🐂 Hızlı Düşünmek Için Ne Yapılmalı
SeePage 1. Ülkemizde de bu konuda çalışmalar devam ediyor. Az önce bahsettiğim pratik çıktının kâğıda yansıması vakit alan bir konu. Uzun, yerleşmiş 2 boyutlu pafta üretim metotlarıyla bizde üretilen 3 boyutlu modellerin eşleşmesi aynı sekansa girmesi uzun bir süre alıyor. Şu an sektör, biraz önce bahsettiğim
Olumlu Düşünmek İçin Ne Yapmalı? olumlu düşünme, olumlu düşünme yöntemleri, nasıl olumlu düşünülür, olumlu düşünmek için ne yapılmalı Korkarız, dudağımızda uçuk çıkar; üzülürüz, tansiyonumuz çıkar; heyecanlanırız midemiz bulanır yani tüm psikolojik durumların vücutta kimyasal bir karşılığı vardır.
7 Fikirlerinize bir şans verin. Çoğumuz gerçekleri çabucak değerlendirme ve çabucak “gitme veya gitmeme” kararı vermede kabiliyetlerimiz için ödüllendiriliriz. Yaratıcılık daha fazla acele etme ve heyecan ister. 8. Entelektüel bir iş ve zeki bir eş seçin.
Bilimsel araştırmalara ve deneylere göre, yukarıdaki ipuçları daha iyi, daha hızlı ve daha kolay bir şekilde İngilizce öğrenmene yardımcı olacak. Üstelik sen öğrendikçe, geliştikçe ve büyüdükçe, beynin de büyüyecek! Bu gönderiyi beğendiyseniz içimden bir his FluentU'ya bayılacağınızı söylüyor.
iki türlü bakış yeteneğimiz vardır. 1-merkezi bakış. 2-çevresel bakış. merkezi bakış çenenizin dönük olduğu yerdir. çeneniz nereye dönükse orta kulağınız siz farkında olmadan oraya sürmeye eğilimlidir, ve bu sihir gibi bir şeydir. yani nereye bakarsan oraya gidersin değil, çenen ne taraftaysa oraya gidersin
Hızlı ve Yavaş Düşünme. Okuyucuyla canlı bir sohbete giren yazar, sezgimize ne zaman güvenip güvenmeyeceğimizi ve yavaş düşünmenin ne zaman daha iyi olacağını öğretiyor. İş ve özel yaşamımızda seçimlerimizi nasıl yaptığımızı ve başımıza sık sık dert açan zihinsel hatalardan korunmanın farklı tekniklerini
VerimliVe Hızlı Çalışma İçin Yapılacak Şeyler. Verimli Ve Hızlı Çalışma İçin Yapılacak Şeyler, Günü İkiye Bölmek, Yardım İsteyin, Not Almak, Zaman Yönetimi. Her gece uyumadan önce, ertesi günün yapılacaklar listesini kafamızda planlamaya başlıyoruz. Peki, ne kadar verimli olduğumuzu ve ne hızla
Tüm egzersizler beyin için iyi olmakla birlikte yakın tarihli bir çalışmada aerobik egzersizin en etkili olduğu bulunmuştur. Bu, işleme hızını artırmada özellikle iyi olan yürüme, koşu, bisiklete binme ve yüzme gibi şeyleri içerir. Birinin hızlı düşünme yeteneğinin, doğuştan olduğunu düşünmek kolaydır. Bununla
Kanbasıncını hızlı bir şekilde düşürmek için ne yapılmalı 👉👉👉 https://kahgo.top/opnPpoI🔴 Heart Strong - ilk kullanımdan itibaren normal kan
Bunun için Son yazılarınızı Twitter, Facebook gibi uygulamalara göndermek oldukça iyi bir tercih olacaktır. Ping Siteleri (4x hızlı indexlenme) Ping siteleri, arama motorlarına yeni yayınlana yazılar hakkında veri gönderen sitelerdir. Hazır sistemlerimiz destekliyorsa otomatik ping servislerine gönderme ayarları yapılmalı.
Paramedikler hızlı ve doğru düşünmek zorunda" dedi. İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından online düzenlenen 1.Hastane Öncesi Acil Bakım sempozyumunda 22 Aralık Dünya Paramedikler Günü kutlaması da yapıldı. 700 kişinin katılım gösterdiği sempozyumda alanında uzman konuşmacılar
Tansiyon düşüklüğü belirtileri neler : *Baş dönmesi *Bulanık görme *Soğuk, nemli, soluk cilt *Hızlı nefes alıp verme *Kalbin hızlı atması
2l6SNC. Verimli Ve Hızlı Çalışma İçin Yapılacak Şeyler, Günü İkiye Bölmek, Yardım İsteyin, Not Almak, Zaman Yönetimi Her gece uyumadan önce, ertesi günün yapılacaklar listesini kafamızda planlamaya başlıyoruz. Peki, ne kadar verimli olduğumuzu ve ne hızla çalıştığımızın bilincinde miyiz? Bunu günün sonunda, ne kadar işi tamamladığımızı gördüğümüz zaman anlıyoruz. Günün sonunda kafanızı yastığa koymadan, günü nasıl verimli hale getirebileceğini bilseniz aslında çokta zor olmadığını anlayabilirsiniz. Eğer günün sonunda işlerinizi planladığınız zamanda yerine getirmemişseniz, mevcut olan sisteminizde bir problem var demektir. Bu problemlerle ilgili size küçük ipuçları vereceğiz. Kitap Okumak Güçlü bir beyin jimnastiği olan kitap okumak zihnimizi çalıştırdığı gibi tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için yapacağınız en iyi şey olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü zihinsel zindelik, fiziksel zindeliği de beraberinde getirir. Zihnimizi açmak için okumalıyız. Zaman Yönetimi Çok kolay bir zaman yönetimi ile işlerinizi, günün sonunda bitirmiş olacağınızı göreceksiniz. Peki, bu sıralama nasıl olmalı derseniz, vereceğimiz sıralama ile günün sonunda işlerinizi bitirdiğinizi göreceksiniz. İlk olarak; Yöneticinizin taleplerini ilk planlamada yapmak İşlerinizin teslim tarihlerine göre yapmak İşlerin geliş sırasına göre gerçekleştirmek İşlerinizi başınıza açabileceği problemlere göre öncelikli olarak yapmak Bu sıralama hayatınızı kurtarabilir. İşinize Odaklanın Odaklanma sorununu hayatımızın birçok alanında yaşadığımız gibi, iş hayatımızda da zaman zaman odaklanma sorununu her birimiz yaşıyoruzdur. Odaklanma sorununu önlemek için, planlı ve psikolojik olarak çalışmaya ve kısa sürede işleri bitirmeye odaklanmak etkili bir çözüm olacaktır. ’Hayır’ ’Demeyi Öğrenmek Ve Çalışmanızı Bölen Konulara Çizgi Çekmek Yoğun bir çalışma hayatınız varsa hayır demeyi öğrenmelisiniz. Acil konular haricinde araya iş alıp dikkatinizi dağıtmamanız çok önemlidir. Hayır dediğiniz zaman ilk gelen tepkiyi, karşı taraf başta anlamayacak olabilir ama daha sonradan sebebini bilecek ve çalışmanızı bölmeyeceklerdir. Not Almak Unutmam dediğimiz neleri unutuyoruz aslında. Gün bittiğinde “Aa unuttum” diye içimizden bir ses kopuyor kimi zaman. Bazı şeyleri unutmak, iş hayatımızda kimi zaman büyük problemlere neden olabileceği için, not almak çok önemidir. Gün içinde yorgunluğun verdiği unutkanlık sorununu ortadan kaldırmak için tek yapmanız gereken şey, not almak. Dinlenmeyi Unutmamak Masa başında sürekli şekil değiştirmeye başladığınız anda, dinlemeniz gerektiğinin sinyalini beyniniz size gönderiyor demektir. Bunun nedeni ise beynin yorgunluğu başladığı için, artık bilgi alamayışından kaynaklanmaktadır. Dinlenme sonrasında daha verimli olarak devam ettiğinizi göreceksiniz. Günü İkiye Bölmek Gününüzü sabah ve akşam olarak ikiye bölerseniz eğer, daha verimli olarak çalıştığınızı ve hangi saatlerde daha yaratıcı olduğunuzu fark edeceksiniz. Mesela, sabahları daha yaratıcı olmanız beyninizin dinlenmiş olmasından kaynaklanıyor, bu saatlere daha yoğun program yapıp, akşam programınıza ikinci plan işlerinizi atabilirsiniz. Fotokopi çekmek gibi işlerinizi akşam planlarınızda yapmak, hızınızı arttıracaktır. Yardım İsteyin Yarım istemek çoğumuzun kabul etmediği bir şey, ama yetiştiremediğiniz yerde daha hızlı olmak için, iş arkadaşınızdan mutlaka yardım isteyin. Günün sonunda neden bitmedi sorusunun cevabını verememektense, yardım isteyerek işlerinizi bitirebileceğinizi unutmayın.
