🥂 1 Dünya Savaşından Önce Avrupa Devletlerinin Genel Durumu
BirinciDünya savaşının Avrupa'da başlamasından sonra, Osmanlı devleti tarafsızlığını korumak amacıyle daha önce 20 temmuz 1914'te (2 ağustos; genel seferberlik ilân etti. 31 Temmuzda (13 ağustos) ise, padişahın bu konudaki teşvik edici iradesi yayımlandı.
Avrupa2. Dünya Savaşından sonra önce serbest ticaret alanı, olgunlaştıkça ekonomik bir topluluk ve giderek uluslarüstü bir tanım olarak Avrupa Birleşik Devletleri olmayı hedefleyen bir yol izledi. Avrupa Birliği (AB) bu Birleşik Avrupa oluşturma sürecinin son
kurbangitmesiyle (1881) had safhaya vardı. Kırım Savaşı'ndan sonra Avrupa'da millî birliklerini kurma yolundaki uzun mücadelelerini başarı ile bitirmeye muvaffak olan İtalya ve Almanya iki yeni devlet halinde ortaya çıktı ve mevcut siyasî dengelerde büyük değişiklikler meydana geldi. İtalyan ve Alman Birliğinin Kuruluşu: I. Dünya Savaşı’na Giden Yolda Dünyada
Ortayaçıkan bu fikirler Avrupa devletlerinin kendi içinde de sorgulama oluşmasına ve 3.Dünya ülkelerinin BM Genel Kurulu’nda kendi seslerini duyurmasına olanak sağlamıştır. Said,Spivak gibi akademik alanda Fanon gibi edebiyatta ve diğer sanatsal alanlarda da ortaya çıkmaya başlayan post-kolonyal düşünceler 3.
Busayfamızda 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ülkeler Arası Köprüler Ders Notunu bulabilirsiniz. Ders Notumuzun içinde Fransız İhtilali, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, 1.Dünya Savaşı, İki kurşun ve milyonlarca kayıp, Dünya’da Neler Oluyor, Neden Yaşatmalıyısız, Ortak
1dünya savaşı öncesi avrupa devletleri genel durumu - Mynet Cevaplar Görüşleriniz başkaları için çok değerli
DünyaSavaşları’ndaki Amerikan müdahalelerinin temel gerekçesi Wilsonizm prensipleriydi. Bu prensipler 1.Dünya Savaşından sonra, Kissinger’ın da belirttiği gibi Güç Dengesine karşı Amerikan itirazı sebebi ile, güç dengesi yerine bir ortak güvenlik sistemi kurularak devamlı barışın sağlanmasını işaret ediyordu.
YKSTYT Tüm tarih kronolojisi. Osmanlı’da halkın ilk defa yönetime katılması,1.Meşrutiyet. Osmanlı’da Parlamenter sisteme ilk defa geçilmesi.1. Meşrutiyet. Osmanlıda rejime karsı çıkan ilk isyan, 31 Mart isyanı-1909. Ordunun ilk defa yenilikleri koruduğu olay, 31
DoğuAnadolu’da bir Ermeni Devleti , Suriye ile Irak arasında bir Kürt Devleti kurulacak. Trakya ve Batı Anadolu Yunanistan’a , Irak ve Arabistan İngiltere’ye, Konya, Antalya ve Muğla tarafları İtalya’ya ,Adana-Malatya-Sivas ve Suriye arası Fransa’ya verilecek. Azınlıklara sınırsız haklar verilecek.
Girişkısmında Türk-Yunan ilişkilerinin 1923-54 dönemine girmeden önce, geriye dönük bir gönderme yapılmış, böylece taraflar arasındaki sorunların özetle de olsa nelere ve nerelere dayandığı okuyucuya gösterilmiştir. Dördüncü bölüm İkinci Dünya Savaşı’nın sebepleri ve savaşın çıkışı, savaş
1DÜNYA SAVAŞI'NA GİDEN YILLARDA AVRUPA'NIN ve OSMANLI DEVLETİ'NİN GENEL GÖRÜNÜMÜ Bu çalışmada sizlere I. Dünya Savaşı başlangıcında Çanakkale Cephesi'nin açılma nedenleri ve İtilaf Devletlerinin Çanakkale Cephesi'nden önce kendi aralarında yaptıkları gizli paylaşımlar ele alınacaktır.
1Dünya savaşından etkileyici fotoğraflar 1 37 28 Temmuz 1914'de başlayan ve 11 Kasım 1918'de sona eren 1.Dünya savaşının üzerinden tam 100 yıl geçti.
7A070w. Ders Notları SAVAŞA GİRMESİ VE SAVAŞIN SONA ERMESİ Bağlaşma devletlerinin doğu cephesindeki bu başarılarına karşılık 1917 de ki bir olay bu büyük savaşın oluşumunu tümden değiştirmeye yetti. in savaşa girmesi savaşın başından beri özellikle silah göndererek anlaşma devletlerine olan sempatilerini belli etmekte ve bunlar yararına bir yansızlık gütmekteydiler. Almanların denizaltı savaşından dolayı ile Almanya arasında şiddetli notaların gönderildiği ve Almanya’nın bir süre denizaltı savaşını yavaşlattığını görmüştük. Almanların denizaltı savaşını şiddetlendirmeye karar vermeleri ve bu kararı uygulamaya başlamaları üzerine 1 Şubat 1917 Almanya ile diplomatik ilişkilerini kesti. Bunu 6 Nisanda gene in bağlaşıklara savaş ilan etmesi izledi. yi beşi bir yana Orta ve Güney Amerika’nın diğer tüm devletleri de izlemişlerdi. Çin bile 14 Ağustosta Almanya’ya savaş ilan etmişti. Alman denizaltılarının düşman gemilerine saldırması denizaltı savaşının önemini arttırdı. 1917 de Rusya da devrim olması ile doğu cephesi kapanmış, 8 Mart 1918 Brest-Litowsk barış antlaşmasının imzalanması ile Almanya doğu da barışa kavuştu. Romanya mağlubiyeti ve 7 Mayıs 1918 tarihli Bükreş antlaşması ile Romanya da saf dışı kalmıştır. Başlarda tarafsızlığını ilan eden savaş boyunca silah satarak ekonomik gelişme göstermiştir. Almanya’nın geliştirdiği denizaltılarıyla in silah taşıyan gemilerine saldırması ve bu saldırıları ticaret gemilerine de yönlendirmesi sonucunda ekonomisi zarar gören Başkanı Wilson tarafından Wilson ilkelerini yayınlayarak 1918 yılı başlarında İtilaf devletleri tarafından savaşa katılmıştır. in savaşa girmesiyle savaşın sona erme süreci hız kazanmıştır. İngiltere ve Fransız birlikleri Batı cephesinde Almanları yenilgiye uğratmıştır. Bu arada Yunanistan’ın savaşa girmesi sonucunda Bulgaristan ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Balkanlarda zor duruma düşmüşlerdir. in katılışı ile merkezi devletler çözülmeye başlamıştır. 1917 den itibaren Avusturya-Macaristan da baş gösteren ekonomik ve siyasi karışıklıklardan dolayı barış yapmaya yönelmiştir. Avusturya-Macaristan sadece ayrı bir barış yapmayı düşünmüyor, aynı zamanda Almanya’yı da bir çok özverilerle ve bu arada Alsace-Lorraine i de Fransa’ya vererek barış yapmaya kışkırtıyordu. Diğer yandan İngilizlerin aldıkları önlemlerle Almanların denizaltı savaşları da beklenen sonucu devletlerinin tüm cephelerde yenilgi alması üzerine ateşkes antlaşmaları imzalanmıştır. 