denk geldiği belirtilmiş, onu çokça okuma ile cennete, çeşitli cennet nimetlerine nail olunacağı müjdelenmiştir. Felak ve Nas sureleri gerek insanlardan gerek cinlerden gelebilecek şerlere, kötülüklere karşı korunmada birer zırh gibidirler. İnsanların bir kısmı sihir ve büyü yaparlar. Bu yolda gelebilecek şerlerin önünü bu iki sure tıkar. Şeytanların vesveseleri öyle korkunçtur ki İnsanlara bu konuda perde verilmiştir. Şayet bu perde üzerlerinden kaldırılsa herkes kafayı yerdi. Çünkü size düşman bir insan düşünün. İşte bu insanın belki yüz, belki bin katı daha çok bir kinle size yaklaşan şeytanlar vardır. Mutlaka her Müslümanın üzerinde bu şeytanlar bulunur. Onlara vesvese verirler. Şeytanlar insanların iç dünyasındaki düşünceleri takip edebildikleri için herkese zayıf noktalarından yaklaşırlar. Ona göre vesvese verirler. İnsanlar bu vesveseleri kendi düşünceleri sanırlar. Bunalıma girerler. Bunlarda itikada ve dine yönelik olanları ile suçluluk duygusuna düşerler. Dinden diyanetten, namazdan uzaklaşırlar. Böylelikle kendilerini şeytanlara güldürürler. Vesveseye tutulan kişiler bu iki sureyi bolca okuyarak Allaha sığınsınlar ve vesveseye hiç önem vermesinler. Çünkü bu vesvese konusu olan düşünceler kendilerine ait değildir, şeytanlarındır. Bunlara sadece edeben tövbe ve istiğfar etmek gerekir. Yani bu vesveselerde Müslümanların bir günahları ve iştirakleri söz konusu değildir. Allah bu iki surenin fazileti ile onu çokça okuyanları bu konuda koruyacak ve vesveseyi kısa zamanda geçersiz kılacaktır. Her türlü günahın önce kalpte yer etmesinde mutlaka şeytanların vesveseleri tohum vazifesi görür. Nefis yani içgüdüler, arzular, istekler bu vesveselerden etkilenip günah tohumunu yeşillendirirler. Kişi günah işlemeye azm edinceye kadar bu bitki büyür. Günah işlenince meyvesi yenilmiş olur. Şeytanlar da emeline ulaşarak sevinirler. O kadar ki sevinçlerini içki içerek kutlarlar. Bir insanı, hele bir Müslümanı günah işletmeye muvaffak olma kadar hiçbir şey şeytanları sevindirmez. Çünkü günah küfrün habercisidir. Her günahta küfre giden bir yol vardır. Nasıl basit bir mikrop çoğalarak insanı yatağa düşürüp ölümüne sebep olursa küçük görülen bir günah da böyledir. Kişinin imanına hücum ederek onu çürütebilir ve insanı imansız ahrete yollayabilir. Şeytanlar bunu çok iyi bildikleri için küçük de olsa bir günahı bir Müslümana işlettiklerinde büyük bir zevk alırlar, sevinç duyarlar; bundan büyük bir ümide kapılırlar. Onun için daima bu iki sureyi çok okumak, şeytanların vesveselerinden Allaha sığınmak gerekir. Özellikle Felak suresi hasetçinin şerrinden Allaha sığınmayı sağlar. Hasetçinin hem görünen hem de görünmeyen şerleri vardır. Görüneni, haset ettiği kişi aleyhinde olur ve konuşur. Ona komplolar kurar veya kurulmasına yardım eder. Görünmeyeni ise nazarıdır. Nazar hasetle çok yıkıcı bir tesir kazanır. Arifler sıkıntılı, korkulu, tehlikeli zamanlarda bu iki surenin çokça okunmasını tavsiye etmişlerdir. Yüce Allah kalplerimize Kuran-ı Kerimin; surelerin, ayetlerin, zikirlerin sevgisini koysun. Onlardan gelecek nura, imana kalplerimizi sevk etsin. Faziletlerini üzerimize daim kılsın. Son nefeste Kuran-ı Kerim okunmayı ve imanla göçmeyi nasip eylesin. Âmin. Muhsin İyi
surelerin faziletleri ve sırları pdf