Kariyer Konular Kitaplık İletişim Yazar Ken KOOPER Yayınevi Rota Yayınları Baskı ISBN Bilim Grubu Başarı Türü Tercüme Hitap Ettiği Okuyucu Kitlesi Özel İlgi Genel Değerlendirme Hızlı düşünüp hazır cevap olabilmek için ve bunun için uyulması gereken bazı hususlar anlatılıyor. Atlatma, yanlış yöne sevketme, inandırıcı konuşma, sorular ve türleri, heyecanlandırıcı sözcükler kullanma, bedenin dilini iyi kullanma ve yöntemleri anlatılıyor. ÖNSÖZ Bu kitapta kendi potansiyellerinizin anahtarını elinde tutmanın anahtarını bulacaksınız. Ancak bu kitap size sadece siz onun gösterdiği yolda ilerlerseniz yardımcı olacaktır. Eğer kitapta gösterilen alıştırmaları harfi harfine uygularsanız, ayaküstü düşünmeyi kesinlikle öğrenirsiniz. "Deneyimli insana soru sormak genellikle deneyim kazanmanın ilk adımıdır." Blarneycilikyaltaklanma Blarneycilik kendi söylediklerine kendinizde inanıyormuş gibi görünme ve konuşma sanatıdır. Bununda ayaküstü düşünmeyle biraz ilişkisi var. Hazırcevaplık Yaşlıca bir adam genç bir bayana mağazaya girerken kapıyı tutmuş. Genç bayan adamcağıza öfke dolu bakışla şöyle demiş."Bu davranışınızın sebebi sadece ve sadece bayan olmam." "Yanılıyorsunuz bayan." Demiş adamda"bu davranışımın sebebi kibar bir insan olmam." Hazırcevaplılık-karşınızdakine anında haddini bildirme sanatı ayaküstü düşünmeyle alakası var. Atlatma Atlatma laf kalabalığı yapıp aslında hiç birşey söylememe sanatıdır. Bununda ayaküstü düşünmeyle alakası var. Yanlış Yöne Sevketme Yanlış yöne sevketme -bir söz söylerken aslında o sözün anlamının çok dışında bir şeyler anlatma sanatı. Bu Kitaplar Kimin İçindir Neden Bu kitap bir şeyler başarmayı isteyenler içindir. -İnsanlarla kurulan ilişkilerin, kendisini hızla yukarı çıkaracak bir yol olduğundan gizli gizli şüphelenenler için. -İnsanları ne yapıp edip ikna etmenin, aslında hırslı olmaktan çok daha önemli olduğu yolundaki o basit gerçeği anlayan insanlar için. -İşverenleri, müşterileri kendinden üst düzeydekileri, seyircileri ve benzeri kişileri etkileyen şeyin bilginiz değil de bildiklerinizi aktarma şekliniz olduğunu anlayacak kadar zekası olan insanlar için. Bu kitaplar şu kişiler içindir. -Satıcılar -Yöneticiler -Eğitimciler -Danışmanlar ve kabine üyeleri -Topluluk önünde konuşma yapanlar -Halkla ilişkiler ve reklamcılık dallarındaki muhasebe müdürleri -Sözcüler KENDİNİZİ TANIYIN Durgun akan suların yatağının derin olduğu söylenir. Boş aletlerin daha çok ses çıkardığını söyleyerek, bu kanıyı farklı bir bakış açısından dile getirmiş oluruz. Kumarda birkaç milyar kazansaydın sorusuna huzursuzca, yutkunur, omuzlarınızı silker ve "Eee bilemiyorum" denilip sohbet kesilirse 1-Bay KARARSIZ özgüven sahibi değildir. 2-Uydurabilecek geniş bir düş gücüne sahip değildir. 3-Ötekilerin kendisiyle alay edeceğini düşünmektedir. 4-Can sıkacak kadar tedbirli insandır. Bay karasıza sıkıcı insan etiketi yapıştırılır ve bir daha hiçbir yere davet edilmez. Son derece iyi insandır. Başkalarının kendisiyle ilgili düşüncelerine fazla önem veriyor olabilir. Ne yazık ki , bedenindeki üretici sıvıların akışına izin vermemektedir ; duygularını öyle sıkı dizginliyordur ki zihni asla dört nala gidememekte, sadece yürüyebilmektedir. Kumarda birkaç milyar kazansaydım ne yapmak isterdin gibi aptalca bir soruya cevap vermem gerekiyor beyniniz size nasıl cevap vermeniz gerektiğini şıp diye söyleyiverir. Biz de neşeyle "harcarım" deriz. Hızlı bir şekilde düşünürken kendimize sarsılmaz bir şekilde güvenmemizi sağlayan bu yüksek idrak düzeyine ulaşabilmemiz için içimizdeki heyecanı harekete geçirmeliyiz. Çünkü düşüncelerimiz ve konuşmalarımızla doğaçlama yapabilmemizi aslında içgüdüsel bir şekilde bilinçaltında biliriz. Sokrat aşağı yukarı şunları söylemiştir ; "kendisini tanımayan insan hiçbirşey bilmiyordur" Söylemeye çalıştığım şu, yaşamamıza heyecan katacak kişi sadece kendimiz bir başkası değil. Belki de kişiliğimiz konusunda gerçekçi bir portreye sahip olmamız gereklidir. SORULAR, SORULAR, SORULAR Topluluk karsısında konuşmaya yeni başlayan biri, kamera yada mikrofon karşısında aşağıdaki hatalardan birkaçını yapacaktır; hatta bazen hepsini yapacaktır. Eee, Iııı... sendromu, mesleği topluluk önünde konuşmak olmayan kişilerde çok görülür. Eee, Iııı silmenin tek yolu alıştırma yapmaktır. Bu tehlikeleri ortadan kaldırmanın sırrı, normal konuşma hızından daha yavaş bir şekilde konuşmaktır. Böylece bir sonraki sözcüğün ne olacağını düşünmek için kendinize zaman tanımış olursunuz. Yavaş; Normal Konuşma Hızından, Daha Yavaş Bir Şekilde Konuşun. Bir kez akılıcılığı sağladıktan sonra, hızınızı artırabilirsiniz. Peki ya abartılı el hareketleri ve çevredeki nesnelerle oynama alışkanlığımızı ne yapacağız? Beden dilimizin iyi niyetli dinleyiciler üzerinde iyi izlenimler bıraktığını kendimize sorma fırsatı bulmuş olduk ve öğrenmek için de kendimizi inceledik. 2. Konuşurken Etrafı Kurcalamayın; Kollarınız iki yanınızda ellerinizi çevredeki eşyalardan uzak tutmayı bilin. Her sorunun ana fikrini cevabınızın bir parçası olarak tekrarladınız mı? Bu şekilde başlamak hem akıcılığı hem de hissettiğiniz gerginliği yada utangaçlığı bir kenara atmanızı sağlayacaktır. Daha da önemlisi soruları direk olarak cevaplamaya kalkışırsanız biran ne söyleyeceğinizi şaşırabilirsiniz. Bu da gebe bir sessizliğe, sizin de utanmanıza yol açacaktır. Ayaküstü düşünmek konusunda uzman olmak sorulara anında ve akıcı bir şekilde cevap vermeyi gerektirir. 3. Soruyu Kendi Lehinize Kullanın; Özgün soruyu tekrarlamak şu yararı sağlar -Zaman kazandırır-Gerginliği dağıtır-Garip duraksamaları önler.Eğer soruyu tekrarlamanız, istediğiniz sonucu vermezse konu ile alakalı bir soru seçip, yeniden cevaplamanız iyi olacaktır. Cevabınıza bir parça mizah katabilirseniz çok daha iyi olur. Hazırlıklı olmadığınız soruları cevaplarken, cevapları kısa tutmalısınız. Basit gündelik sözcükler kullanın. 4. Sözün kısasını söylemek için sözü kısa tutmak gerekir. Doğaçlama konuşma işlemini mükemmelleştirdikten sonra sözcük dağarcığınızı geliştirebilirsiniz. "Bir etimologla, entomologu mu tanıyalım? Peki hala soru aslında zor görünüyor ama cevabı inanılmaz derecede kolay. Etimolog, entomologu ne olduğunu tam olarak bilendir." VE DAHA FAZLA SORULAR Benim altı sadık hizmetkarım var. Her şeyi bana öğreten işte onlar. Adlarıysa Ne ve Neden ve Ne Zaman Ve Nasıl ve Nerede ve Kim Soruluş Amacı Gizli SorularTrafik polisi "Sizi yolun kenarına çektim, çünkü bu araç size sorun çıkarıyora benziyor. Bir sorun mu var?" aslında polis bizim bir sorunumuzun olup olmamasıyla ilgilenmemektedir. Onun öğrenmek istediği şudur; sizin vites değiştirmede zorlanmanız, direksiyona hakim olmamanız, sinyalleri yakmak yerine ön cama su fışkırtmanızın nedeni arabaya yabancı oluşunuz mu araba çalınmış olabilir yoksa zihinsel ya da bedensel bozukluğunuz mu sarhoş olabilirsiniz onu öğrenmektir. Çok Unsurlu Sorular Bu tür sorular aslında sizi hedeflenen cevaba götüren ve bir çok soru gibi görünüp aslında tek soru olan sorulardır. Varsayıma Dayalı SorularSorunun soruluş nedeni, aslında olayla hiç bir ilgisi bulunmayan bir cevap almak ve bunu, söylediği zaman ve bağlamın dışında kullanabilmektir. Renkli basının kullandığı manşetler bunlardır. Değişkeni Olmayan SorularDeğişkeni olmayan sorulardan kasıt sorunun istenilen cevaba yönelik olmasıdır. Bu soru türü sadece "evet" ya da "hayır" diye cevaplanır. Yeterli olan kapalı soru türüne benzer, tek farkı vardır, cevap vermesi beklenen kişinin belli seçenekler arasında seçme özgürlüğü vardır. Sonuca Bağlanmamış