19 Temmuz 1918 de Richstag çoğunluğu bir anlaşma barışı yapılmasını kabul etmiş bundan biraz sonra da Papa barış yolunda yeni bir girişimde bulunmuş ve elçisi aracılığıyla Almanya’ nın amaçlarını Belçika’nın geleceği hakkında düşündüklerini açığa vurmasının barışı kolaylaştıracağını İngilter’nin bildirmiş olduğunu Alman başbakanına söylemişti. Buna Almanya kaçamaklı yanıt vermiş, Alsace-Lorraine’den başka barışa hiçbir sorunun bulunmadığını bildirmişti. Eylül sonun da ise Alman hükümeti ulusların kendi geleceklerini kendilerinin belirtmesi ilkesiniSelf determination kabul ettiğini bildirdi. Gene de barış yakın görünmüyor ve cephelerde savaş devam ediyordu. İtalya cephesinde de anlaşma devletleri saldırıya geçmişler, Avusturya savunmasını yarmayı başarmışlar İtalyan orduları Avusturya topraklarında ilerlemeye başlamışlardı. 1918 de itilaf devletlerinin tüm cephelerde taarruza geçmeleri önce Bulgar kuvvetlerinin çözülmesi, ile Bulgar hükümeti Anlaşma devletlerinden bırakışma isteğinde bulundu ve bu isteği 29 Eylül de kabul edildi. Böylece de Osmanlı ile Almanya’nın bağlantısı yine kesilmiş Ekim 1918 de Osmanlı, 3 Kasım 1918 de ise Avusturya-Macaristan’ ın ateşkes antlaşması yapmalarına neden oldu. Almanya da da iç durum cephelerden daha iç açıcı değildi. Bağımsız Sosyal-Demokrat parti amacına erişmek için hiçbir aracı kullanmaktan çekinmiyordu. Siyasal grevler, Rus cephesinden gelen askerler Bolşevik düşüncelerle aşılanmış bulunuyorlar ve arkadaşlarını da etkiliyorlardı. Gene de ordular sonuna kadar direndi. Ancak cephe gerisi ayaklanma için olgunlaşmıştı. II. Wilhelm’in demokratik adımları ve yeni koalisyon kabinesinin de kurulması da işlerin yönünü değiştirmedi. Alman hükümeti 5 Ekimde başbakanına başvurarak başkanın daha önce ilan etmiş olduğu 14 Esas ve daha sonraki demeçlerine dayanılarak barış yapılmasına hazır olduğunu bildirdi. 11 Kasım 1918 de ateşkes antlaşması imzalayan Almanya savaşa son verdi. 9 milyon insanın ölümü ile sonuçlanan I. Dünya savaşı gerçekten geçen yy n sorunlarını halledebilecek miydi? Barış anlaşmaları barışı sağlayamamış II. Dünya savaşının çıkmasını engelleyememiştir. Belki Bunlar İlginizi Çekebilir. Eğitim ve Kültür Alanında Yapılan İnkılaplar İçindekiler1 Eğitim ve Kültür Alanında Yapılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924 Eğitim ve …
avrupalı devletlerin genel durumları nelerdir Kayıtsız Üye avrupalı devletlerin genel durumları nelerdirCevap avrupalı devletlerin genel durumları nelerdir Menekşe Savaşı Avrupa Devletlerinin Genel Durumu nedir Savaşında Avrupa Devletlerinin Genel Durumları Avrupa devletleri güçlenmeye devam ederken, Osmanlı Devleti daha da İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik düşüncesi, Osmanlı Devleti’nin dağılmasını hızlandırdı. Sanayi Devrimi 1850 Üretimde kol gücünün yerini makinenin almasıdır. Sanayi devrimi önce İngiltere’de başlamış, daha sonra Fransa ve diğer Batı Avrupa ülkelerinde etkisini göstermiştir. Sömürgecilik’te ileri giden ülkelerİngiltereHollandaBelçikaFransaDiğer Devletlerin Durumu Rusya Panislavizm siyasetine devam etti İtalya – Almanya Siyasi birliğini geç tamamladığı için ın ikinci yarısında sömürge mücadelesine girişti. ABD ve Japonya Sömürge elde etmek için Avrupa Devletleri ile rekabete girişti. İngiltere İngiltere 1900’lere gelindiğinde dünyanın en büyük gücü konumundaydı. Bu gücü sömürgeler, deniz yolları hakimiyeti, küresel şirketler aracılığıyla, askeri ve siyasi anlamda da sağlamayı başabilmiştir. 1871’ten itibaren Alman İmparatorluğu’nu kendi etkinliğine karşı en önemli tehdit olarak algılamıştır. Çünkü güçlü bir Almanya İngitere için en büyük tehdit olacaktır. Fransa ile sürdüğü ortaklıktaözellikle Kırım Savaşı bir örnektir., Fransa’nın da 1871 yenilgisinden itibaren Alman İmparatorluğu’na karşı olan düşmanlığı belirleyici nokta olmuştur. Yine aynı şekilde Rusya ile Savaşı öncesinde temin ettiği ittifak da, Balkanlar ve Doğu Avrupa’da Rusya’nın Pan-Slavizm Politikası ile Almanya’nın Pan-Germen Politikası karşıtlığı temeline oturmuştu. İngiltere,bir ada ülkesi olması nedeniyle,savunma stratejisini Hollanda ve Belçika’nın Almanya’ya karşı dirençli olması esasına dayandırmaktaydı. Alman İmparatorluğu’nun İngiltere için gerek ekonomik gerekse de siyasi tehdit haline gelmesi İngiltere için tartışmasız bir savaş nedeniydi. Aynı zamanda, sömürgelerin korunması, deniz yollarının kontrol altında tutulması, küresel şirketlerin hakimiyeti ve en önemlisi Ortadoğu Enerji Koridoru’na sahip olmak stratejileri tamamen Alman İmparatorluğu çıkarlarıyla çatışmaktadır. Fransa Fransa 17. yüzyıldan başlayarak 1960’lara dek bir sömürge devleti kimliğiyle var oldu. 19. ve 20. yüzyıllarda dünyanın dört bir yanında edindiği sömürge toprakları Fransa’yı İngiltere’den sonra ikinci büyük sömürge imparatorluğu hâline getirdi. Fransa ve Almanya, 1871 yılından itibaren birbirlerini tehdit olarak için, kaybettiği Alsace-Lorraine bölgesi hem ekonomik hem de askeri açıdan büyük öneme yandan Ren Nehri üzerindeki köprüler ve Belçika’nın güçlü savunmaya sahip olması,Fransa için diğer iki askeri strateji unsuruydu. Fransa için Alman İmparatorluğu, Merkezi Avrupa’da olduğu kadar, sömürgeleriiçin de büyük tehdit Fransız Askeri-ekonomik-siyasi gücünün temeli sömürgeler üzerine kuruluydu. İtalya Savaşı’nın başında tarafsız olmasına rağmen, 1915’te Londra Paktı ile İtilaf Devletleri arasına katıldı. İtalya’ya savaşa girmesi koşuluyla Trento, Trieste, Istria, Dalmaçya ve Osmanlı Devleti’nin bazı bölgeleri vadedildi. Savaş süresince İtalyan askeri yaşamını yitirdi ve İtalya ekonomisi çöktü. Savaşın sonucunda İtalya’ya verilen sözlerden çoğu tutulmadı. St. Germain Antlaşması ile İtalya galip tarafta olmasına karşın yalnızca Trento, Trieste ve Bolzano’yu alabildi. Bu sonuç İtalyan toplumu arasında büyük hoşnutsuzluklara yol