SorularBu soru türü genellikle personel müdürleri, gazeteciler ve satıcılar kullanır. Bu sorular genellikle altı sözcüğü içerir. Kim, Ne, Ne zaman, Nerede, Neden ve Nasıl. Bir konuyla ilgili en ayrıntılı bilgiyi öğrenmek için sorulur. Tuzak SorularBu tür, televizyon ve radyo röportajcılarının en gözde soru türlerindendir. Sorunun amacı, sorunun yöneltildiği kişinin bir duvara toslamasını sağlamaktır. Olumsuz SorularBu soruya saldırgan sorular adını vermek daha doğru olur. Soruluş amacı size haddinizi bildirmektir. Olumsuz sorular sizi, kendinizi savunmaya ve böylece daha sert saldırılara kurban kılmaya itmek amacıyla sorulan sorulardır. Yankı SorularBu soru türü polislerin gözdesidir. Bu tür sorular sorarak zanlının anlattığı öykünün daha derinlerine inebilir. Uygulaması şöyledir Sorguyu yapan kişi, zanlının cümlelerini soru cümlelerine dönüştürür; bu da zanlının söylediği şeyi yeniden gözden geçirip konuyu derinleştirmesini sağlar. Bu değişik türdeki soruları en iyi şekilde nasıl cevaplayabileceğimizi öğrenmeden önce, bence sorgulanırken davranışlarınızda dikkat etmeniz gereken noktalara bir göz atalım. YALAN BELİRTİLER Birden hazırlıksız olarak aniden bir soru-cevap durumunun içine sokulduğunuzda heyecanlı olmanız çok doğaldır. Bu gibi zamanlarda ağızdan çıkan sözler başkadır, beden dilimizin anlattığı şey başkadır - ve böylece her şey berbat olur. Bu gibi durumlarda, beyninizle bedeninizin birbiriyle uyum içinde olup olmadığına dikkat etmelisiniz. ALTI HAYATİ DAVRANIŞ KURALI 1. Her zaman direkt olarak soruyu soran kişiye bakın. Sık sık göz temasında bulunun ama onun gözlerini kaçırmasına neden olacak kadar ısrarla değil. Bir an için başka bir yere bakmanız gerekirse, başınızı çevirerek bakın, sadece gözlerinizi oynatmayın. Gözlerinizi fazla oynatmak size hilekar bir hava verir. 2. Konuşulan konuyu zekice bir ilgi ve merak ifadesiyle dinleyin. Arada sırada başınızı sallarsanız durumun sizin kontrolünüz altında olduğu izlenimini verirsiniz. Aynı şekilde, bu hareketiniz, genellikle soruyu soran kişinin düşünce zincirinin ucunu kaybetmesine ve daha az tartışmalı bir soru sormasına neden olur. 3. Soruyu dikkatle dinleyin; sorunun ardındaki gizli anlamı çıkarmaya çalışın. 4. Soruyu dinlerken, sorunun ardındaki anlamı yargılamakta aceleci davranmayın ve soru bitmeden cevabı hazırlamayın 5. Soruyu anladınız ama bir cevap oluşturmak için zamana ihtiyacınız var; o zaman soruyu ya tekrarlayın ya da daha da iyisi başka sözcüklerle yineleyin. 6. Size en masum gelen soru genelde arkasında gizli bir anlam içerir. Sorunun arkasındaki gizli anlamı ortaya çıkarmak için çok kısa bir yanıt verin ve ardından "neden sormuştunuz?" gibi soruyla karşı saldırıya geçin Bu yöntem amacın ortaya çıkmasını sağlamakta çok etkilidir ve sizin daha ayrıntılı cevap vermenizi ya da soruna daha iyi bir çözüm bulmanızı sağlar. BAŞARAMAMA KORKUSU Bazen en zeki ve en hızlı düşünene insanlar bile istedikleri kadar başarılı olamazlar. Bu kaçınılmazdır. Çenenizi ne kadar çok ortaya çıkarırsanız, insanlara buna bir yumruk atmaları için o kadar çok olanak tanımış olursunuz. Başarısızlık sendeleyip düşmek değil, sendeleyip düşmek ve düştüğün yerde kalmaktır. İNANDIRICI KONUŞUN "Sorular zihninizin nerelere kadar ulaştığını gösterir, cevaplarsa ustalığın" Geçen bölümde sekiz soru kategorisini belirledik ve bunların birbirinden farklı olan yönlerini kabaca tanımladık. Şimdi ise bu soru türlerine tam olarak nasıl cevap vermemiz gerektiğini inceleyeceğiz. Şunu bilmelisiniz ki insanlar size bir soru sorduklarında, bunu aşağıdaki üç amaçtan biri ile yaparlar. 1-Şu anda bilmedikleri bir şeyi öğrenmek istiyorlardır. 2-Zaten bildikleri bir şeyi doğrulamak istiyorlardır. 3-Sizinle ilgili daha fazla şey öğrenmek istiyorlardır. Söz gelimi dışa dönük insanlar, sadece sorulan sorunun cevabını vermekle kalmaz, aynı zamanda bu soruyu çevreleyen konuları da açıklamaya girişir. Öte yandan içine kapanık insanlar verebileceği en az bilgiyi ileterek cevap verirler. Verdikleri cevap kelimesi kelimesine doğru olabilir ama en ufak bir canlılık ya da parıltı içermez. Mükemmel Cevap Nelerden Oluşur 1-Sorulan soruyu cevaplayan az ve öz bir giriş açıklaması 2-İlk yorumunuzu güçlendiren destekleyici bir açıklama. Söz gelimi çok tanınan bir otoritenin bir sözü ya da düşüncesi. Amacı Gizli Sorular İşveren Bu göreve atandığınız taktirde, firmamızın en büyük bölümünden sorumlu olacağınızın ve en yüksek dördüncü maaşı alacağınızın farkında mısınız? Sorunun amacı, hevesinizi ölçmek değil. Sizi yönlendiren şey güç mü, para mı yoksa her ikisi mi, bunu anlamaktır. Şirketler türlü türlüdür; elbette işe aldıkları personelde aradıkları farklı farklıdır. Bu yüzden sorulan soruya cevap bütün ilgili konulara değinmekle beraber, karşınızdakinin kusurlarını yatıştıracak şekilde olmalıdır. Belki de cevabınız aşağıdaki gibi olmalıdır. Cevap Bu cevapla soru sorulan kişi, ilk olarak iş hayatındaki gelişmeleri kendisini doğal olarak büyük bölüm yöneticiliğine getirdiğini, ikinci olarak da hak ettiği maaşı aldığını belirtmiş oluyor. Çok Unsurlu SorularBu tür sorulara cevap vermenin zorluğu sorunun bütün unsurlarını hatırlamak zorunda oluşunuzdur. Hatırlayamazsanız, size yöneltilen suçlamaları kabul etmiş olursunuz. Varsayıma Dayanan SorularBu soru türü televizyon ve radyo haber programcılarının en sevdiği soru türüdür. Sorunun amacı, soru sorulan kişinin o anki görüş açısının dışına çıkartmaktır Soru sorulan kişinin bazı varsayımlarda bulunması sağlanır, böylece ileri bir tarihte bu sözler onun yüzüne çarpılabilir. Varsayıma dayalı sorulara cevap verirken dikkat edilecek nokta, daha önce söylediklerimizi tekrarlamak ya da başka sözcüklerle yinelemektir. Sonuca Bağlanmamış SorularDaha önceki bölümde anlattığımız üzere, sonu açık soruların içinde her zaman şu sözcükler bulunur. Kim, Ne, Ne Zaman, Nerede, Neden ve Nasıl. Bu sözcüklerin herhangi birisinin daha önceki senaryomuzda kullanacak olursak, çok daha bilgilendirici, daha az duygusal cevapların verildiğini görebiliriz. Olumsuz SorularDuygusal davranan halkın gözünde bu davranış hemen hemen affedilmezdir. Olumsuz bir soruya aşırı tepki vermek sizi asla başarıya götürmez. Seyrettiğiniz onca TV haber programını ve bu programlarda kendilerini kaybedip aşırı tepki gösteren insanları düşünün. Sanki delirmiş gibidirler ve asla sakinleşmeyeceğe benzerler. O zaman onlara anlayış göstermiş miydiniz? Sanmam. Terslik ve abartılı kırgınlık gösterileri, insanoğlunun en kötü huylarıdır. SORU TEK YÖNLÜ BİR ANLAŞMADIR Bir soruyu cevaplamaya gönüllü olduğunuz zaman bir anlaşma imzalamış olursunuz. Üstelik bu anlaşmadan geri dönmenin yolu yoktur. Bir şeyler söylemeden önce zihninizden geçirmeniz gereken dört ilkeyi bu bölüme eklemek istiyorum 1. Sorulan soruyu dikkatlice dinleyin. Silahınızı asla erken çekmeyin ve sorulduğunu sandığınız soruya cevap vermek için araya girmeyin. 2. Rahatlayın. 3. Düşüncelerinizi düzenleyin ve soru ilerlerken cevabı düşünmeye başlayın. 4. Ağzınızı açmadan önce beyninizi çalıştırın. DAHA İYİ BİR KONUŞMACI OLUN "Ses ikinci yüzdür." Mutlu olduğunuz zaman mutluluğunuz sesinize yansır. Coşkulu olduğunuzu anlamak için insanların yüzünü görmelerine gerek yoktur. Bu, telefon aracılığıyla satış yapan satıcılar tarafından açıklanmıştır. "Konuşurken gülümseyerek sesinize bir gülümseme katın." derler. Bu yöntem çok işe yarar. Akıcı Konuşmak Belirli bir konuyu şöyle böyle bilmek, sizi bu konuda itiraz kabul etmez bir şekilde uzun uzun konuşmaktan alıkoymamalı. Yani, bu konuda bilgisiz olmak, sizi bu konuda düşüncenizi açıklamaktan alıkoymamalı. Bu, sadece ve sadece akıcı konuşabiliyorsanız geçerlidir. Alışılagelmiş cevap kalıplarının dışına çıkarak kazançlı çıktınız. Basit bir "evet" ya da "hayır" la cevap verme dürtüsü, üretici düşünceyi ve üretici konuşmayı öldüren etkin bir silahtır. Bir Dakikalık Konuşma Oyunu Bir dakikalık konuşma oyunu yalnız kaldığınız zamanlarda yapılabilecek bir alıştırmadır. Tek yapmanız gereken şey, belirli bir konu üzerinde planlı bir şekilde konuşmaktır. her gün doğaçlama yapmalısınız, ta ki bir gün düşüncelerinizde ve konuşmalarınızda akıcılık ikinci doğanız olana kadar. Alışkın olduğunuz konularda konuşmanızı istemek anlamsız olur. fazla çaba göstermeden, bilinçli düşünmeyi gerektirmeden üzerinde konuşabileceğiniz konuları konuşmanın gereği yoktur. Bu yüzden alışkın olmadığımız konularda alıştırma yapmalıyız. KENDİ KEDİNİZE KONUŞMAK AKICI KONUŞMAYI SAĞLAMANIZA YARDIMCI OLACAKTIR Bu sadece bir başlangıçtır. Bir dakikalık konuşma alıştırmalarına bir kez ustalaştınız mı, üç dakikalık ve beş dakikalık konuşmalara başlayabileceğinizi öğrenmek eminim önemlidir. Önce konuyu seçin. Konunuz, bir dakika konuşma konularından biraz daha zengin olmalıdır. Konunuzu biraz daha etraflıca düşünün. Sonra bir zarfın arkasına "beş" i hatırlatıcı not olarak yazın. Alıştırmalara devam ettikçe sözcük bilginiz ve cümle kurma yeteneğiniz büyük gelişme kaydedecektir, özellikle mesleği topluluk önünde konuşmak olan insanları dinler, sözlük ve kavramlar dizini kullanırsanız. Bence bütün mesele, kendinize olan güveninizi geliştirmektir. Kendinize güven duyma, artık asla kendinizi savunmanızı gerektirecek bir konuma düşmeyeceğinizi bilmekten kaynaklanır. YARATICI DÜŞÜNCELER, İLHAMLI BİR ŞEKİLDE KONUŞMANIZI SAĞLAR Ayaküstü düşünen biri olmak istiyorsanız, sözcüklere, onları şöyle bir tanımaktan daha yakın olmanızı öneririm. Düşüncelerimizi sadece ve sadece sözcüklerle ifade edebiliriz; bu sözcükleri ne kadar iyi ifade edebilirsek, o kadar üretici oluruz. Ne de olsa, insanları hayvanlardan ayıran şey üreticiliktir. İnsanlar sırf mevki için resim yapar, yazı yazar, rol yapar ve heykel yaparlar, çünkü çok az insan yaşamlarını bu yolla kazanır. Aslına bakarsanız, insanlar sadece zevk almak ve zaman geçirmekten çok daha önemli nedenlerle bu gibi üretici işlerle uğraşırlar; bunu kişisel doyum, egonun o sıcak parıltısı ve dostlarından aldıkları onay için yaparlar. Kendinize şu soruları sormalısınız. Eğer insanlar benim ayaküstü düşünen bir insan olmamı bekliyorlarsa onlara istediklerini verebiliyor muyum? Benden böyle bir şey beklemiyorlarsa neden beklemiyorlar. Konuşurken üretici olmak, upuzun sözcükler, zor anlaşılır biçime sokulmuş gülünç cümleler kullanmak değildir. Konuşurken üretici olmak, sıradan, gündelik sözcükleri öyle bir şekilde kullanmaktır ki, dinleyici bu sözlerin ilk kez kullanıldığını düşünür. HEYECANLANDIRICI SÖZCÜKLER KULLANIN Basit sözcüklerin gücünü elde edin. Dinleyiciye bir yarar sağlayacağı imajını taşıyan sözcükler kullanarak dinleyicinin duygularına bu sözcük o kişinin egosunu okşuyorsa, çok daha iyi olur- "Seni seviyorum" Hiç kuşkusuz dilimizdeki en güçlü sözcüktür. "Her yönden haklısın" cümlesi de bunu çok yakından izlemektedir. Eğer söylemeye değecek bir şeyiniz varsa bunu ağzınızda gevelemeden söyleyin. Ancak ağzınızdan çıkan sözler iyi sözcükler, heyecanlandırıcı sözler, güçlü sözler olmalıdır. Normal bir sohbet sırasında, pek çoğumuz konuşmamızı hiç bir amaca hizmet etmeyen bir çok sözcük ve terimlerle doldururuz. Bu boş sözcükler anlatımımızı süsleyen ve şişiren sözcüklerden başka bir şey değildir. Eğer bu sözcükleri sık sık kullanmaya başlarsanız, dinleyicilerinizi rahatsız edebilirsiniz. Basmakalıp sözcükler genelde anlatımımızı güçlendirmek için kullanılır, ama konuşmayı sadece süslemek amacıyla kullanılan bu sözcükler sözlerimizin etkisini azaltır, dinleyenlerin aklını karıştırır ve onları sinirlendirir. Uygun sözcüklerin kullanılması, bir konuşmada önemli bir rol oynar. Ancak duraklamalar da aynı şekilde önemlidir. Üçlü Kural Tek başına kullanıldığında bir anlam ifade eden ancak üç kez tekrarlandığında birlikte kullanıldığı sözcüklerin değerini kat kat artıran ve güçlendiren sözcüklerin kullanılması, üçlü kural oluşturur. Üçlü kuralı şu şekilde işler. Bu, ülke için iyi olacak Halk için iyi olacak Ve bireyler için iyi olacak Etken cümleler kurma alışkanlığını edinmek için, kime ya da hangi kuruluşa hitap ediyorsanız, söze onun adını kullanarak başlayın. Açılış ve Kapanış Manevraları Araştırmalar gösteriyor ki, sıradan bir televizyon seyircisinin dikkat süresi üç dakikadır. İnsanların programların başını ve sonunu hatırladıkları bilinen bir gerçektir. Aradaki süre içinde geçenler çabuk unutulur Bunu bildiğimize göre bir dinleyici kitlesi karşısında sözlerimizin, dinleyicinin bilmesi gereken her şeyi içermesi gerektiğini de anlayabilirsiniz. Müvekkillerinin yaşamı sözlerindeki dengeye bağlı olan savunma avukatları, önemli mesajları konuşmalarının başına ve sonuna yerleştirmeyi bilecek şekilde eğitilmişlerdir. Konuşurken Eğlenmelisiniz Geniş bilgiye sahip olabilirsiniz, önemli olan bu bilginizi iletme biçiminizdir. Alanınızdaki en iyi kişilerden biri olabilirsiniz. Çok güzel. Ancak eğer yaptığınız işi bir inandırma misyonu olarak görmüyorsanız, eğer yeterince tutkulu değilseniz, eğer ne kadar hevesli olduğunuzu açığa vuramıyorsanız, o zaman fikirleriniz hakettiği başarıyı elde edemez. İÇİNDE HEVES BARINDIRMAYAN SÖZCÜKLER, ÇAN DİLİ OLMAYAN BİR ZİL KADAR DİLSİZDİRLER Hepimiz gibi seyircilerin de sevilmekten hoşlandığı bilinen bir gerçektir. Öyle konuşmacılar vardır ki, seyircilerini hoşgörüyle demeyelim de, kibirli bir şekilde davranırlar. Sonradan neden öteki konuşmacılar kadar başarılı olmadıklarını kara kara düşünürler. Bu tür konuşmacılar insanlara haddini bildirir gibi konuşurlar; bunları daha önce de defalarca yaptıklarını belli ederler ve kendi düşüncelerine karşı çıkacak hiç bir söze hak tanımazlar. Seyircinize, konuşmanızdaki her cümleyi ilk defa söylüyormuş izlenimini verin. Seyircinizi Tanımak Dinleyicinizi tanıdığınız durumlarda kimin sizi desteklediğini kimin desteklemediğini bilirsiniz. Koşullar ne olursa olsun, konuşmanız sırasında düşüncelerinizi destekleyen kişilerle sık sık göz temasında bulunun. İsteksizleri ikna etmeyi, konuşmanız sonrasında bu kişilere bakın. Sizi sevmeyen bir insanı asla konuşmanızda hedeflemeyin, bu şekilde onları yanınıza çekmeyi ummayın; onların sözlerinize gösterdiği tepki şaşırmanıza yol açabilir, üstelik iyi seyircileri de ihmal etmiş gibi görünürsünüz. Konuşmanız sırasında, fikirlerinizi destekleyen kişileri fark etmeniz zor olmayacaktır. Bu kişiler, siz düşüncelerinizi açıklarken başlarını sallayacak, kavuşturulmuş kollarını kucaklarına indireceklerdir ve arada sırada yüzlerinden bir gülümseme geçecektir. Bu kişileri saptadınız mı onların üzerinde durun. Onlarla sık sık göz göze gelin. Arada Sırada direkt olarak onlara yönelik sözler söylemeyi ihmal etmeyin, bunu yaparken de gülümseyin. Soruları Cevaplamak Zor bir soruyla karşılaştığınızda yapılacak şey soruyu çevirip seyirciye sormak. "Bu çok hileli bir soru. Bakalım bu salonda cevabı bilen biri daha var mı?" deyin. Biri daha var mı diyerek hem cevabı bildiğinizi belli edecek hem de dinleyiciniz üzerinde kötü bir izlenim oluşturmamış olacaktır. Doğru dürüst cevap oluşturmak için yeterli zamanı kazanmış olacaksınız. Hiç bir koşulda - tekrarlıyorum - hiç bir koşulda seyirciler arasında birini seçip ona direkt bir