açtı. İtalya savaş öncesi dönemde mevcut sömürgelerini korumak isterken, aynı zamanda Ortadoğu,Balkanlar ve Afrika’daki gücünü de arttırmak ile eski düşmanlıkları ve yeni ortaya çıkan durum nedeniyle 1915 yılına kadar ortada bir siyaset takip ederken, bu tarihte itilaf devletleri safında savaşa katılmıştır. Bulgaristan Osmanlı Devleti’nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası’nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan’da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi’nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan’ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır. Bulgaristan Krallığı’nın,Balkan Savaşları sonrası konumu,Yunanistan-Sırbistan-Karadağ-Romanya ile batıda Osmanlı İmparatorluğu arasında sıkışmasına yol öncesi dönemde diğer Balkan Devletleri ile olan düşmanlığı,Bulgaristan için Almanya ile ittifaktan başka bir seçenek bırakmamıştır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, karşısındaki en büyük tehdit, Rusya ve Rusya’nın Pan-Slavizm Politikalarıydı. Rusya,Doğu Avrupa’ya ve Balkanlar’a doğru güç alanını genişletmek istiyordu. Bu amaçla gerek Osmanlı içindeki, gerekse de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu içindeki tüm etnik unsurlara-başta slavlar olmak üzere-açık/kapalı destek veriyordu. Öteki taraftan batı tarafının güvenliğini,Almanya ile ittifak ile sağlamlaştıran Avusturya-Macaristan İmparatorluğu,diğer taraftaki Rusya etkinliğini yok etmek istiyordu. Aslında, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun da durumu Osmanlı İmparatorluğu’ndan farklı imparatorluk da kendi geleceklerini tamamen savaş sonunda alınacak bir galibiyete savaş,bir ölüm-kalım mücadelesi idi.
Üniversite kampüsünüze yakın Özel Yurt Fiyatları için Tıklayınız Savaşı Konu Anlatımı İnkılap Bozulan kurum yada sistemlerin kaldırılıp yerine tamamen yenilerinin getirilmesine İnkılap denir. Kısaca kökten değişim diyebiliriz. İnkılapla devrim hemen hemen aynı anlamdadır. Islahat Yenilik, Reform Bozulan kurum yada sistemlerin bozum kısımlarının değiştirilmesine ıslahat denir. İnkılap gibi köklü değişim yok sadece bozulan kısımlar yenilenerek aksaklık giderilmeye çalışılır. Sanayi İnkılabı Üretimin kol gücü yerine makinelerle yapılmaya başlanmasına Sanayi İnkılabı denir.19. yy’da. İlk sanayi İngiltere’de makine buharla çalışan motordu. Buda ilk dokuma tezgahlarında kullanıldı. Sanayi İnkılabı sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanmasında ve yayılmasında etkili oldu. Sömürgecilik Sanayi gelişmiş güçlü bir devletin, gelişmemiş devleti egemenliğine alarak baskı yada savaşlaonun kaynaklarını kullanmasına sömürgecilik denir. Sömürgecilik hammadde ve pazar ihtiyacına dayanır. I. Dünya Savaşı Öncesi Dünyanın Genel Durumu Coğrafi keşiflerle ve de Rönesans ve Reformla dünya da hızla yeni değişimler oldu. Aydınlanma Çağı ve Sanayi İnkılabı ile teknoloji hızla gelişirken ülkeler arasında rekabet ve çatışmalar başladı. Sanayileşme ile sömürge yarışı yeni çatışma ve gruplaşmalara sebep oldu. Almanya ve Fransa arasında Alses Loren sorunu, Rusya ile Avusturya- Macaristan İmparatorluğu arasında Balkanları ele geçirme yarışı, İngiltere’nin sömürgelerini koruma gayreti artık büyük bir savaşın kaçınılmaz olarak gelmesine sebep oldu. Osmanlı Devleti ise 17. yüzyılda başlayan bozulmalar ve güç kaybı 18. ve 19. yüzyılda daha da arttı. Osmanlı artık Avrupa’nın gözünde hasta bir adamdı. Ve Osmanlıyı nasıl paylaşacaklarını düşünüyorlardı. Osmanlı ise Tanzimat Fermanı 1839, Islahat Fermanı 1856, I. ve II. Meşrutiyet hareketleri Osmanlıyı bu zor durumundan kurtarmaya yetmedi. O eski güçlü Osmanlı artık Avrupa’nın gözünde sömürülecek bir devletti. 1911- 1912 Trablusgarp Savaşı Nedenleri – Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın pazar ve hammadde arayışında olması, bu amaçla Trablusgarp’ı işgal etmesi İtalyanlar herhangi bir gerekçe göstermeden Trablusgarp’ı Osmanlı Devleti’nden istemiş, istekleri geri çevrilince burayı işgal etmiştir. Osmanlı Devleti M. Kemal, Enver Paşa gibi subayları buraya göndererek halkı direnişe geçirdi. Bunu üzerine İtalyanlar Oniki adaya asker çıkardı. Balkan Savaşlarının da başlaması üzerine Osmanlı barış istedi. 1912 yılında İtalya ile Uşi Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmaya göre – Trablusgarp İtalya’ya verilmiştir. Böylece Kuzey Afrika’daki son toprak parçası kaybedilmiştir. – Oniki ada, Balkan Savaşlarının sonunda geri verilmek üzere İtalya’ya bırakılmıştır. Ancak bir daha geri alınamadı NOT İtalya, Balkan Savaşlarından sonra Oniki adayı terketmemiştir. Oniki ada II. Dünya Savaşından sonra İtalya yenilince Yunanistan’a verilmiştir. NOT Trablusgarp Savaşı sırasında M. Kemal, Tobruk ve Derne’de başarılı savunmalar yapmıştır. 1912- 1913 BALKAN SAVAŞLARI I. BALKAN SAVAŞI Nedenleri – Fransız ihtilâlinin etkisi ile milliyetçilik hareketlerinin yaygınlaşması – Rusya’nın Akdeniz’e inmek için Balkan halklarını kışkırtması – Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp savaşında yenilmesi ve iyice zayıflaması *** Balkan Devletlerinin Karadağ, Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan 1912 Ekim ayında, Osmanlı Devleti’ne saldırmasıyla savaş başlamıştır. Savaşı Osmanlı Devleti kaybetmiştir. Bu kargaşadan yararlanan Arnavutluk bağımsızlığını ilân etmiştir. Londra Konferansı 1913 Balkan Devletleri İle Osmanlı Devleti arasında imzalanmıştır. – İmroz ve Bozcaada dışındaki adalar Yunanistan’a verildi. – Midye-Enez hattı Bulgaristan ile sınır kabul edildi. – Midye-Enez çizgisinin batısındaki topraklar kaybedildi. II. Balkan Savaşı Nedeni – Londra Antlaşmasında Bulgaristan’ın fazla toprak kazanması -Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ’ın Romanya’yı da yanlarına alarak Bulgaristan’a savaş açmaları Sonucu Bulgaristan savaşı kaybedince Osmanlı Devleti’de bu durumdan yararlanarak Edirne ve Kırklareli’yi tekrar geri almıştır. Savaş sonucunda Bulgaristan’la “İstanbul Antlaşması” imzalanmıştır. Buna göre Edirne, Kırklareli, Dimetoka, Osmanlı’ya Kavala ise Bulgaristan’a verilmiştir. Yunanistan ile de “Atina Antlaşması” imzalanmış, Selanik, Yanya ve Girit adası Yunanistan’a verilmiştir. NOT Bab-ı Ali Baskını ile İttihat Terakki Cemiyeti Yönetimi ele geçirerek padişahı etkisiz hale getirdi. 