soru sormayın. Soru Sorulmasını Sağlama Genellikle insanlar soru sormaya korkarlar. Daha ender olarak her türlü soruyu konuşmanız sırasında cevaplamış olabilirsiniz. İşte söylemeniz gereken şey şu "Bana sıkı sık sorulan bir soru da..." Sonra bir iki dakika gevezelik edip, insanların soru soracak kadar rahatlamış olmalarını umabilirsiniz. Peki topluluğa bir konuşma yaparken, çıkıp münasebetsiz sorular soranları nasıl halledeceksiniz? Genelde, böyle münasebetsiz kişiler konuyu sizden daha iyi bildiklerine inanırlar. Durumun bu olduğundan kuşkulanıyorsanız, kibarca bu küçük şeytanı sahneye davet edip konuşmasını istemektir. Normal koşullarda, bu, o kişiyi susturacaktır. Ne Söyleyeceğinizi İyi Bilin İnsanların koltuklarında doğrulup dikkatlerini size yöneltmelerini sağlamayın uman biri konusunu öyle iyi bilmelidir ki, konuşmasını uykusunda bile tekrarlayabilmelidir. Satıcı, ürününü en küçük vidasına ve civatasına kadar tanımalıdır. Pazarlama müdürü, hedeflediği dinleyicinin gereksinimlerini ve karakterini öyle iyi tanımalıdır ki, hepsini teker teker isimleriyle çağırabilmelidir. Konuşma metni çok iyi çalışılmış olmalıdır. Öyle ki aralarda açıklamalardan sonra kaldığı yeri unutmamalıdır. Konuşmasını da çok iyi sona erdirmesi gerekir. bunu da şöyle sağlayabilirsiniz. Onları sizden daha fazlasını isterken bırakın. Çünkü kapanış açılış kadar hatta daha da önemlidir. Büyük bir olasılıkla kapanış hatırlanacaktır. KAPANIŞ 1. Alışılagelmiş Yöntem Özet Ana fikirlerinizi özetleyin. Araya Şimdiye kadar kasten sakladığınız bir iki tane ağız sulandıran kanıt sıkıştırın ve dinleyicinizi kutlayan bir cümle söyleyin. 2. Cevabı Bilinen Bir Soru Sormak Konuşmanızı bitirirken konuşmanızın ana hatlarından birini tekrarlayın, sonra öyle bir soru sorun ki, sadece tek bir cevabı olsun. 3. Zekice Bir Vecize Eklemek Belli bir alanda şirketinizin işleyiş şeklini tümüyle değiştirecek bir öneriyi patronunuza götürdünüz. Patronunuz biraz kararsız. öyleyse duruma uygun bir vecize uydurun. "Kıyıyı uzun süre görmemeyi göze almazsanız yeni kıtalar keşfedemezsiniz." 4. Dinleyicinin Egosunu Okşamak Çetin bir müşteriye malınızı satmaya çabalıyorsunuz. "Ben bu ürünün niteliklerine güveniyorum, Bay... Eğer öyle olmasaydı, şu an burada olmazdım. Siz de benim saygı duyduğum bir kişi olduğunuz için sizin bu üründen yararlanmayacağınızı düşünmeseydim, zamanınızı almazdım". Sahne KorkusuGuinnes Rekorlar Kitabı bize topluluk önünde konuşmak ile ilgili şaşırtıcı bir gerçeği gösteriyor. Kitaba göre insanların bir numaralı korkusunun temelinde, bir grup insanın önünde konuşma yapmaktan korkmak yatıyor. Bu korku, su korkusundan, ateş korkusundan bile çok daha büyük. Olumlu DüşününAsla başarısız olacağınızı düşünmeyin. Böyle yaparsanız başarısız olacağınız pek açıktır. Nefes AlınBelki bu sizi şaşırtacak, ama nefes alıp vermek varlığımızın dayanak noktasıdır. İçinize ne kadar çok hava çekerseniz kanınızda dolaşan oksijen miktarı o kadar artar ve beyniniz o kadar beslenir. Oksijen vücudun rahatlamasını sağlayan etmenlerden bir tanesidir. Doğal GerilimAyakta dik durun. Ayak parmaklarınızı olabildiğince sıkın ve beşe kadar sayın ve gevşeyin. Şimdi ayak parmaklarınızı, baldır kaslarınızı sıkın ve yine beşe kadar sayın ve gevşeyin. Bunu yapmak biraz zaman alır ama bittiğinde sanki kafanızı bir duvara çarpmış gibi olursunuz. Bittiğinde kendinizi harika hissedeceksiniz. Konuşma Yapacağınız Yeri Kontrol EdinEğer yapabiliyorsanız, sahneyi önceden bir görün, bir gün önceden pencerelere perde, fazladan ışık ya da mikrofon kurulmasını isteyin. Hazırlıklı OlunMetninizi biliyorsunuz. Gündemle ilgili her şeyi biliyorsunuz. MEDYAYA HAZIRLIKLI OLUN Medyanın ilgisini çektiğinizde, medya sizinle görüşmek istediğinde, onlara hazırlıklı olsanız iyi olur. Dergiler ve GazetelerEğer bir muhabir sizi arayıp sizden bir randevu isterse, söz konusu derginin ya da gazetenin mutlaka bir sayısını ele geçirin. Okur profilini belirleyin ve makale biçimini aklınızın bir köşesine not edin. Gazetelerin başka insanların işine burnunu sokmak için eğitildiğini bilmelisiniz. Eğer bir muhabire karşı dürüst davranırsanız, büyük olasılıkla onu kendi yanınıza çekebilirsiniz. Her şeye karşın, basılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi söylemeyin. Radyo Canlı yayında olacaksınız; bu yüzden ağzınızdan çıkan her sözcük, her nefes, her kelime, binlerce kayıtsız insanın arabalarında ve evlerinde anında duyulacak. Ne olursa olsun konuyu zaten bilmektesiniz ve böylece yayına hazırlanma şansınız bulunmaktadır. Bu yüzden daha stüdyodan çıkmadan söyleşinin başlangıcında önemli noktaları belirtin; sonra da bunları tekrarlayın. TelevizyonTıpkı radyo söyleşisinde olduğu gibi kamera karşısında oturduğunuz on dakika sadece bir kaç saniyeye indirilebilir. Bu yüzden aynı öğüt geçerlidir. Asla direkt olarak kameraya bakmayın. Gözleriniz hep sunucunun üzerinde olsun. Durmadan kıpırdamayın ve kaşınmayın. Ağırbaşlı giysiler giyin. BEDEN DİLİNİZE DİKKAT EDİN "Bir adamın davranışı onun kişiliğinin göstergesidir. Konuşmasıysa zekasının göstergesidir." İlk olarak beden dilinde en önemli olan üç unsuru inceleyeceğiz 1. Göz Teması Seyircilerle yakın göz teması hem onları selamladı-ğınızı hem de orada bulunmaktan mutlu olduğunuzu belirtir. 2. Duruş Bedenin hımbılca durması herkese aslında konuştuğunuz konudan rahatsızlık duyduğunuzu belirtir. Kendinize güvenmediğinizi belirtir. Bu yüzden dimdik durun. 3. Ses Seyirciyle iletişim kurmak için standart televizyon spikeri aksanına sahip olmanız gerekmez. Ancak konuşmanız anlaşılır olmalıdır. Sözcükler iyi telaffuz edilmelidir. Sesinizin tonunu iyi ayarlamalısınız. Bütün seyirciler görgülü davranılmasına saygı uzun bu bunu daha da kısaltamaz mısın nızbence uzun değil daha fazla örneklerle zenginleştirilmesi gereken mükemmel bir yazı..bu yazı benim derdime ilaç oldu teşekkür ederim. Akıcı bir anlatımla çoğu bireyin sorunu olan iletişimde yaşanan zorluklara karşı tedbirleri açıklamışsınız. Bu yazıları gerçekten hayata geçirirsek büyük değişimlerin olacağı kaçınılmaz bir gerçek...bu kitap neden piyasada yok???ASLINDA UZUN DEGIL ÇOK GUZEL VE KAPSAMLI ALMIŞ..BUNLARI GUNLUK HAYATIMIZDA YAŞADIGIMIZ İÇİN PEK UMURSAMIYORUZ AMA BIZLERE LAZIM OLDUKLARI VAKIT ARAŞTIRIP SORGULUYORUZ ..ÇOK GUZEL BIR YAZI BENCEDE BUNLAR BIZIM INSANLARIN KIŞISEL GELIŞIMINE YARDIMCI OLACAK KITAP HALİNE GETIRILMESI VE PIYASADA SATILMSAI IYI OLACACK TIR..TŞK EDERIM BU SITEYI YAPAANLARADA İLK DEFA KAYIT OLDUM VE ILK IYI BIR BILGI VE DUŞUNCE ZIHNIMIZIN OLUŞMASI IÇIN YARALI BIR SITE OLUR..yazınızı beğendim güzel olmuş insanlara faydası olacağını düşünüyorum. Kategoriler - Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç İçerik Anasayfa Kuran-ı Kerim Kuran ve Hadis Online Kitaplar Soru ve Cevaplar İslami Kariyer Sayfalar Kadın Penceresi Uzun Hayat Temiz Hikayeler Bilim Vadisi Eğitim Sayfası Yemek Tarifleri
Mutsuzluğumuzun en büyük nedenlerinden birinin de aklımızdan çıkmak bilmeyen o kara kara düşüncelerimiz olduğunu hepimiz biliyoruz, değil mi? Elimizdekilerle yetinmememizin, hayattan tam anlamıyla keyif alamamamızın ve henüz olmamış şeylere bile umutsuzlukla bakmamızın bariz nedeni bu! Yani negatif düşüncelerimiz! Evet, hemen hepimiz zaman zaman negatif düşüncelerin esiri oluyor, sonra da içine düştüğümüz şanssızlıklar silsilesinin peşimizi neden bir türlü bırakmadığını merak ediyoruz. Kendimize sürekli “neden ben?” diye sorular soruyor, bir mıknatıs gibi olabilecek bütün kötü şeyleri üzerimize nasıl çekebildiğimize yanıtlar bulmaya çalışıyoruz. Oysaki cevabın sorunun içinde gizli olduğunu göremiyoruz. Başımıza gelen tüm o kötü şeyleri aslında zihnimizi işgal eden kara düşüncelerle kendimize biraz daha yaklaştırdığımızı göremiyoruz. Aklımızdan geçen her olumsuz düşüncenin bizi olmasını hiç istemediğimiz, ama aynı zamanda içten içe beklediğimiz sonuca doğru sürüklediğini anlayamıyoruz. Olumsuz düşünerek korktuğumuz sonuca doğru istemsizce ilerlediğimizi göremiyor, sonra da yüzleştiğimiz gerçekle karşılaştığımızda; “korktuğum başıma geldi, böyle olacağını zaten biliyordum” diyerek aynı hatayı “zibilyonuncu” kez yapıyoruz. Oysaki düşünce tarzımızı değiştirsek ne korktuğumuzun başımıza geldiğini görecek ne de o sonuçla karşılaştığımızda “yine mi ben” demek zorunda kalacağız. Ama işte bunu yapmıyor, paçamızı bir kez kaptırdığımız kötü düşüncelerden bir türlü kurtulamıyoruz. Belki de kurtulmak istiyoruz, ancak bir düşünceden kurtulmaya çalışırken ona daha çok kapıldığımızı görüp verdiğimiz bu uğraştan vazgeçme eğilimi gösteriyoruz. Tıpkı çırpındıkça daha da dibe batan biri gibi düşünceleri kapı dışarı etmek isterken içimize daha da çok yerleştiklerini görüyoruz. Peki, neden böyle olduğunu biliyor musunuz? Çünkü hep yanlış yolları seçiyoruz. Olumsuz düşüncelerden kurtulmak için “olumsuz düşünmek istemiyorum” demek yerine, odak noktamızı değiştirmemiz gerektiğini bilmiyoruz. Aslında bu durum, tamamen beynimizin işleyişiyle alakalı. İsterseniz konuyu iyice anlamanız için olumsuz bir şeyi düşünmemeye çalışırken beynimizde neler olup bittiğini kısaca açıklayayım. Şöyle ki bir şey düşünmek istemediğimizde, aynı zamanda düşünmemizi sağlayan nöronlarımızın oluşturduğu bağlantıları harekete geçirmiş oluyoruz. Yani neyi düşünmeyeceğimizi düşünürken de aslında olumsuz düşüncelerimizi oluşturan aynı nöron ağını devreye sokuyoruz. Bu tıpkı “uyumam lazım” diye düşünerek, yatakta saatlerce dönmek gibi! İşte bunun için de olumsuz düşüncelerden kurtulmak için başka bir şeye odaklanmamız, aklımızda yeni bir düşünce yaratmamız ve o olumsuz düşüncenin oluştuğu nöronları zayıflatmamız gerekiyor. İşte biz bunun farkında olmadığımız için olumsuz düşüncelerden kurtulamıyoruz. Oysaki mutluluğumuza engel olan ve bize sürekli “neden hiçbir şey istediğim gibi olmuyor” gibi sorular sorduran olumsuz düşüncelerden kurtulmak aslında hiç de öyle çok zor değil. Demek istediğim şu ki hayatımızın her alanında bizi başarıdan ve mutluluktan alıkoyan negatif yaklaşımlardan kurtulmak için birazcık çaba göstermeli ve zaman içinde onların üzerimizdeki etkisini tamamen yok etmeliyiz. Peki, bunu nasıl yapacağız? İşte onu da gelin aşağıda birlikte öğrenelim. Negatif düşüncelerin esiri olmaktan kurtulmak isteyenler için öneriler Uykunuza Dikkat Edin! Negatif düşüncelerden kurtulmak için yapmanız gereken ilk şey, sürekli uygulayacağınız bir uyku düzeni oluşturmak! Çünkü uyku döngünüzün düzenli olması sizi hem kısa hem de uzun vadede olumsuz düşüncelerin esiri olmaktan kurtaracaktır. Depresyonun belirtileri ve nedenleri arasında olan olumsuz düşünce tarzı, düzensiz uykuyla tetiklendiğinde kişi için kaldırabileceğinden çok daha ağır hale gelmekte ve genellikle bu durumla başa çıkılamamaktadır. Zaten yapılan pek çok araştırma da yetersiz ya da düzensiz uykunun kişilerin olaylara bakış açıları ve düşünce tarzları üzerinde olumsuz etki yarattığını kanıtlamaktadır. Bu nedenle günde 6-8 saat uyumaya özen göstermeli ve yatış kalkış saatleriniz arasında bariz farklılıklar olmaması için rutininizi her zaman uygulamalısınız. Negatif Düşüncelerinizi Kaleme Alın! Zihninizi bulandıran ve adeta içiniz kemiren negatif düşüncelerden kurtulmak için yapabileceğiniz bir diğer şey de bu! Yani onları kaleme almayı denemelisiniz. Çünkü aklınızdan geçen ve birbirini takip eden negatif düşüncelerin zihninizi meşgul etmesine izin verirseniz, onlarla savaşamazsınız. Bunun yerine sizi rahatsız eden düşünceleri yazarak aklınızdan uzaklaştırmaya çalışmalısınız. Hem bu yöntemi kullanmak size farklı yönlerden yardımcı olacaktır. Birincisi yazdığınız için üzerinizdeki yükün hafifletmiş ve aklınızdakilerden bir nebze de olsa kurtulmuş olacaksınız. İkincisi ise o düşünceyi yazdıktan sonra yapacaklarınıza bağlı. Mesela; sevgilinizi, arkadaşınızı ya da sizin için değerli olan herhangi başka birini aradınız ama cevap alamadınız. Tekrar tekrar aramanıza rağmen hala ona ulaşamıyorsunuz. Aklınıza kötü kötü şeyler geliyor ve düşündükçe senaryolarınızı daha da olumsuz hale getiriyorsunuz. İşte burada yapmanız gereken şey, elinize kalemi kağıdı alarak hissettiklerinizi yazmak. “Arkadaşımı aradım ulaşamıyorum, peki başına ne gelmiş olabilir” gibi cümlelerle başlayarak bulabileceğiniz mantıklı cevapları buraya yazmalısınız. Örneğin; telefonunu bir yerde unutmuş olabileceğini, çok önemli bir işi olabileceğini, aramalarınızı duymadığını ve bunlar gibi başka mantıklı cevapları yazmalısınız. Bu şekilde hem kara düşüncelerin aklınızı bulandırmasının önüne geçer hem de yazdıkça sakinleşerek olaya daha pozitif bakmaya başlarsınız. Düşüncelerin Esiri Olmak Yerine Gerçeği Görmeyi Öğrenin! Olumsuz bakış açısından kurtulmak istiyorsanız, düşünceleri umursamayı bırakmalı ve gerçekte olanlara yoğunlaşmalısınız. Bununla demek istediğim; aslında hiç olmamış, belki hiç olmayacak şeyler için aklınızı yormaktan vazgeçmeniz! Mesela; bütün sene hazırlandığınız sınavı geçemeyeceğinizi düşünmek yerine, onu geçebilmek için neler yapabileceğinize yoğunlaşmanız. Sonuçta; sınavı geçemeyeceğinizi düşünmek size hiçbir şey kazandırmıyor, öyle değil mi? Ayrıca henüz olmamış ve olacağını hiçbir şekilde bilemeyeceğiniz bir şey için endişelenmenin neresinde mantık var? İşte bunun için o an sahip olduğunuz şeylere odaklanmalı ve kötü düşünerek kötüyü çağırmaktan vazgeçmelisiniz. Hem etrafınıza detaylı bakarsanız, sürekli negatif şeyler düşünen insanların başına hep kötü şeyler geldiğini görürsünüz. Olumlu düşünmeyi bilen kişiler ise böyle durumlarla çok karşılaşmazlar. Karşılaşsalar bile o şey gerçekleşmeden önce kendilerini boş yere strese sokmadıkları, olumsuz düşünceyle kendilerini yiyip bitirmedikleri için yüzleştikleri durumla çok daha kolaylıkla başa çıkarlar. Diğerleri ise olmamış bir şeyin acısını daha önce tekrar tekrar zihinlerinde canlandırdıkları için bu zor durumla başa çıkmak için yeterli gücü bulamazlar. Zira güçlerini olumsuz düşünceler için yeterince harcamış ve geriye gerçeklikle savaşacak bir şey bırakmayı düşünememişlerdir. Olaylara İyi Tarafından Bakmayı Deneyin! Çünkü bunu öğrenemezseniz, hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu olamaz; “gamlı baykuş” niteliğindeki kişiliğinizle kendinize zarar vermekten başka hiçbir şey yapmazsınız. Bu nedenlere olaylara iyi tarafından bakmayı öğrenmelisiniz. Olumsuz düşüncelerin elinizi kolunuzu bağlamasına izin vermek yerine onlara karşı direnmeli; olaylara karanlık değil, aydınlık tarafından bakmayı denemelisiniz. Çünkü eğer isterseniz başınıza gelen her türlü şeyde olumsuz bir şey bulabilirsiniz. Hani şu hiçbir şeyden memnun olmayan, hep kendinde olmayanı isteyen insanlar var ya; işte kolaylıkla onlardan bir olabilirsiniz. Zira olumsuz düşüncelere kendini kaptırmak, onlardan yakayı kurtarmak kadar zor değildir. İşte bu nedenle, negatif düşünce tarzından olabildiğince uzak durmaya çalışmalısınız. Sahip olduklarınızın kıymetini bilmeli, olabilecek kötü ihtimallerin size hiçbir şey katmadığını anlamalı ve “iyi düşün iyi olsun” yaklaşımının doğru olduğuna yürekten inanmalısınız. Örneğin; bir arabanız var, ama gözünüz yine de daha lüks