1918’e kadar yönetimde İttihat ve Terakkinin sözü geçti. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI 1914 -1918 I. Dünya Savaşı öncesi dünyada çıkar çatışmaları ve sanayileşme ile beraber bir yarış ve sömürge yarışı başlamıştı. Buda zamanla ülkeler arasında gerginliğe yol açtı. Ve dünyada büyük bir savaş kaçınılmaz olmuştu. Ülkeler iki ana gruba ayrılmıştı. Bunlar İtilaf Anlaşma Devletleri İngiltere, Fransa ve Rusya Sonradan; İtalya, ABD, Japonya, Romanya, Yunanistan İttifak Bağlaşma Devletleri Almanya, Avusturya- Macaristan İmp. Ve İtalya Sonradan; Osmanlı ve Bulgaristan ** İtalya Savaş başlamadan önce İttifak grubunda İtilaf grubuna geçmiştir. I. Dünya Savaşının Nedenleri 1- Sanayileşmeye bağlı sömürge yarışı 2- Sömürgeciliğe bağlı Ham madde ve Pazar yarışı 3- Çıkar çatışmaları Mesela Almanya Fransa arasında Alses Loren Bölgesi sorunu 4- Bloklaşma Gruplaşma 5- Milliyetçilik, özgürlük gibi düşünce akımlarının etkisi Savaşın Başlama Nedeni Görünen Sebep Savaşın başlaması an meselesi idi. Savaşın başlamasına Saray Bosna gezisine çıkan Avusturya – Macaristan İmparatorluğu Veliaht’ının bir Sırplı tarafından öldürülmesi üzerine I. Dünya Savaşı başladı. * Savaş yukarıda saydığımız nedenlerle başlaması bekleniyordu. Veliahttın öldürülmesi sadece savaşın bahanesidir. Bu nedenle buna görünen sebep denir. Savaşın Gelişimi Sırplılara, Avusturya – Macaristan imparatorluğu savaş ilan etti. Sırplıları destekleyen İngiltere ve Fransa’da Savaşa girdi. Daha sonra Almanya’da savaşa girmesi ile dünya savaşı başladı. İlk başlarda İttifak Grubu başarılı iken ABD’nin savaşa girmesi ile İtilaf Grubu savaşı kazandı. OSMANLI DEVLETİNİN SAVAŞ GİRMESİ Savaş başladığında Osmanlı tarafsızlığını ilan etti. İtilaf Devletleri Osmanlının tarafsız kalmasını istiyordu. Almanya ise Osmanlıyı yanında savaşa istiyordu. Yönetimi elinde bulunduran İttihat ve Terakki Cemiyetini yönetenler Almanya yanında savaşa girilirse başarılı olacağına inanıyorlardı Başta Enver Paşa. Almanlarla gizli bir antlaşma yapıldı. İki Alman gemisi İngilizlerden kaçarak Osmanlıya sığındı. İngiltere gemileri isteyince gemilerin satın alındığı söylendi. Goben ve Breslav adlı iki Alman gemisine Yavuz ve Midilli adı verilerek Türk bayrağı çekildi. Bu gemiler Karadeniz’de Rus limanlarını bombaladılar. Rusya’nın Osmanlıya savaş ilan etmesi ile Osmanlı I. Dünya Savaşına girmiş oldu. ** Osmanlını savaşa girme amacı; kaybettiği toprakları geri almak ve eski gücüne kavuşmaktı. ** Almanya’nın Osmanlıyı Yanında İstemesinin Sebepleri 1- Cephelerini genişletmek 2- İngiliz ve Fransızların Sömürge yollarını kesmek 3- Osmanlıdaki Halifelik gücünden yararlanarak Türkleri ve Müslümanları yanında savaşa katmak. Osmanlının Savaştığı Cepheler Osmanlının savaştığı cepheleri üçe ayırabiliriz. Bunlar 1- Saldırı Taarruz Cepheleri Kafkasya ve K Cepheleri 2- Savunma Cepheleri Çanakkale, Irak, Suriye ve Filistin, Hicaz, Yemen cepheleridir. 3- Yardım cepheleri Galiçya ve Makedonya cepheleridir. 1- Çanakkale cephesi İtilaf Devletleri açtı. Açılma amacı; Rusya’ya yardım götürmek, Boğazları ve İstanbul’u alarak Osmanlıyı savaş dışı bırakmaktı. 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazı önünde savaşlar başladı. İtilaf donanmaları boğazları geçemeyince Gelibolu Yarımadasına asker çıkardı. Anzaklar Yeni Zelanda ve Avustralya askerleri M. Kemal burada başarılı savaşlar çıkardı. M. Kemal burada “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar gelebilir.” diyordu. Yapılan savaşlar sonunda İtilaf askerleri çekilmek zorunda kaldı. Bu savaşta yaklaşık beş yüz bin asker şehit olmuştur. ** Savaşın kazanılması I. Dünya Savaşının uzamansa sebep oldu. ** M. Kemal’e başarılarından dolayı “Anafartalar Kahramanı” unvanı aldı. ** Tek başarı sağlanan cephedir. 2- Kafkasya Cephesi Rusların egemenliğindeki Türklerle birleşmek için açıldı. Yalnız Enver Paşanın yanlış politikası yüzünden Sarıkamış’ta binlerce asker açlıktan, hastalıktan ve soğuktan savaşmadan öldü. Ruslar Muş, Bingöl, Van,Erzurum, Erzincan çevresini ele geçirdi. Çanakkale Cephesinden buraya gelen M. Kemal Muş , Bitlis gibi yerleri geri aldı. Bu sırada Rusya içinde Bolşevik Devrimi olunca Rusya Brest Litowsk Antlaşmasını imzalayarak I. dünya savaşından çekildi 1917. Berlin antlaşması ile aldığı Kars, Ardahan ve Batum’u geri verdi. 3 – K Cephesi Almanların isteği ile Osmanlı Devleti İngilizlerin sömürge yolunu kesmek için açtı. Burada yapılan savaşları İtilaf devletleri kazandı. Osmanlı geri çekildi. 4- Irak Cephesi İngilizler K Cephesinden sonra Rusya’ya Kafkasya üzerinden yardım etmek ve Irak petrollerini ele geçirmek için bu cepheyi açtı. İlk başta Osmanlı başarılı sonuçlar alsa da daha sonra geri çekilmek zorunda kaldı. I. Dünya Savaşını Sonuçları 1- Milyonlarca insan öldü. 2- Avrupa’nın siyasi haritası değişti. 3- Yeni devletler kuruldu Türkiye, Çekoslovakya gibi. 4- İmparatorluklar yıkılmaya başladı. 5- İngiltere en kazançlı devlet oldu. 6- Milletler cemiyeti kuruldu. 7- Savaş sonu çekişmeler II. Dünya Savaşına zemin hazırladı. I. Dünya Savaşı Sonunda İmzalanan Barış Antlaşmaları Versay -Almanya , Sen Jermen-Avusturya , Triyanon –Macaristan, Nöyyi-Bulgaristan, Sevr-Osmanlı Devleti NOT Mondros ateşkes antlaşması Osmanlı Devletini savaşından çıkaran ateşkes antlaşması hazırlanana kadar bu antlaşma yürürlüğe girmiştir.