arabalarda! Kendinizi “neden benim öyle arabam yok, hiç olmayacak mı, asla o kadar param olmayacak” gibi düşüncelerle hırpalamak yerine, sahip olduklarınızın kıymetini anlamalısınız. Sonuç olarak; elinizdekilerle mutlu olmayı bilmez ve olaylara iyi tarafından bakmazsanız, geriye dönüp baktığınızda elinizde koca bir hiçten başka bir şey olmadığını görürsünüz. Olumsuz Düşünceler için Zaman Yaratın! Evet, olumsuz düşüncelerden kurtulmak için kendinize zaman yaratın diyorum. Nitekim bu da kullanabileceğiniz etkili yöntemlerden biri! Şöyle ki negatif düşüncelerin yine birbiri ardına zihninizi işgal ettiklerini anladınız diyelim. İşte bu durumda, kendinize “şimdi bunun zamanı değil” diyerek uyarıda bulunmalısınız. Negatif düşünme işini daha önceden belirlediğiniz zamanda yapmaya erteleyerek, bu konuda epey yol kat edebilirsiniz. Tabii, olumsuz düşünmek için öyle saatleriniz falan da harcamanız gerektiğini hatırlatayım. Bunun için; günde 15-20 dakikanızı ayırabilir, bu zaman zarfı dışında hiçbir şekilde negatif düşüncelerin aklınızı bulandırmasına izin vermemelisiniz. Zaten belirli bir süre geçtikten sonra kendinize daha çok hakim olmaya başlayacak ve hazır hissettiğinizde olumsuz düşünmek için ayırdığınız zamanı tamamen ortadan kaldırarak bu konuda başarılı olacaksınız. Şayet bu yöntemin ne kadar etkili olduğunu öğrenmek istiyorsanız, belirlediğiniz zaman dışında olumsuz bakış açısına yenik düşmemeye özen göstermelisiniz. Çevrenizde Olumlu Düşünen İnsanlara Yer Verin! Sık sık negatif düşüncelerin istilasına uğruyor ve kendinizi bu düşünceler içerisinde çırpınırken buluyorsanız, o zaman etrafınızdaki insanları da gözden geçirmelisiniz. Çevrenizde sürekli melankolik takılan, bitmek bilmez dertleriyle sizi yiyip bitiren, dünyanın bütün tasasını üstlenmiş gibi görünen insanlar var mı? “Ah başıma gelenleri bir bilsen, yine neler oldu, böyle şeyler neden hep benim başıma geliyor anlamıyorum…” gibi cümlelerle konuşmaya başlayan ve bütün yaşam enerjinizi sömüren arkadaşlara sahip misiniz? Çünkü atalarımızın da dediği gibi üzüm üzüme baka baka kararmakta, yani negatif düşünceler de kişiden kişiye hızla yayılmaktadır. Bu nedenle; eğer etrafınızda olumsuz insanlar varsa onlardan bir bir kurtulmalı, hayatınıza capcanlı renkler katacak yeni insanlarla tanışmalısınız. Unutmayın, çevrenizde yer verdiğiniz insanlar ne kadar olumlu olursa siz de aynı şekilde olumlu düşünmeye başlar, etrafınızdaki iyimserlikten payınıza düşeni fazla fazla alırsınız. Zamanınızın Kıymetini Bilin! Hayatın ne kadar kısa olduğunu ve akıp giden bir dakikanızı bile geri alamayacağınızın farkına varın. Ömrünüzü olumsuz düşünceler üzerine yoğunlaşarak geçirmenin size hiçbir şey katmayacağını, bunun yerine sahip olduklarınızın değerini bilerek anın tadını çıkarmanız gerektiğini anlayın. En kıymetli hazineniz olan zamanınızı sizi üzmekten başka hiçbir şeye yaramayacak fikirler için harcamaktansa, pozitif düşüncelere yoğunlaşarak yarınlarınıza umutlu gözlerle bakmaya çalışın. Sonuçta, sizin zamanınız heba edilebilecek kadar kıymetsiz değil! Bu nedenle, ne satın alabileceğiniz ne de geri çevirebileceğiniz vaktinizi yanlış şeyler için harcamayın. Örneğin, kendinizi yine olumsuz düşünceler içinde mi buluyorsunuz? O zaman hemen durumun farkına varın. Kendinize, “vaktimi böyle olumsuz düşüncelerle harcamam ne kadar mantıklı?” gibi sorular sorun ve hemen yaklaşımınızı değiştirin. Dikkatinizi Başka Bir Şeye Verin! Hani yukarıda da söylemiştim ya, erkenden uyumak zorunda olduğunuz günlerde nedense uyuyamazsınız diye! İşte aynı durum burada da geçerli! Yani olumsuz düşüncelerin sizi yavaş yavaş ele geçirdiğini düşünüyorsanız, o zaman onları düşünmemeye çalışmak yerine farklı bir yol kullanmalısınız. Çünkü “hayır yarın sınavı geçemeyeceğimi düşünmek istemiyorum” derseniz, büyük ihtimalle o konu üzerinde daha çok yoğunlaşırsınız. İşte bunun için yapmanız gereken şey, dikkatinizi tamamen farklı bir yöne çekmektir. Mesela, çok önemli bir müşterinize sunum yapmak üzeresiniz ve anlaşmayı sağlayamayacağınızdan ölesiye korkuyorsunuz. Kendi kendinize; “bu konuyu düşünme, sakın sesin titremesin, heyecanlanma” gibi telkinler yaparsanız, işi daha da kötü bir vaziyete getirebilirsiniz. Aslında böyle bir durumda yapmanız gereken şey, müşterinin karşısına çıkmadan önce başka şeylere odaklanmaktır. Elbette, böyle durumlarda aklınızı başka bir şeye vermenin çok zor olduğunu biliyorum. Ama bunun için sayısız farklı yöntem var ve isterseniz siz de pekala yoğunlaşma konusundaki problemlerinizin üstesinden gelebilirsiniz. Negatif düşüncelerin üstesinden gelmek için sevdiğiniz birini arayabilir, bir şeyler içmeyi deneyebilir, bulmaca çözebilir, müzik dinleyebilir, kısacası mutlu olacağınız herhangi başka bir şey yapabilirsiniz. Sonuç olarak; dikkatinizi başka bir yöne verdiğinizde, başınızın üzerindeki kara bulutların yavaş yavaş dağıldıklarını hissedecek ve yöntemin ne kadar işe yaradığını tecrübe ederek öğreneceksiniz. Yazın ve Yok Edin! Mutluğunuzu resmen sömüren bu kara düşüncelerden kurtulmak için yapabileceğiniz bir diğer şey de yazıp yok etmek! Evet, ilk başta kulağa saçma geldiğinin farkındayım; ama bu yöntemi kullanarak gerçekten başarılı sonuç elde eden sayısız insan var. Hatta bu konu üzerinde yapılmış bilimsel bir araştırma da aynı sonucu savunur nitelikte. Ohio Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada bazı katılımcılardan negatif düşüncelerini yazmaları ve daha sonra yazdıklarını yok etmeleri istenmiş. Diğer gruptaki katılımcılara ise sadece negatif düşünceleri yazmaları söylenmiş. Negatif düşüncelerini yazdıktan sonra onları yok eden katılımcıların özgüvenlerinin yükseldiği anlaşılırken, diğerlerinin ise aynı negatif tutumu sürdürdüğü ortaya çıkmış. Yani siz de aynı yöntemi kullanarak somut olarak yok ettiğiniz olumsuz düşünceleri aklınızdan daha kolay bir şekilde silebilirsiniz. Çünkü Profesör Richard Perry’nin de öne sürdüğü gibi düşüncelerinizi nasıl etiketlediğiniz, yani onların nerede durmasını istediğiniz, fikirlerinizi nasıl kullandığınız üzerinde önemli ölçüde etkili oluyor. İşte bütün bu bilgilere dayanarak, siz de aklınızı meşgul eden olumsuz düşüncelerinizi bir kağıda yazarak onları keyifle yırtabilir ya da daha iyisi yakıp küle dönmelerini keyifle izleyebilirsiniz. Sadece deneyin ve ne kadar rahatladığınızı görün. Kendinizi Sevin! Kendimi sevmek mi? Evet, tam olarak bunu söylüyorum. Çünkü kendinizi gerçekten severseniz, oturduğunuz ağaç dalını bile isteye isteye kesmek gibi bir hata yapmazsınız. Yani olumsuz düşünmenin size zarardan başka hiçbir şey vermediğini anlar ve bunun üstesinden gelmek için her türlü yöntemi denersiniz. Zaten etrafınıza baktığınızda genellikle kendini sevmeyen insanların olumsuz bakış açısına sahip olduğunu görürsünüz. Hayatından, görünüşünden, yaptığı işten, işin özü kendisinden hoşnut olmayan kişilerin negatif düşüncelerden daha çok muzdarip olduğunu anlarsınız. İlginizi Çekebilir İşte bu nedenle diyorum ki kendinizi sevin! Ya da en azından bunun için uğraşın! Yaşamınızdan, hayatınızdaki kişilerden, düşüncelerinizden, gülüşünüzden, gözyaşlarınızdan mutlu olmayı bilin. Size ait olan her şeyi sevin ve başta kendiniz olmak üzere hayatınızdaki herkesi, her şeyi affedin. Affetmenin ne kadar mucizevi bir erdem olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Günümüzde kendisini sevmeyen hatta belki de kendinden nefret eden o kadar çok insan var ki işte siz onlardan biri olmayın! Çünkü hakkını vererek yaşamak için en başta kendinizi tanımalı ve sevmeyi öğrenmelisiniz.