Euronews • Son güncelleme 20/06/2014 2014 yılı, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasının 100. yıldönümü olması açısından önem taşıyor. Bu sebeple bu haftaki Reporter’da savaşın hikayesini ve günümüze kadar uzanan anıları ele alıyoruz. 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu prensi Ferdinand ve eşinin, Sırp milliyetçi Gavrilo Princip tarafından öldürülmesi 1. Dünya Savaşı’nı ateşleyen kıvılcım olmuştu. Kraliyet ailesinin 2 üyesinin tabutları Saraybosna’dan İtalya’nın Trieste şehrine getirildi. Buradan da trenle Viyana’ya götürülerek orada defnedildi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Saraybosna’da, savaşa girmesi işte bu olayla başlamış oldu. Öte yandan Fransa’da özellikle 1870 yılından sonra genel refah artmış, bilim ve teknolojide ciddi gelişmeler yaşanmıştı. Altın Çağ’ denilen bu dönem 1914’te savaşın patlak vermesiyle sona ermiş oldu. Trieste, savaşın ilk başladığı şehirlerden birisi oldu. Duino Şatosu’nun etrafı siperlerle çevrildi. Dünyanın en ileri kıtası o ana kadar yaşanmamış büyüklükte bir acıya şahit olacaktı. Milyonlarca asker her günü korku dolu tam 53 ay geçirdi. İtalyan gazeteci ve yazar Paolo Rumiz, yakın zamanda 1. Dünya Savaşı’nın yaşandığı sınırlarda bir yolculuk gerçekleştirdi. Yazarın hala kalbini derinden yaralayan bir üzüntüsü var. Ona göre 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da birlik oluşturulabilseydi, böylesine büyük bir felaket tekrar yaşanmazdı “Yaptığım seyahat beni aşırı Avrupalı haline getirdi. Fakat kendimi daha fazla Avrupalı hissetmekle birlikte diğer yandan üzüldüğüm noktalar da var. Örneğin Ukrayna’da şu an meydana gelen devrim Avrupa’nın kaderi gibi ve bu devrimin kökleri aslında 1914 yılında temelleri atılan istikrarsızlığa dayanıyor. 2. Dünya Savaşı’nın üzerinden 70 yıl geçmesine rağmen bence hala kırılgan bir barış ortamına sahibiz. Sadece sermayeye yatırım yapıyoruz. Ekonomik ve kültürel yönden zengin durumdayız ama bazıları fakirleri ezerek zengin oluyor. Brüksel’de iken şunu fark ettim ki savaş hakkında konuşmak oldukça zor. Belli ki bu savaşın bir şekilde parçası olmuş ve şu an Avrupa Birliği’ne üye veya aday ülkeleri incitmek istemiyorlar. Sınırları olmayan bir birlik kuracağız diye 1914 olaylarını gündeme getirmekten kaçınmak son derece yanlış bence. Geçmişte çok üzücü olaylar yaşamış olabiliriz. Ama bunları da güçlü bir şekilde anmalı ve ölülerimize ağıtlar yakabilmeliyiz.” Savaşın 100. yılını anma etkinlikleri çerçevesinde Geleceğin Kökleri isimli sivil toplum örgütü gençlere dünya savaşını anlatmak’ adlı bir proje düzenliyor. Avrupa’nın farklı şehirlerinden gençler bu kapsamda buraya gelmiş. Projenin sorumlularından gazeteci Laura Capuzzo hedeflerini açıklarken, “1. Dünya Savaşı’ndan önce Trieste şehri birlikte yaşamanın, kabullenmenin ve farklı kültürlere saygının bir sembolüydü. Umarım bu tip değerleri eskiden olduğu gibi tekrar yaşatırız. Bugün bunları hatırlamak için bir araya geldik.”Dünya Savaşı’nı bizzat yaşamamış ama bu büyük trajediden hayli etkilenmiş insanları da anmak gerekiyor. Ellili yıllarda Budapeşte’ye kaçmak zorunda kalan İtalyan kökenli Macar yazar Giorgio Pressburger, “Büyükbabam Macar bir asker olarak İtalya’da savaştı. Çatışma sonunda yaralanan bir böbreği alınmak zorunda kaldı. Savaştan sonra diğer böbreği de işlemez hale gelince Budapeşte’de bir hastaneye yatırıldı. Acılara daha fazla dayanamadı ve intihar etti. Şunu söylemeliyim ki büyükbabamın intiharı çocuklarım için de çok büyük bir trajedi.” ifadeleriyle savaşın ne tür yıkımlara yol açtığını somut bir şekilde gözler önüne Dağları’nın eteklerinde bulunan Kobarid Müzesi’nde sınırda yaşanan çatışmaları anlatan birçok hatıra bulunuyor; 500 civarında fotoğraf, yüzlerce malzeme ve haritalar… Ayrıca Ernest Hemingway ve Erwin Rommel gibi birçok ünlü ismin maceralarını da burada görebiliyorsunuz. Müze sorumlusu Željko Cimprič müze hakkında bilgi verirken, “Bu müzeyi kurarken kesinlikle şu taraf iyiyidi veya diğer taraf kötüydü şeklinde ifadeler kullanmamaya karar verdik. Bütün uluslara eşit yaklaşıyoruz. Bizim için önemli olan şey kimin iyi veya kötü olduğu değil, savaşın gerçek hikayesi. Bu müzede en çok üzerinde durduğumuz yerler aslında dağlar ve buralardaki savaş koşulları. Çoğu zaman doğal şartlar gerçek düşmandan daha tehlikeli olabiliyor. Buradaki doğa şartları çok çetin ve burada savaşan insanlar muhtemelen diğerlerinden çok farklı zorluklarla karşı karşıya geldi.”İnsanlık tarihinin yaşadığı son iki büyük dünya savaşı geride milyonlarca ölü, harabeye dönmüş kentler ve çökmüş ekonomiler bıraktı. Yüz yıl geçmesine rağmen yine de acılar unutulmadı. Benzer acıların tekar yaşanmaması adına özellikle genç nesillerin tarihini çok iyi bilmesi ve bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.
SAVAŞI 1914-18 Savaşın Başlaması savaşının başlamasıyla Japonya’da savaşa girmiş,Uzak doğudaki Alman sömürgelerini ele geçirerek kısa süre içinde amacına ulaşmış ve savaştan çekilmiştir. İttifak GrubuBağlaşma 1-Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, 2-Almanya, 3-İtalya İtalya savaş başlamadan önce İttifak grubundaysa da savaş başladıktan sonra; Avusturya ile çıkarları çatıştığı, Almanya’dan beklediği başarıyı bulamadığı, isteklerine İtilaf bloğunda ulaşacağına inandığı ve Gizli Antlaşmalarla kendisine yapılan teklifleri cazip bulduğu için 1915’den itibaren İtilaf bloğuna geçmiştir. 4–Osmanlı Devleti 5-Bulgaristan Bulgaristan’ın savaşa girmesi ile Almanya ile Osmanlı arasında kara bağlantısı kurulmuştur. NOT Balkan Savaşları Osmanlı ile Bulgaristan’ı I. Dünya Savaşına sokan ortak sebeptir. İtilaf Anlaşma Grubu 1-İngiltere 2-Fransa 3-Rusya 4-İtalya 5-Japonya 6-Sırbistan Savaştan sonra Yugoslavya çatısı altında siyasi varlığı sona erdi 7-Romanya Rusya’nın baskıları ve Avusturya topraklarındaki emellerinin bir sonucu olarak savaşa girdi 8-Belçika Almanya’nın Fransa’ya saldırırken Belçika üzerinden geçmesi Belçika’yı savaşın içine çekti. 9-Karadağ Savaştan sonra Yugoslavya çatısı altında siyasi varlığı sona erdi. 10-Yunanistan Savaşın başlangıcında, gidişatında ve sonucunda önemli bir etkisi olmayan Yunanistan savaşa en son katılan devlettir. 11-Portekiz 12-ABD ABD Almanya’nın ticaret ve yolcu gemilerini batırması ve ABD ile arasında gerginlik bulunan Meksika ile işbirliği yapması üzerine 2 Nisan 1917’de savaşa katıldı. ABD’’in savaşa girmesiyle savaşın dengesi itilaf lehine bir şekil aldı. Savaşın başlangıcında etkili olmayan ABD savaşın sonucunda etkili olmuştur. ABD savaşa girerken Vilson Prensiplerini yayınladı. ABD’nin savaşa girmesi savaşın süresinin kısalmasında, savaşın İtilaf Devletleri lehine sonuçlanmasında, Rusya’nın savaştan çekilmesinden dolayı oluşan boşluğun doldurulmasında etkili oldu. ABD savaşa girmekle tarafsızlık politikasını da bozmuş oldu. 13-Brezilya Almanya’nın Osmanlı Devletini yanına çekmek istemesinin nedenleri Osmanlı Devleti’nin jeopolitik konumundan faydalanarak; ►Savaşı Orta Doğu’ya kaydırarak Avrupa’da rahatlamak ►Rusya’nın dikkatini Avrupa dışına çekmek ►İngiliz sömürge yollarını kesmek ►Rusya ile İtilaf devletlerinin bağlantılarını kesmek Osmanlı’nın halifelik gücünden faydalanarak; ►Sömürgelerdeki Müslümanları İngiltere ve Fransa’ya karşı kışkırtmak ►Rus hakimiyeti altında yaşayan Müslüman Türkleri Rusya’ya karşı kışkırtmak AçıklamaÇok iyi teçhiz edilip hazırlandığı takdirde Osmanlı ordusunun savaşabileceğine inanan Almanya’nın gerek bu beklentisini gerekse Osmanlı’nın jeopolitik durumuna yönelik olan beklentisi büyük oranda gerçekleşti. Fakat Almanya, halifelik müessesesinden umduğunu bulamadı. NOT Almanya Osmanlı’ya ait olan Musul-Kerkük petrollerinden de faydalanmak istemiştir. Osmanlı Devletinin Savaşa Katılma Nedenleri Son dönemlerde kaybettiği toprakları geri almak.Mısır, Libya, On İki Ada, Ege Adaları, Balkan toprakları Siyasi yalnızlıktan kurtulmak İtilaf grubu savaş esnasında Osmanlı’nın yükünü çekmemek ve Rusya’yı küstürmemek için Osmanlı’yı yanlarına almamışlardır. İttihat ve terakkinin Alman hayranlığı ve Alman desteğiyle ülkenin kalkınabileceği düşüncesi Berlin Antlaşmasından sonra Osmanlı Devleti Almanya’ya yaklaşmaya başlamış; Balkan Savaşlarından itibaren İttihat Terakki Partisinin Almanya’dan reform aktarma düşüncesi ile Osmanlı’nın Almanya’ya yaklaşması daha da artarak İttihatçılarda Alman hayranlığına sebep olmuştur. Kapitülasyonlar ve dış borçlar nedeniyle artan İngiliz Fransız baskısından kurtulmak. 2 Ağustos 1914’te Almanya ile gizli bir antlaşma yapılması 19 Ağustos 1914’te Bulgaristan’la bir dostluk antlaşması imzalanması Turan imparatorluğu kurma fikri Enver Paşa Osmanlı bayrağı altında bütün Türk dünyasını birleştirmeyi hayal ediyordu. Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünü koruyamadığı bir dönemde Turancılığın düşünülmesi İttihatçıların hayalciliğini gösterir Almanya’nın savaşı kazanacağına inanılması Yunan Megola İdeasını sonuçsuz bırakmak Almanya ile gizli ittifak yapılmış olması Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi İngilizlerden kaçan Goben ve Breslav adlı Alman gemileri Osmanlı Devletine sığınmıştır. Osmanlı Devleti bu gemileri aldığını açıklamış ve gemilere Yavuz ,Midilli isimlerini vermiştir. Ancak bu gemilerin Rusya’nın Sivastopol ve Odessa limanlarını bombalamaları üzerine Osmanlı Devleti savaşa girmek zorunda kalmıştır. Rusya,İngiltere ve Fransa Osmanlı devletine savaş açınca Osmanlı Devleti karşılık vermiş ve 14 Kasım 1914’tde Kutsal Cihat ilan edilmiştir. Osmanlı devletinin savaşa girmesiyle Yeni cepheler açılmıştır. Savaş daha geniş alana yayılmış ve uzamıştır. Almanya ve müttefikleri avantaj sağlamıştır. İngiltere 1878’de üs olarak yerleştiği Kıbrıs’ı kendi topraklarına kattığını açıklamıştır. Savaş Orta Doğu’ya kaymıştır. Almanya Avrupa’da rahatladı Gizli antlaşmalar gündeme geldi İngiliz sömürge yolları tehlike altına girdi Rusya’nın İtilaf devletleri ile bağlantısı kesildi Osmanlı’nın Savaş Öncesi Durumu Osmanlı Devleti İttihat ve Terakki Partisi tarafından yönetilmektedir. Ordu Almanya’nın desteği ile modernize edilmeye çalışılmaktadır. Suriye, Filistin, Irak, Lübnan ve Hicaz Osmanlı’nın elindedir. Ege Adalarının durumu muallaktır. On İki Ada halâ İtalya’nın elindedir. Kıbrıs İngiltere’nin elindedir. Balkan Savaşlarından çıkan Osmanlı Devleti