Zeka geriliğine ne iyi gelir? Zeka geliştiren besinler algı yeteneğimizi, hızlı düşünme-hızlı karar verme becerilerimizi, hafıza ve dikkatimizi güçlendirir….Öğünlere ek olarak beslenme programına dahil edebileceğiniz besinler Yumurta. Yoğurt. Devam maması-sütü meyve-sebze püreleri. Tahıl ve pirinç bulunan süzme çorbalar. Bal. Pekmez. Reçel. 13 Ağu 2016 Hafif zeka geriliği düzelir mi? Zeka geriliğinin tıbbi bir tedavisi yoktur Yaşam boyu süren bir durumdur. Zaman zaman verilen ilaçlar zeka geriliğinin tedavisi için değil, epilepsi, hiperaktivite. dikkat dağınıklığı, davranış sorunları nedeniyle aktivitenin azaltılması vb. eşlik eden problemler için verilmektedir. Zeka geriliği nasıl yapılır? Gebe annenin alkol, uyuşturucu kullanması ya da yetersiz beslenmesine bağlı zeka geriliği oluşumu meydana gelebilmektedir. Hamilelik döneminde geçirilen bir enfeksiyondan kaynaklı zeka geriliği de söz konusu olabilmektedir. Hamilelik döneminde IQ testi yapılması olanaksızdır. Zeka neden geriler? Oluş Zamanına Göre Zeka Geriliği Doğum Öncesi Down sendromu, fenilketonüri, doğum öncesi kötü ve yetersiz beslenme, bulaşıcı hastalıklar ve zehirlenmeler, Doğum Sırası Prematüre doğum, menenjit, doğum sırasında kafa travması, geç doğum. Doğum Sonrası Kafa travmaları, kurşun zehirlenmesi, çocuk istismarı ve ihmali. Beyni en çok ne geliştirir? Günde ortalama 7-8 saat civarında uyku almak beyin nöronlarının daha sağlıklı çalışmasına ve zekâ becerilerinin gelişmesine katkı sağlar. Uyku esnasında zekanızı geliştirebilmek için uykunuzu verimli hale getirebilirsiniz. Zeka gelişimi için ne yemeli? Çocukların Beyin Gelişimini Destekleyen 8 Besin… Sağlıklı ve doğru besinleri tercih ettiğinizde çocuğunuzun fiziksel gelişiminin yanı sıra beyin gelişimini de destekleyebileceğini biliyor muydunuz? … Yumurta. … Yoğurt. … Yeşillik. … Balık. … Doğal et. … Kuruyemiş ve tohumlar. … Yulaf ezmesi. Hafif düzeyde zeka geriliği nedir? Hafif Düzeyde Zeka Geriliği Eğitilebilir Zihinsel performansları çok düşük değildir; yaşıtlarına göre 1-3 yaş geridedir. Kaynaştırma eğitimine en uygun gruptur. Hafif zeka geriliği evlenmeye engel mi? Evliliğin geçerli olabilmesi için kadın ve erkeğin ayırt etme gücüne sahip olması gerekmektedir. Zihin sorunları yaşayan ya da zeka geriliği olan bireylerin hukuken evlenmesi önünde engeller bulunmaktadır. Yaşa göre IQ kaç olmalı? IQ PUANLARI TABLOSU IQ PUANI AÇIKLAMASI 91-110 arası normal zeka Normal zeka 76-90 arası sınır zeka Sınırda zeka 51-75 arası hafif gerilik Hafif zeka geriliği 26-50 arası orta gerilik Orta düzey zeka geriliği •8 Haz 2020 Donuk zeka nasıl anlaşılır? Donuk zeka dediğim durum, normalin altıdır. Yani normalin altında; ama hafif düzeyde zeka geriliğinin üzerindeki puandır. Bu gruptaki çocuklar okumaya ve öğrenmeye hevesli olmaz. Zor öğrenir, hızlı unutur. Zeka seviyesi düşer mi? ıq seviyesi genetik etkili olsa da çevresel şartlara bağlıdır. mesela zeki birisi şişmanlarsa zeka seviyesinde düşme gözlenir. düşünme hızı, hafızası ve düşünme refleksleri azalır ve zayıflar. yaşlanmayla beraber ıq seviyesi ciddi bir düşüş gösterir. zekanın kullanım alanına göre seviyesi değişebiliyor. Çok zeki olmak için ne yemeliyiz? Zekâyı Geliştiren Besinler Nelerdir? Su. “Kortizol” isimli hormonun fazla salgılanması sonucunda zihin gücünün azalmaya başladığı görülür. … Yumurta. Yumurta, beynin sinyallerini tetiklemesi için gerekli olan “tirozin” maddesini içerir. … Brokoli. … Ispanak. … Kırmızı Lahana. … Balık Ürünleri. … Zerdeçal. 23 Ara 2020 Insan beyni nasıl gelişir? Zekâ Geliştirme Yöntemleri Nelerdir? Su İçmeyi İhmal Etmeyin. Su içmek tüm vücut fonksiyonlarının etkileşiminde faydalı olduğu kadar; zekâ geliştirmede de oldukça etkili bir yöntemdir. … Yabancı Dil Öğrenin. … Video İçerikli Oyunlar Oynayın. … Motosiklet Kullanın. … Uykunuzu İhmal Etmeyin. … Müzik Dinleyin. … Zekâ Oyunları Oynayın. 20 Oca 2021 Zeka gelişimi için ne yapmalı? Çocukların zeka gelişimini destekleyen 10 öneri! 1 – Doğumdan önce önleminizi alın. … 2 – Hamilelik sürecini sağlıklı geçirin. … 4 – “Genetikte var” demeyin. … 5 – Doğal besleyin. … 6 – Mama seçiminde hekiminize danışın. 7 – Oyuncak seçimini çocuğunuza bırakın. … 8 – Çocuğunuzu zekayı körelten objelerden uzak tutun. Hafif zeka geriliği olanlar evlenebilir mi? Evliliğin geçerli olabilmesi için kadın ve erkeğin ayırt etme gücüne sahip olması gerekmektedir. Zihin sorunları yaşayan ya da zeka geriliği olan bireylerin hukuken evlenmesi önünde engeller bulunmaktadır.
5 Adımda daha hızlı düşünmenin yöntemlerini sizler için Yarışın! Yetenek içeren egzersizleri süreye karşı bir yarış gibi yapabilirsiniz. Bu bir bulmacayı tamamlamak veya daha hızlı egzersiz yapmak olabilir. Saatle yarışmak sizi hızlı düşünmeye bir nefes alır ve kalp atış hızınızı yavaşlatırsanız, beyninizdeki oksijen miktarını artırırsınız. Zihnimizde, duraksayıp bir zaman oluşturduğunuzda, aslında daha hızlı ve daha etkili tepki verebilirsiniz. Düzenli meditasyon ise hafızanızı Görev Yapın!Çoklu görev yaptığınızı düşündüğünüzde, aslında yaptığınız her şeyi uzatıyorsunuz. Beyin her seferinde sadece bir şeye odaklanabilir. Bu nedenle, aynı anda iki görevi üstlenirseniz, beyin sadece ikisi arasında geçiş yapar, dikkati böler ve performansınıza zarar beyninizi daha hızlı düşünmeye zorlarsınız. Bu, arkadaşlarınızla ve ailenizle zaman geçirdiğinizde, aslında beyninizi doğal olarak hızlandırdığınız anlamına bir sohbeti takip ettiğiniz ve kendi fikirlerinizle devreye girme anını bulduğunuzda, aslında beyninizi geliştirirsiniz. Buna, anlık mesajlaşma yoluyla sohbet etmek dahil değildir, çünkü bu bize yanıtlarımızı düşünmek için zaman Fazla Egzersiz Yapın!Egzersizin hafızayı güçlendirdiği, konsantrasyonu artırdığı ve hatta bunama riskini azalttığı gözlemlenmiştir. Tüm egzersizler beyin için iyi olmakla birlikte yakın tarihli bir çalışmada aerobik egzersizin en etkili olduğu bulunmuştur. Bu, işleme hızını artırmada özellikle iyi olan yürüme, koşu, bisiklete binme ve yüzme gibi şeyleri hızlı düşünme yeteneğinin, doğuştan olduğunu düşünmek kolaydır. Bununla birlikte, yukarıdaki ipuçlarını kullanarak kendimizi daha hızlı düşünmek için geliştirebiliriz. Berke Adıgüzel 3 Ocak 2021
hızlı düşünmek için ne yapılmalı