savaşa hazır değildir. İtilaf Grubunun Osmanlı’nın Savaşa Girmesini İstememe Nedenleri Savaşın alanının genişlemesi İngiliz sömürge yollarının tehlikeye girmesi Rusya ile İtilaf devletlerinin bağlantılarının kesilecek olması Şark meselesinin karışık bir ortama gelecek olması Sömürgelerdeki Müslümanların İngiltere ve Fransa’ya isyan edebilme ihtimali I. DÜNYA SAVAŞINDA OSMANLI DEVLETİ Trablusgarp ve Balkan savaşlarından yıpranmış olarak çıkan Osmanlı Devleti savaşın başında tarafsızlığını ilan etmiş,Boğazları kapatmış, seferberlik ilan etmişSeferberlik ilanı devletin savaşa sokulacağının bir habercisidir. kapitülasyonları da tek taraflı olarak kaldırmış; ayrıca meclisi tatil etmiştir. Kapitülasyonların kaldırılmasına en büyük tepki Almanya ve Avusturya-Macaristan’dan gelmiştir. İtilaf devletleri ise topraklarını paylaşmayı düşündükleri Osmanlı Devleti’nin ittifak tekliflerini kabul etmedikleri gibi kapitülasyonların kaldırılmasına da önemli bir tepkide bulunmamıştır. İttifak teklifi İngiltere ve Fransa tarafından reddedilen Osmanlı Devleti Almanya’ya daha fazla yakınlaşmıştır. Almanya’da bu durumu değerlendirerek Osmanlıyı kendi yanına çekme gayretini artırmıştır. Savaş başladıktan sonra İngilizlerin önünden kaçan Goeben ve Breslav isimli Alman gemilerini Osmanlı uluslar arası hukuka aykırı olmasına rağmen Marmara’ya aldı. Bu gemilerin İngilizler’in Osmanlı’dan parasını aldığı halde, Osmanlı siparişi olan Sultan Osman ve Reşadiye gemilerine karşılık satın alındığı bildirildi. 11 Ağustos 1914’de meydana gelen bu olay halka da kabul ettirildi. Fakat halk devletin savaşa gireceğinden habersizdi. İtilaf devletleri, Osmanlı Devleti’ne, Alman deniz askerlerini Almanya’ya geri göndermesi şartıyla kapitülasyonları kaldıracaklarını ve para yardımında bulunacaklarını bildirdiler. Osmanlı bu önerileri kabul etmedi. 16 Ağustos 1914’de Yavuz ve Midilli adları verilerek Türk bayrağı çekilmiş olan Alman gemileri, Enver Paşa’nın emri ile Alman komutan Amiral Souchon komutasında Kara Deniz’e çıkarıldı. Bu gemiler 28-29 Ekim 1914 gecesi Rusya’nın Odessa ve Sivastopol limanlarını bombaladılar. Rusya bunun üzerine Osmanlı’ya 1 kasım 1914’de savaş ilan etti. Osmanlı resmi tarafsızlığını 12 Kasım 1914’e kadar korudu. Bu tarihte ise Rusya’ya savaş ilan etti. OSMANLI DEVLETİNİN SAVAŞTIĞI CEPHELER KAFKAS CEPHESİ Cephenin Açılma Sebepleri ►Başlamış olan Rus taarruzunu durdurmak ►Bakü petrol bölgelerini el geçirme düşüncesi ►Orta Asya Türk dünyası ile irtibatlaşarak Rusya’yı zor duruma düşürmek ►İngiltere’nin Hint sömürge yollarını kesmek ►Enver Paşa’nın Turan imparatorluğu fikri ►Almanya’nın telkinleri 1 Kasımda harekete geçmiş olan Rus birliklerine karşı Osmanlı 22 Aralıkta harekete geçti. Osmanlı’nın Ruslar karşısında Azapköy ve Köprüköy savaşlarında kazandığı başarılar geçici oldu. Bölgeye yazlık elbiselerle gönderilen ve yardım getiren geminin Ruslar tarafından batırılmasından dolayı desteksiz kalan Osmanlı askeri Rusya’nın teknik üstünlüğü ve Sarıkamış’ın ağır kış şartları karşısında büyük bir mağlubiyet Erzincan, Bitlis, Muş, Van ve Trabzon Rusların eline geçti. Çanakkale savaşlarından sonra Kafkas cephesine XVI. Kolordu komutanı olarak atanan Mustafa Kemal Paşa 1916’da Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri almıştır. Rusya’da Bolşevik ihtilalinin başlaması Ekim 1917bu cephede Osmanlı lehine sonuçlar ortaya çıkarmış, Ruslarla Osmanlı arasında 15 Aralık 1917’de Erzincan Mütarekesi; Ruslar ile İttifak devletleri ve Osmanlı arasında ise Brest-Litovsk Antlaşması imzalanmıştır. 3 Mart 1918 Brest Litovsk Antlaşması3 Aralık 1918 Rusya Kafkas cephesini terk ederek Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya geri verdi. Önemi ►Kafkas, Galiçya, Makedonya ve Romanya cephesi kapandı ►Berlin Antlaşması ile kaybedilen Elviye-i Selase Rusya’dan geri alındı ►Osmanlı askeri yönden rahatladı ►İtilaf bloğu sarsıldı NOT Brest-Litovsk Antlaşmasını İtilaflar onaylamadı NOT Ruslar Kafkaslardan çekilince; Gümrü civarında Ermeni Devleti kuruldu. NOT Türkler antlaşmadan sonra geçici olarak Hazar’a kadar ilerlemiştir. NOT Ruslar Elviye-i Selase’de plebisit yapılmasını istemiştir. Kafkas Cephesinin Özellikleri ►Osmanlı’nın açtığı ilk taarruz cephesidir ►Osmanlı mağlup olduğu halde toprak kazandı ►Rusların kullanabilme ihtimalinden dolayı Bölgedeki Ermeniler 14 Mayıs 1915’de çıkarılan tehcir kanunu ile Suriye bölgesine gönderildi. KANAL CEPHESİ Cephenin Açılma Sebepleri ►İngilizlerin Hint sömürge yolarını kontrol etmek ►Mısır’ı İngiltere’den geri almak ►İslam alemini İngilizlere karşı harekete geçirmek ►Almanya’nın telkinleri Cemal Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu İngilizler karşısında tutunamayarak Filistin’e çekilmiştir. Kanal Cephesinin Özellikleri Osmanlı’nın ikinci taarruz cephesidir İlk kapanan cephedir Türk ordusu Tih sahrasında sıcaktan kırılmıştır. İngilizler deniz yoluyla sömürgelerinden yardım almıştır Cephe 14 Ocak 1915’de açılmıştır. Cepheye Almanlar destek göndermiştir Cephenin açılmasında bölgenin jeopolitik özelliği etkili olmuştur. Osmanlı Araplardan beklediği yardımı alamamıştır. IRAK CEPHESİ Açılış Sebepleri ►İngilizler Hint Deniz yolunun güvenliğini sağlayarak bölgedeki Alman tehlikesini ortadan kaldırmak ►Musul-Kerkük petrollerini ele geçirmek ve Kuzeye çıkarak Rusya’ya yardım etmek NOT Çanakkale Cephesinin açılış sebeplerinden biri de Rusya’ya yardım etmekti. Cephenin Özellikleri ►İngilizler 24 Kasım 1915’de Ktesifon; 29 Nisan 1916’da Kutülamare’de Türklere mağlup olmuş ve komutanları general Towsend Türklere esir olmuştur. ►İngilizler 17 Mart 1917’de Bağdat’a girmeyi başarmıştır. KANAL CEPHESİ Almanya’nın isteği doğrultusunda Mısır ve Süveyş Kanalı’nı ele geçirmek böylece İngilizlerin sömürgeleriyle bağlantısını kesmek amacıyla açılmıştır. Osmanlı Devletinin bu cephede başarısız olması üzerine İngilizler Filistin üzerinden karşı taarruza geçmişlerdir. ÇANAKKALE CEPHESİ İtilaf devletleri tarafından açılmıştır. Açılma nedenleri ►İstanbul ve boğazları ele geçirerek Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmak Açıklama Savaşın alanını daraltmak ve süresini kısaltmak ►Rusya’ya askeri ve ekonomik yardım götürmek ►Savaşı kısa zamanda sonuçlandırmak ►Balkan uluslarını savaşın içine çekmek Amaçları a-Osmanlı ile Almanya’nın bağlantısını kesmek b-Rusya ile karadan bağlantı kurmak c-Avusturya’yı Balkanlarda zor duruma düşürmek Açıklama İtilaflar, başarılı olunduğu takdirde, Balkan devletlerinin bundan cesaretlenerek Osmanlı ve Avusturya’dan pay almak için harekete geçe-bileceklerini zannediyordu ►Osmanlı Ordularının Kafkas ve Kanal cephelerinden çekilmesini sağlamak ►Balkanlarda yeni cephe açarak ittifak devletlerinin birbirine olan itibarını zayıflatmak. ►Kanal Cephesinin yükünü hafifletmek ►İngiliz sömürge yollarının kontrolünü sağlamak ►Osmanlı ile Almanya’nın bağlantılarını kesmek ►Rus buğdayının Avrupa’ya naklini sağlamak İngiliz ve Fransız donanmalarının saldırısıyla 19 Şubat 1915’te denizde başlayan savaş 18 Mart 1915’de Osmanlı’nın zaferi ile sonuçlanmış Seddülbahir ve Kumkale başarısı 25 Nisanda başlayan kara savaşları da ittifak devletlerinin mağlubiyeti ile sonuçlanmıştır. Açıklama Bu başarılarda; askerlerine “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” diyen, XIX. tümen komutanı Mustafa Kemal’in Anafartalar, Conkbayırı ve Arıburnu’nda kazandığı başarılar etkili olmuştur. NOT Nusret mayın gemisinin boğaza döşediği mayınlar da Osmanlı’nın başarılı olmasında etkili olmuştur. Sonuçları I .Dünya savaşı uzadı Rusya’ya yardım götürülemediğinden dolayı Rusya’da artan ekonomik kriz Bolşevik ihtilaline zemin hazırlandı. İngiltere ve Fransa itibar kaybetti ve büyük zarar gördü Bulgaristan ittifak devletleri safında savaşa girdi. Sırbistan ve Yunanistan karşı savaşa giren Bulgaristan Osmanlı ile Almanya arasında kara bağlantısı kurdu. Bulgaristan Rusya’nın başarılı olarak Balkanlar’a inmesini de istemiyordu. Türk ulusunun kendine olan güveni arttı. Bu güven milli mücadeleye taşındı Yaklaşık yarım milyon insan hayatını kaybetti Askerlerine “Ben size Taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” diyen komutanı Mustafa Kemal Paşa bu cephede kazandığı başarılarla tanınmış,generalliğe terfi etmiş ve Milli Mücadelede önder olarak kabul edilmiştir. Osmanlı’nın saygınlığı arttı. İngiliz ve Fransız donanmalarının da mağlup olabileceği görüldü Sömürge altındaki milletler cesaretlenmiştir. Yunanistan ve Romanya’nın savaşa girip girmeme konusundaki tereddütleri artmıştır. İngiltere ve Fransa’nın boğazlara saldırmasını çıkarlarına uygun bulmayan Rusya boğazların kendisine terk edilmediği takdirde Almanya ile barışacağını ileri sürerek İngiltere ve Fransa’yı tehdit etmesi ilk defa gizli antlaşmaları gündeme getirdi. Yapılan antlaşma ile boğazlar bölgesi Rusya’ya bırakıldı. Cephenin Özellikleri Osmanlı’nın zaferi ile sonuçlanan tek cephedir İstanbul’u tehdit eden tek cephedir Saldırının İstanbul’u tehdit etmesi Türk milletinin savunma azmini artırmıştır Mustafa Kemal savaş esnasında albay; savaş sonrasında ise general olmuştur. HİCAZ VE YEMEN CEPHESİ Osmanlı Devleti bu cephede kutsal yerleri korumak için savaşmış; ancak Arapların İngilizlerle hareket etmesi yüzünden başarılı olamamıştır. İngilizlerin 1917’de Akabe’yi ele geçirmeleri sonucunda bölgedeki Osmanlı hakimiyeti sona ermiştir. Cephenin Özellikleri ►Araplar arasında milliyetçiliğin güçlendiği ve İslamcılığın iflas ettiği görülmüştür. NOT Fahrettin Paşa’nın Medine savunması meşhurdur. NOT I. Dünya savaşından sonra Arap bölgelerinde İngiltere ve Fransa mandater sistemler kurmuştur. FİLİSTİN VE SURİYE CEPHESİ Kanal harekatının başarısız olması üzerine karşı taarruza geçen İngilizler Kudüs’ü almıştır. İngiliz ilerleyişi Mustafa Kemal Paşa tarafından Halep’in kuzeyinde durdurulmuştur. Cephenin genel komutanı Alman Liman Von Sanders idi. Mondros Mütarekesi imzalanınca; yıldırım orduları komutanlığı Liman Von Sanders’ten alınarak Mustafa Kemal’e verilmiştir. Mustafa Kemal bundan sonra bölgede savunma tedbirleri almaya başladıysa da İstanbul’a geri çağrılmıştır. Cephenin Özellikleri ►I. Dünya savaşı esnasında Mustafa Kemal’in savaştığı son cephedir. ►Bu cephede savaşlar sürerken mütareke oldu ►Mustafa Kemal’in mütareke sonrasında Türk ordusunu hızlı bir şekilde Anadolu’ya çekmesi, mütareke gereğince İtilaf devletlerine teslim edilmesi gereken Türk askerinin, teslim olmasını önledi ki bu askerler Kurtuluş Savaşının askeri gücünü oluşturdu. NOT Bu cepheye İtalyanlar be Fransızlar da asker göndermiştir. GALİÇYA-MAKEDONYA-ROMANYA CEPHESİ Osmanlı Devleti bu cephelerde müttefiklerine yardım etmek ve Makedonya üzerinden geçen ve Almanya ile kara bağlantısını sağlayan demiryolunun güvenliğini sağlamak için savaşmıştır. Osmanlı bu cephelerde Rus, Sırp, Romen ve Fransız güçlerine karşı savaşmıştır. Brest Litovsk Antlaşması ile bu cephe kapanmıştır. Bu cephe Osmanlı’nın toprakları dışında savaştığı tek cephedir.
1 dünya savaşından önce avrupa devletlerinin genel durumu